Gündem

Başbakan: Terör eylemleri Fırat'ın doğusunda da devam ederse gereğini yaparız

"Mağduriyet edebiyatıyla kafa karıştırmaya devam ediyor"

11 Ekim 2016 14:57

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Suriye'de terör eylemlerinin devam etmesi halide, daha önce 'kırmızı çizgi' olarak açıkladıkları Fırat Nehri'nin ilk kez doğusuna geçilebileceğinin mesajını verdi. Yıldırım "Fırat'ın batısı diyoruz ama eğer terör eylemleri Fırat'ın doğusunda da devam ederse, orası için de gereğini yaparız" dedi. Yıldırım, Fırat Nehri'nin batısındaki YPG ve PYD'yi işaret ederek "Bölgedeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağladık ayrıca terör örgütlerinin sızmak suretiyle intihar eylemi yapmalarına büyük önlem aldık. 911 kilometre Suriye ile bizim hududumuz var. 911 kilometre hududun her karışını güvenli hale getirmek bizim görevimiz" diye konuştu.  

Yıldırım, darbe girişimi soruşturması kapsamında mağduriyetler yaşandığına dair iddialarında bulunan ana muhalafet partisi CHP hakkında "Tuzaklara karşı da dikatli mağdur edebiyatının tehlikeyi gölgelemesine izin vermeyelim. Ülkenin içindeki tehlikeyi es geçiyor. Sabah akşam mağduriyet üzerinden kafa karıştırmaya devam ediyor. Pişkin pişkin mağdur edebiyatı yapacağına Yenikapı ruhuna sahip çık" dedi.

Başbakan Yıldırım, AKP Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert ve AKP İlçe Gençlik Kolları Başkanı Naci Adıyaman'ın öldürülmesiyle ilgili olarak, "Terör örgütünün alçakça işlerinden, yeni bir döneme girdiğini görüyoruz. Aslında bunu bir süredir dillendiriyorlar. Özellikle AKP yöneticilerine yönelik saldırıların arttırılması yönünde örgüt yöneticilerinin bir süredir talimatı var. Milletimiz bilsin ki gerektiğinde canımızı bu ülke için feda etmeye hazırız" dedi. 

Darbe girişimini gerçekleştirdiği ileri sürülen 'FETÖ' mensubu kişilerin AKP içinde de bulunduğuna dair iddialara değinen Yıldırım, "Türkiye genelinde olduğu gibi AKP içinde de FETÖ'ye karşı aynı mücadeleyi verdik, veriyoruz" dedi. 

Partisinin grup toplantısında konuşan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Hz. Hüseyin efendimiz bize hırsın, aç gözlülüğün, tatmin olmayan ruhların nasıl zulüm ürettiğini gösterdi. Kerbela bizim için acıdır, derstir, ibrettir. Kerbela'nın acısını, hüznünü yaşamayanlar her gün yeni Kerbela'lar üretirler. İslam dünyasının her köşesinde ne yazık ki yeni Kerbela'ları görüyoruz. Bu coğrafyanın içinden çıkan ama bu coğrafyanın insanını öldüren teröristler, yani ahir zaman Yezidleri bize her gün yeni Kerbela'ları yaşatıyorlar.

"Hz Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Ali'ni mirasına sahip çıkacağız"

"Hz. Hüseyin, o mübarek canını teslim ederken 'Bir olun, beraber olun, birlikte güçlü olun' mesajı verdi. Bu mesajı alamayanlar Müslüman kanı dökerek Hz. Hüseyin efendimizin ruhunu muazzep ediyorlar. Biz yeni ve modern hiziplerin kan dökmesinin karşısında Hakk'ı savunmaya devam edeceğiz. Gelin canlar bir olalım demeye devam edeceğiz. Aşık Veysel'in dizeleriyle 'Bizi yakar bizim ataş, söndürmekte çareyiz' Bu ateşi söndürmek için mücadelemiz devam ediyor. Aynı kıbleye yönelenlerin birbirinin kanını akıtmalarına asla müsamaha göstermeyecek, asla tarafı olmayacağız. Hz Hasan efendimiz, Hz. Hüseyin efendimizin, Hz. Ali efendimizin mirasına sahip çıkacağız, peygamberimizin izinden asla ayrılmayacağız. Efendimiz Hz. Hüseyin'in şehadetinin yıl dönümünde kendisini ailesini bir kez daha yad ediyoruz.

