Dünya

"IŞİD'in elindeki kadın ve çocuklar sürekli tecavüze uğruyor"

Kadın örgütleri, yaşanan insanlık dışı uygulamaya dikkat çekmek için 3 Ağustos'ta dünya genelinde eş zamanlı eyleme hazırlanıyor

20 Temmuz 2018 18:50

Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu'nca, IŞİD'in elinde bulunan kadın ve çocuk esirlere yönelik rapor hazırlandı. İnsanlık dışı uygulamaların yaşandığının ifade edildiği raporda, " 7 yaşında sağır ve dilsizdi, sürekli tecavüze uğruyordu, 7-8 yaşındaki çocuklara tecavüz ediliyordu" denildi.

Sputnik'in haberine göre, IŞİD terör örgütünün 3 Ağustos 2014'de Irak-Suriye sınırındaki Şengal Dağı ve çevresindeki Ezidilere yönelik IŞİD saldırısının yarattığı tahribat sürüyor. Saldırı sırasında on binlerce kişi çocuklarının, anne ve babalarının gözleri önünde baş kesme gibi yöntemlerle öldürüldü. Halen öldürülenlerin sayısı tam olarak net değil. Saldırının ardından 400 bin Ezidi, göç etmek zorunda kaldı ve statüsüz sığınmacı olarak son derece zor koşullarda, halen birçok ülkede kamplarda yaşıyor. Sayılarının dört binin üzerinde olduğu tahmin edilen Ezidi kadın ve çocuk, IŞİD tarafından esir alındı. Ezidi halkına uygulanan insanlık dışı muameleler, benzer biçimde Süryani, Türkmen, Şii Şabak ve kendilerinden olmayan Araplara karşı da uyguladı.

Hazırlanan raporda yaşanan vahşet günyüzüne çıktı

'Savaş ganimeti' olarak kaçırıp köle ve cariye pazarlarında defalarca farklı kişilere sattığı yetişkin kadınlar ve kız çocukları, bugün Irak, Suriye, Katar, Suudi Arabistan, BAE sınırlarını içine alan geniş bir coğrafyada alıkonulduğu belirtiliyor. Diyarbakır'da kurulan Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu yaşananların ardından IŞİD'in elinden kurtulmayı başaran kadınlarla görüşerek, kadınların yaşadıklarını raporlaştırdı. Hazırlanan raporda Ezidi kadın ve çocukların uygulanan vahşet gün yüzüne çıktı.

''7 yaşında sağır ve dilsizdi, sürekli tecavüze uğruyordu''

Hazırlanan raporda IŞİD'in esir aldığı kadınlardan 23 yaşındaki Z.X. yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Biz, aramızdaki kız çocuklarıyla birlikte ortalama 500 kişiydik. Bizi bodrum katına koydular. Ardından bekar ve bekar olmayanları ayırdılar. Bir amcamın kızı hamile olduğu için; onun yanında kalıp ona bakabilmem için beni pazara satmaya götürmediler. Her günümüz dayakla geçiyordu. Bir gün amirleri geldi ve 24 yaşında olan Cilan adlı arkadaşımı kendine seçti. Arkadaşım bu durumu kaldıramadı ve kendini banyoya kapatarak intihar etti. Baaj Köyü'nde 8 gün kaldıktan sonra 27 kadın, Tıl Kasır Köyü'ne götürüldük. Burada sürekli kadın değişimi oluyordu, yüzlerce kadın ve çocuk vardı. 6 ila 9 yaş arasında pazarlanan kız çocuklarının sayısı çok fazlaydı. Bir amir beni sadece yemek yapmak için satın almıştı. Burada geçen 10 günün ardından Tıl Azir'e bağlı Verdiye Köyü'nde yaşayan birine satıldım. Ardından Tıl Kasır Köyü'ndeki eski satıldığım adam yeni adama telefon açtı ve kendine birkaç kız çocuğunu satın aldığını ve benim onlara yemek yapmam gerektiğini söyleyerek geri çağırdı. Bu çocuklardan 7 yaşında olan sağır ve dilsizdi, sürekli tecavüze uğruyordu" dedi.

''7-8 yaşlarındaki çocuklara tecavüz ediyorlardı''

Çocuk sayısının çok fazla olduğunu ve çocukların her gün tecavüze uğradığını anlatan Z.X. şöyle devam ediyor: "Kaldığım bir evde dilsiz olan 7 ve 8 yaşındaki kız çocuklarına tecavüz ettiler. Kuzenleri buna karşı çıkınca onu dövdüler ve kafasını iki yerden kırdılar. Daha sonra 13 yaşındaki bir kızla beni, başka çocukların olduğu yere götürdüler. Bize sürekli, ‘sizi daha sonra Suudi Arabistan veya Suriye'ye götürüp satacağız' diyorlardı. Bir gece dayanamadım ve kaçış yollarını aradım. Nasıl oldu bilmiyorum ama bir kaçış yolunu buldum ve denemek istedim. Yanıma 13 yaşındaki bir kız çocuğunu da alıp kaçmaya başladım. Diğerlerini yanıma alamadım, onlar kaldı. Yürüyerek bir eve ulaştık. O ev bize sahip çıktı fakat sabah kendilerinin de öldürülmesinden korktukları için bizi bir sokağa bıraktılar. Ardından sokaklarda susuz ve aç şeklinde iki gün yürüyerek kurtulduk."