06 Eylül 2018

Kur farkı ve finans maliyetleri kulüpleri zorluyor

Dolar 7, Euro 8 TL olursa, kulüp borçları ne kadar artacak?

Makroekonomik ve siyasal olumsuzluklar nedeniyle Türk Lirası hızlı bir değer kaybetme sürecinde. Yılbaşından bu yana TL'nin Euro’ya karşı değer kaybı, %72,5’a ulaşırken, Dolar’a karşı TL’nin devalüe oranı %78’e yükseldi.[1] Yıllık bazda ise kur artışı Euro’da %91, Dolar’da ise %96 olarak gerçekleşti.[2]

Kurlardaki yukarı yönlü hareketten toplum olarak olumsuz etkilenirken, bu değer kayıplarından en fazla etkilenen kurumların başında, bilançolarında önemli oranda yabancı para kredi riski taşıyan futbol kulüpleri geliyor. TL’nin Euro ve Dolar karşısında büyük oranlarda değer kaybetmesi kendisini futbol ekonomisinde de net olarak somutluyor. Bunun etkisini öncelikle düşük transfer hareketlerinde gözlemledik. Daha sonra da kulüplerin artan zararlarında. Zaten karlılıktan uzak bir yapıda varlıklarını devam ettirmeye çalışan futbol kulüplerinin, Dolar ve Euro değer kazandıkça operasyonel giderleri artmaya başladı. Operasyonel giderler içinde özellikle oyunculara ödenen ücret ve primlerin yabancı para türünden olması kulüpleri finansal sıkıntıya sürüklüyor. Gelir-gider dengesindeki yetersizlik, doğal olarak kulüpleri finansal borçlanmaya yöneltiyor. Mali kesimden borçlanmak zorunda kalan kulüpler doğal olarak faiz ve komisyon gibi finansal maliyetlere katlanıyorlar. Aynı dönem içinde finansman maliyetlerindeki artış oranı ise TL kredilerde %150 civarında, Yabancı para kredi faiz oranları ise %128 oranında bir artış kaydetti.[3] 

Bilanço dönemine göre kurlar nasıl arttı?

Öncelikle Kur artışlarına bir göz atalım isterseniz.

Futbolun ekonomisi ve finansı üzerine düşünen, araştıran ve yerinde yorumlarıyla, objektif bakışıyla sevgili dostum Kerem Akbaş'ın son zamanlarda kurlardaki yukarı yönlü hareketlerin kulüplerimizi nasıl etkilediğine ilişkin çok önemli tespitleri olmuş. Bu tespitler bazında ben de bazı yorumlarda bulunacağım.

Kulüplerimizin toplam borçlanmalarının yaklaşık %80’i yabancı para, yani Euro ve Dolar cinsinden. Bu nedenle bu döviz türlerindeki artışlar kulüplerimizi olumsuz etkiliyor ve mevcut zararlarını arttırıyor.

Bilanço sonrası kurlardaki artış, kulüpleri nasıl etkiledi?

31.05.2018 tarihinden bu yana kur artışları kulüpleri ne kadar etkiledi? Buna bir bakalım.

Sevgili Kerem Akbaş kulüplerin kur hareketlerine karşı duyarlılıklarını hesaplamış ve çok önemli detaylara ulaşmış.

Kerem Akbaş'ın hesaplamalarına göre, kur hareketlerine en duyarlı kulüp olarak karşımıza Fenerbahçe çıkıyor. Kurdaki %1'lik artış (EUR ve USD), Fenerbahçe’nin toplam banka kredilerini 12,5 Milyon TL arttırıyor. Kur hareketlerine en duyarlı ikinci kulüp olarak Galatasaray’ı görüyoruz. Kurlardaki her bir %1’lik bir artış Galatasaray’ın banka kredilerinde 4,9 Milyon TL’lık bir artışa neden olurken, Beşiktaş’ta ise kur duyarlılığı nedeniyle meydana gelen borç artışı 3.1 Milyon TL’na ulaşıyor.

Kur artışları nedeniyle üç kulübün toplam borçlarında meydana gelen artışa bakıldığında ise; kura duyarlılık nedeniyle en olumsuz etkilenen kulüp olarak Fenerbahçe’nin 30.06.2018 ile 13.08.2018 arasında kur artışı nedeniyle finansal yükümlülüklerinde, yani borçlanmasında 650.2 Milyon TL’lık bir artış yaşandığı görülüyor.

Fenerbahçe’yi aynı dönemde 253.3 milyon TL ile Galatasaray izlerken, Beşiktaş’ın kur artışından kaynaklanan ilave finansal yükümlülüğü ise 160,9 Milyon TL olarak gerçekleşmiş durumda.

Kur artışının 3 kulübe getirdiği ilave yük 1.064.523.504 Mio TL’na ulaşmış durumda.

Döviz pozisyon açığı

Kısacası, kulüplerimizin tüm dövizli borç ve yükümlülükleriyle, döviz varlıkları ve rezervleri arasındaki negatif farkı ifade eden bu kavrama göre üç kulübümüzün de dövizli varlıkları, onların döviz yükümlülüklerini karşılamakta yetersiz kalıyor. Yani, kulüpler bu açığı kapatmak için döviz bulmak zorundalar ama bunun için de yeterli kaynak ve gelir olmadığından ağırlıkla finansal borçlanmak zorunda kalıyorlar.