"Her birimiz Türkiye Cumhuriyeti devletinin eşit ve özgür yurttaşlarıyız. Safları sıklaştıralım, can cana olalım. İktidarı temsil ediyoruz, üzerimizde milletin yüklediği ağır bir yük var. Her zaman ülkemiz milletimiz için en iyiyi, en güzeli yapmak için canla başla çalıştık, çalışmaya devam edeceğiz. Daima vatandaşlarımızın hizmetinde olduk, olmaya devam edeceğiz. Projelerimizin, yatırımlarımızın biri bitmeden diğeri başlamalı ki Türkiye büyümeli, kalkınmalıdır. Türkiye'yi her yönüyle gelişmiş, bölgede örnek bir ülke haline getirmeyi hedefliyoruz. Bütün arkadaşlarımdan istediğim, millete hizmette kendinize asla sınır koymayın. Çünkü millet bizim yaptıklarımızdan daha fazlasını hak ediyor. 

"Dünyada deniz altından geçen en derin tünel..."

"Geçen hafta yeni yasama döneminin ilk grup toplantısını yaptık. 2017-2019 yıllarını kapsayan orta vadeli programımızı da açıkladık. Özellikle eğitim, tarım gibi alanlarda büyük reform yapacağımızın altını çizdik. 3 yıllık bu program boyunca inşallah çıtayı daha da çıkaracağız, kişi başına geliri daha da artıracağız, yeni istihdam alanları oluşturacağız, yatırımları artırarak sürdüreceğiz. İnsana hizmete var gücümüzle devam edeceğiz. Yine geçtiğimiz hafta TOBB'da toplantı yaptık. Burada başkanlarla, temsilcilerle bir araya geldik. Onların görüşlerini aldık, dinledik. Piyasanın beklentilerini ilk ağızdan öğrenme fırsatımız oldu. Sanayicilerin önünü açmak öncelikli görevlerimizden biridir. Her zaman milletin beklentilerine öncelik verdik. Türkiye'nin gelişimine katkı sağlayan her kesimin yanında olmaya devam edeceğiz. Daima en uygun, en ideal çözüm üretmenin derdinde olduk, olmaya devam edeceğiz. 15 Temmuz gecesi yapılan darbe girişimi nedeniyle planladığımız bazı girişimlerde bulunamadık. Biz bahane üretemeyiz, şartlar ne olursa olsun planladıklarımızı hayata geçireceğiz. 

"Bakın arkadaşlar, bir proje bitmeden bir başkası başlamıyor. Bir dev eserin etkisi hafızalardan silinmeden yenisini konuşmaya başlıyoruz. İnsanlar daha Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü konuşurken biz Avrasya Tüneli'ni tamamladık. Dünyada denizin altından geçen en derin tüneldir. 107 km denizin altından inen, dünyanın teknolojisi en yüksek mühendislik projesidir.

İkincisi, biz sizlerle gurur duyuyoruz, sizler olmasanız bizim için dünyanın anlamı yok biz milletimizle gurur duyuyoruz. Değerli arkadaşlar dünyanın bu büyük projesinin hafta sonu Cumhurbaşkanımızla birlikte ilk geçişini yaptık 20 Aralık'ta inşallah sizlerle açılışı yapacağız, milletimize bir gurur daha yaşatacağız. 

"Değerli arkadaşlar şimdi bu proje dünyada deniz altından geçen en derin tünel, ikincisi o da Türkiye'de, o da Marmaray, 62 metre derinden geçiyor. Üçüncüsü Amerika'da o da 43 metre! AKP iktidarında dünya ilklerini yapmak sıradan hale geldi. Alçak terör örgütleriyle amansız mücadele ederken bir yandan da dünyaya parmak ısırtacak büyük projeler yapıyoruz, hizmete alıyoruz. Dünyanın en büyük havalimanı, en geniş köprüsü, en uzun tünelleri, Türkiye'ye bunlar yakışır. Türkiye'ye kapı kapı dolanıp bu asil milleti yabancılara şikayet etmek yakışmaz. PKK terör örgütü bugünlerde AKP teşkilatlarına yöneldi. Evvelsi gün Özat İlçe Başkanımız, ilçe başkan yardımcımız evinde, hanımı ve 6 çocuğunun önünde hunharca katledildi. Dün gece Dicle İlçe Başkanımız kendi iş yerinde alçakça şehit edildi. Hainler şunu iyi bilmelidir. AKP sizin yaptıklarınıza pabuç bırakacak bir parti değildir. AKP Türkiye'yi bütün bu terör örgütlerinden temizlemek için, hükümetimiz tüm kararlılığıyla olayların üzerine gidecek. Sizin tehditleriniz bize sökmez. Sizin tehditleriniz bu millete sökmez, bu millet bin yıllık tarihinde esaret nedir görmedi, size mi pabuç bırakacak. Evvel Allah, değerli kardeşlerim Türkiye bölgede etrafında yaşanan istikrarsızlıklara karşı istikrar adası olmaya devam ediyor. Bir yandan kalkınmamızı halkımızın geleceğine yönelik çalışmalarımızı sürdürürken bir yandan da PKK, DEAŞ, FETO gibi küresel terör örgütlerine karşı amansız mücadele ediyoruz. Amacımız, ülkemizin geleceğini karartmaya çalışan mihraklara fırsat vermemek. Allah'a şükür bu mücadelede millet bizimle beraber. Milet diyor ki 'Sapına kadar gidin, asla gevşemeyin, sonuna kadar gidin'

"Değerli kardeşlerim ne doğunun ne güneydoğunun ne de 780 bin kilometre kare vatan toprağının hiçbir karışını bu alçak terör örgütlerine bırakacak değiliz. Vatandaşlarımızın yurdun her köşesine seyahat etmesini sağlayıncaya kadar, güvenlik endişesi taşımayacağına kadar bu operasyonlar devam edecektir. Operasyonlar öylesine devam ediyor ki girilemeyen inlerine girildi, yuvaları dağıtıldı. Bunca hırçınca davranmalarının arkasındaki neden de budur. Değerli kardeşlerim bir yandan da hayat devam ediyor, Türkiye'de güvenlik problemi var diyenlere söylüyorum; Türkiye iki hafta içinde iki uluslararası organizasyon gerçekleştirdi. Dünya Posta Birliği'nin kongresi yapıldı, 10 gün sürdü. 160 ülkeden 2 bin 500 kişi 10 gün boyunca Türkiye'yi konuştu. Hemen arkasından bildiğiniz gibi dünya enerji birliğinin kongresinin açılışı gerçekleşti. Devlet başkanları, Rusya, Azerbaycan, Venezüela, devlet başkanları, İstanbul'a geldi ve enerji politikalarını ve dünyanın enerjiye olan gelecekteki ihtiyacını konuştu. Türkiye olarak enerjideki hedeflerimizi misafirlerle paylaştık. Enerji alanında AKP hükümeti bütün alanlarda olduğu gibi çok büyük hamleler gerçekleştirdi. Son 10 yılda kurulu kapasitemizi tam iki katına çıkardık. Son 10 yılda enerji artışının, enerji ihtiyacının en fazla olduğu ülkelerin başında Türkiye geliyor. Ayrıca dünyada Çin'den sonra enerji yatırımlarında yatırım yapan ülke Türkiye. Enerji bakımından Türkiye çok stratejik konumda yer alıyor. Türkiye enerji üreten bir ülke değil ancak Türkiye tüketen ve ihtiyaç duyan ülkelere taşımaya vasıta olan bir ülke niteliğindedir. Yani tedarikçi olmamakla beraber Türkiye'nin enerji koridorlarında yer alması, tedarikçi olmak kadar ülkeyi stratejik konuma getiriyor.

"Türkiye doğudan batıya, kuzeyden güneye, güneyden batıya enerji yollarının buluştuğu bir merkez haline geliyor. Avrupa'nın enerji güvenliğine büyük önem atfeden TANAP projesi de hızla devam ediyor. Proje, Yunanistan'dan itibaren trans Avrupa'ya etap projesi olarak İtalya üzerinden Avrupa'nın içerisine kadar devam edecek. Eğer bölgede, ülkelerin birbirine bağımlılığı ne kadar artarsa bölgesel barış da o kadar önemli hale gelir. Anlaşmazlıklar ortadan kalkar. Neden? Çünkü insanlar gibi ülkeler de karıştıklarında kaybederler. Kaybettikleriyle kazanacaklarını kıyaslayacaklar. Eğer kaybettikleri daha fazlaysa anlaşmayı tercih edecekler. Türkiye, bu projelerle geleceğe yatırım yapıyor, küresel barışa yatırım yapıyor. Türkiye enerji alanında cazibe merkezi olma yolunda hızla devam ediyor. Bildiğiniz gibi1  ekim tarihi itibariyle doğalgazda yüzde 10 indirim yaptık. Kışa girerken istedik ki vatandaşlarımızın ısınma için harcadıkları paralarda fazla artış olmasın. Değerli arkadaşlar 15 Temmuz ardından bir taraftan yatırımlar devam ederken diğer yandan da terörle mücadelemiz kararlılıkla sürüyor. Milletimiz içinde bulunduğumuz şartları gayet iyi biliyor, FETÖ ile mücadelemiz bundan böyle de sonuna kadar devam edecektir. Değerli arkadaşlar, burada bir hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Bakınız bu kadar büyük bir operasyonda, bu kadar kapsamlı bir mücadelede şüphesiz ufak tefek yanlışlar olabilir. İşin başında söyledim kılı kırk yaracağız, yaşla kurunun bir arada yanmasını önleyeceğiz. Adaletle muhakeme edeceğiz, intikam duygusuyla iş yapmayacağız. Bunu baştan söyledik. Buna rağmen uygulamada hatalar olabilir mi? Olabilir. Ancak bizim tek bir hataya, tek bir yanlışa tahammülümüz olamaz. Bunun da bilinmesini istiyorum. Bir tek vatandaşımızın bile mağdur edilmesine rıza gösteremeyiz. İtirazlar objektif bir şekilde değerlendirilecek, bakanlıklardaki itiraz komisyonları bunları karara bağlayacak. İtirazlarda heyeti de değiştirdik, bakan yardımcılarını heyet başkanı yaptık, ona göre heyetleri de teşkil ettik. Mümkün olan en hızlı şekilde varsa bu mağduriyetleri de gidereceğiz ancak tuzaklara karşı da son derece dikkatli olmamız gerekiyor. Mağdur edebiyatının tehlikeyi gölgelemesine izin vermeyeceğiz. Bu hususta hepinizin dikkatli olmasını istiyorum. Bugünlerde ana muhalefet partisi özellikle dikkatli olması gerekiyor. Bir süredir bakıyoruz ülkemizin 15 Temmuz'da atlattığı badireyi es geçmeye başladılar. Ülkenin içinde bulunduğu tehlikeyi es geçiyor ana muhalefet partisi. Sabah akşam mağduriyet üzerinden kafa karıştırmaya devam ediyorlar. 15 Temmuz'un asıl mağduru şehitlerimizin aileleridir, gazilerimizdir, istiklali, istikbali tehdit edilen 79 milyon vatan evladıdır.

"Eğer siz bütün bunları bir kenara bırakıp yüzde 1'i bile bulmayan tasfiye edilenleri dilinize dolarsanız bunun iyi niyetle, insafla hiçbir alakasız olamaz. Bu tutum, bu söylem, bilerek yada bilmeyerek FETÖ'ye destektir. CHP 17 Aralık 2013'ten sonra FETÖ'ye destek vererek zaten büyük bir yanlışı yapmıştır. Hatırlayın yerel seçimler vardı. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kampanya yaptım. O bacılar, o ağabeyler CHP ile kol kola kendilerini parçalarcasına nasıl da kampanya yaptılar, şahidim. FETÖ konusunda CHP'nin faturası çok şişkindir. Şimdi pişkin pişkin mağdur edebiyatı yapacağına ülkeyi uçurumdan döndüren Yenikapı ruhuna sahip çıkın. Bugün mağdurların hakkını savunuyor görüntüsü altında FETÖ'nün sözcülüğünü yapanlar nasıl 15 Temmuz akşamında mahçup oldularsa, yarın, öbür gün mahkum olmaya mahkumdurlar. Terörle mücadelenin yıpratılmasına asla izin vermeyeceğiz. Zaman mağdur edebiyatı yapma zamanı değil, hesap sorma zamanıdır.

"Şunu da özellikle vurgulamak isterim, kendilerini hesaba çekemeyenler AKP'yi sorgulayarak sözde bulanık suda balık almaya çalışıyorlar. Partimin tüm yöneticilerine, tüm mensuplarına, seçmenlerimize gönül diliyle sesleniyorum. AKP içinde hiçbir hain, hiçbir terörist barındırmaz. Diğerleri FETO ile AKP mücadele ederken aynı şeyleri söylüyorlardı. Onların avukatlığını yapıyorlardı. 15 Temmuz gibi alçak darbe girişimi bile hala bazılarının aklını başına getirmedi. Biz, Türkiye genelinde olduğu gibi AKP içinde de aynı mücadeleyi verdik, veriyoruz. Dedikodulara kulak asıp fitneye gelmeyin. Hiç kimse FETO'nun değirmenine su taşıyan kişi konumuna düşmesin.

"Devletin kılcal damarlarına kadar sızmış bu ihanet odaklarını söküp atmayı amaçlıyoruz. Demokrasimize, birliğimize, beraberliğimize kast eden bu hainleri hukukun önüne, adaletin önüne getirmek görevimizdir. Bunları öncelik olmaktan çıkarırsak Allah muhafaza terör örgütüne alan açmış oluruz. Aynı şekilde PKK'ya da DAEŞ'e de mücadelemiz sürecek.

"269 eylemcinin canlı bombalı girişimi etkisiz hale getirildi"

"Terör örgütünün kurtarılmış alan olarak gördüğü tüm alanları güvenlik güçlerimizce yerle bir edildi. Bütün inlerine girildi, gereken temizlik yapıldık. Önemli sığınaklar imha edildi, patlayıcılara, uyuşturucuya el konuldu. Hava harekatları sonucu örgütün faaliyetleri büyük oranda sınırlandı. Alınan tedbirler sonucu birçok eylem girişimi de engellendi. Bugüne kadar 269 eylemcinin canlı bombalı saldırı girişimi etkisiz hale getirildi.

"Kanlı eylemlerini terör örgütü tonlarca patlayıcı kullanarak intihar eylemlerine girişiyor. Çocuk yaşlı demeden askerlerimizi, güvenlik kuvvetlerimizi ve sivil vatandaşlarımızı şehit ediyorlar. En son Şemdinli'de yol kontrolü yapan güvenlik güçlerimize 5 ton patlayıcıyla dalarak teröristler maalesef askerlerimizin ve sivillerimizin şehit olmasına neden oldu. Yaralılarımız var, tedavi görüyorlar. Bütün bunlara rağmen bölge insanımızın geleceğe dair umudu, devlete güveni günden güne artarak devam ediyor. Can havliyle nereye, nasıl saldıracaklarını bilmiyorlar. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Bu saldırılar destek alamadıkları bölge halkına inanın ki göz dağı niteliğindedir. Fakat her şey boş, kendi kazdıkları çukurda boğuldular, boğulmaya devam edecekler. Bölge halkı bu hainlerin planını her zaman bozdu, bozmaya devam edecek. Terör örgütleri insanlara evlerinde kalmaları yönünde baskı yaparken vatandaşlarımız asla boyun eğmedi. Çukur siyaseti, öz yönetim zırvaları, güvenlik güçlerimizin başarılı çalışmalarıyla ortadan kaldırıldı. Terör örgütünün alçakça işlerinden, yeni bir döneme girdiğini görüyoruz. Aslında bunu bir süredir dillendiriyorlar. Özellikle AKP yöneticilerine yönelik saldırıların arttırılması yönünde örgüt yöneticilerinin bir süredir talimatı var. Demek ki bu talimatlar uygulamaya geçiriliyor. Milletimiz bilsin ki gerektiğinde canımızı bu ülke için feda etmeye hazırız. 

"Terör örgütüyle mücadele her türlü tedbiri alacağız. Artık bölgede yaşayan vatandaşlarımızın teröristlerin verdiği tahribatı biliyor. Bunların en büyük mağduriyetini de kendileri çekiyor. Herkes huzur istiyor, istikrar istiyor. Bölgenin kalkınmasını, zenginleşmek istiyor. Geçtiğimiz Pazar günü 181 aşiret mensubu bir araya geldi. Devletin yanında olduklarını cümle aleme ilan ettiler. Bazı medya organlarında yapılan karalama kampanyasına da böyle nokta koydular. Efendim neymiş para almışlar, yeni bir darbe için zemin hazırlıyorlarmış... Böylece darbe çığırtkanlığı yapanlara karşı da tam da en açık cevabı verdiler. Tüm aşiretlerimize, Kürt vatandaşlarımıza bir kez daha söylüyorum. Korkmayın, devlet sizin yanınızda. Sizlerin güvenliği için her şeyi yapıyoruz, yapmaya hazırız.

"Halkımızın verdiği desteğe ayrıca teşekkür ediyorum. 15 yıldır olduğu gibi bundan sonra da aynı istikrarla çalışacağız. DEAŞ, BTÖ, FETÖ bunlarla mücadelemizi aralıksız sürdüreceğiz, kimse geri adım atmamızı beklemesin. Zamanımız yok, Türkiye için yerine getirmemiz önemli görevlerimiz var.

"Suriye ve Irak'ta askerlerimiz var. Türkiye içinde olduğu gibi sınır ötesinde de terörle mücadelemiz titizlikle devam ediyor. Fırat Kalkanı operasyonu devam ediyor. Suriye ve Irak'ta köşeye sıkışan DEAŞ, Türkiye'ye saldırmakta. Bu örgütle yürüttüğümüz mücadele onları köşeye sıkıştırdı.

"Şu an itibariyle 1000 kilometre karelik alanda tam anlamıyla güvenliği sağladık. Bölgedeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağladık ayrıca terör örgütlerinin sızmak suretiyle intihar eylemi yapmalarına büyük önlem aldık. Fırat'ın batısı diyoruz ama eğer terör eylemleri Fırat'ın doğusunda da devam ederse orası için de gereğini yaparız. 911 kilometre Suriye ile bizim hududumuz var. 911 kilometre hududun her karışını güvenli hale getirmek bizim görevimiz. 

"Onun için kimse bize Kürtlere karşı operasyon çekiliyor safsatasını anlatmasın. Türkiye'nin Kürtler için ne yaptığını Kobane'ye gidin bakın. Bir günde tehdit altında topraklarımıza geçen, Akçakale'ye akın eden kardeşlerimize bağrını açan Türkiye'dir. Körfez Savaşı'nda topraklarını açan Türkiye'dir. HDP'liler ne yaptı? 6-8 Ekim'de isyan çağrısı yaptı 53 vatandaşımızın katline sebep oldu. Onun için onların yaptıklarıyla bu asil milletin yaptıklarını kimse karıştırmasın. Irak ile Suriye ile fiziki bağı olmayan birçok ülke orada cirit atarken bizim oradaki varlığımıza laf edenler kusura bakmasın abesle iştigal ediyorlar. Asla ve asla ülke güvenliğimizi, milletin can ve mal güvenliğini tehlikeye atacak hiçbir olguya izin vermeyeceğiz. Bugünlerde Musul'da planlanan operasyonların DEAŞ'ın Musul'dan çıkarılmasıyla sınırlı olması gerektiğini tüm dostlarımıza anlattık. Eğer siz DEAŞ'ı çıkardıktan sonra Musul'da demokratik yapıyı değiştirmeye kalkarsanız çok büyük bir iç savaşın, büyük bir mezhep savaşının da ateşini fitillemiş olursunuz. Bizim uyarımız budur, Başika'daki varlık sebebimiz de budur. Müslümanların kanının dökülmemesi, mezhep savaşlarının horlatılmamasıdır.

"ABD'de maalesef seçim kampanyası var. Seçimlere az kaldı ama sayın Clinton televizyon programında çıktı açıkça Kürtleri terör örgütlerini silah dağıtarak destekleyeceğini söyledi. Bu ne anlama geliyor? ABD bizim müttefikimiz değil mi? NATO'da müttefikimiz değil mi? Silahla desteklemek ne demek oluyor? Bu şu anlama geliyor, zaten uzun süreden beri PKK'nın uzantısı PYD ve YPG'ye silah vererek sözde DEAŞ'la mücadele ediyor. Dünyanın neresinde olursa olsun bir terör örgütüyle başka bir terör örgütüyle mücadele etmek ne kadar ahlakidir? Bizim bu konudaki endişelerimizin ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Herkes emin olsun ki biz ülkemizin birliğini, beraberliğini, toprak bütünlüğünü, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini savunmak için hiç kimsenin iradesine ihtiyacımız yoktur. Değerli arkadaşlar, sözlerimi toparlarken şunu söylemek istiyorum; Peru'da geçtiğimiz günlerde 10. dünya tekvando şampiyonası yapıldı. Toplamda 10 altın madalyayayla sporcularımız 2. oldu, göğüsümüzü kabarttı. Bu sporcularımızı alnından öpüyorum. Başarılarının artarak devamını diliyorum. Ve grup toplantımızın sonunda bu hafta yoğun bir gündemimiz var. KHK'lar görüşülecek, kanun tasarı teklifleri görüşülecek, AKP grubu olarak Meclis'in en etkin şekilde çalıştırılması bizim asli görevimizdir. Değerli arkadaşlarımızın bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de Meclis çalışmalarında gayretlerini diliyorum. MGK toplantısında biliyorsunuz 15 Temmuz'un resmi tatil olması görüşü benimsendi. Biz de hükümet olarak bunu onayladık, bu konuda Meclis'te bir yasal düzenleme ihtiyacı var. AKP grubu bu konuyu 15 Temmuz'u demokrasi ve şehitler günü olarak resmi tatil yapılması konusunda bir kanun teklifi verecektir. Diğer partileri de bu teklifimize katılmaya davet ediyoruz. Böylece Yenikapı ruhunun aynı şekilde devam ettiğini milletimize gösterelim. Şehitlerimizin ruhunu şad edelim. 

 

 

 

İlgili Haberler