Ağırlıkla TL gelir elde eden, döviz borç ve yükümlülükleri, döviz varlıklarından fazla olduğu için döviz açığı vermek durumunda kalan kulüpler, bu açığı kapatmak için TL verip döviz almak durumunda kaldıklarından, döviz yukarı gittikçe daha fazla TL kaynak bulmak, diğer bir deyişle borçlanmak durumundalar. Bu olumsuzluk onların mali yapılarını ve finansal dengelerini bozuyor.

Finansal denge iki şekilde bozuluyor. 1) Döviz fiyatları arttıkça, kulüp daha fazla TL kaynak bulmak zorunda kalıyor, 2) Döviz kurları yukarı yönlü olduğunda mevcut yabancı para kredilerinin TL bilançoya olumsuz etkisi daha fazla artıyor.

Yani, döviz kurları arttıkça kulüpler ya ilave borçlanmak zorunda kalıyorlar ya da dövizli borçların TL karşılıkları artıyor. Bu da kulüplerin bilançolarında borç baskısını arttırıyor.

Dolar 7, Euro 8 TL olursa, kulüp borçları ne kadar artacak?

Bu kapsamda olası bir tahmin yapmak istersek, Dolar 7 TL,  Euro 8 TL’ne ulaştığında, üç kulübün toplam borcu 31.05.2018 tarihine göre 1,12 milyar TL daha artmış olacak.

Sevgili dostum Kerem Akbaş’ın hesaplamalarına göre, 31.05.2018 tarihi itibarı ile kulüplerin şirketlerindeki açık döviz pozisyonlar aşağıdaki gibi görünüyor. En yüksek açık pozisyon 135 Milyon USD ve 122 Milyon EUR ile Fenerbahçe'de bulunuyor.

Yukarıdaki tabloyu yorumlamak istersek; kurlardaki yukarı yönlü hareket 30 Haziran 2018 itibariyle Beşiktaş’ın borçlarını 6.018.379 TL, Galatasaray’ın borçlarını 9.663.136 TL ve Fenerbahçe’nin borçlarını da 23.187.349 TL arttırmış durumda.

31 Temmuz 2018 itibariyle kulüplerin borçlarındaki artışlar yine sırasıyla 23.558.249 TL, 37.499.453 TL ve 92.783.793 TL olarak gerçekleşmiş durumda.

13 Ağustos 2018 itibariyle de kulüplerin borçlarındaki artışlar yine sırasıyla 131.355.455 TL, 206.195.912 TL ve 534.256.777 TL olarak gerçekleştirmiş vaziyette.

Konsolide edecek olursak; kurlardaki yukarı yönlü hareket toplamda Beşiktaş’ın borçlarını 160.932.084 TL, Galatasaray’ın 253.363.501 Tl ve Fenerbahçe’nin de 650.227.919 TL arttırmış durumda…Üç kulübün borçlarındaki toplam artış ise 1.064.523.504 TL’na ulaşmış durumda…

Daha somut ifade edersek, finansalların açıklandığı 31.05.2018 tarihinden 13 Ağustos 2018’e kadar geçen süre içinde, kulüplerin döviz pozisyonlarında bir değişiklik olmaması durumunda, 3 kulübün toplam kur zararı 1.064.523.504 TL’na ulaşıyor.

Artan finansal maliyetler

Artan finansal maliyetler ve kur artışından zararlar, 3 kulübün 01.06.2017-31.05.2018 dönemine ilişkin, yani yıllık finansal tablolarına olumsuz etkisine bakıldığında ise; üç kulübün geçen seneyi toplamda 781.7 Milyon TL zararla kapattıkları görülüyor.

Geçen sene en büyük zararı 477 Milyon TL ile Fenerbahçe yaparken, Galatasaray’ın zararı 274.5 Milyon TL’na, Beşiktaş’ın da 37.1 Milyon TL’ye ulaştı.

Kulüplerin derneğe kestikleri faiz faturaları hariç genel duruma bakıldığında, ortaya daha da kötü bir tablo çıkıyor.

Derneklere kesilen faturalar hariç kulüplerin kazandıkları paraların nereye harcandığına bakıldığında ise, kulüp geliri olan her 100 TL'nin 37 TL'lık kısmının bankalara faiz ve kur farkı olarak ödendiğini görüyoruz. Yani, bankaların toplam giderleri içinde faiz ve kur farkı giderlerinin payı %37’e ulaşmış durumda.

Kulüp bazında değerlendirildiğinde ise, aşağıdaki tablo bize aynı zamanda kulüplerin finansman giderlerini karşılayacak faaliyet karlarına ulaşamadığını gösteriyor. Nitekim, 01.06.2017-31.05.2018 itibariyle %20 ile en fazla faaliyet karı elde eden Beşiktaş’ın %23 olan finansman giderlerini karşılayamadığı görülüyor. Bunun yanısıra, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin operasyonel anlamda faaliyet karlılığına da ulaşamadığı görülüyor.  

Kulüpler yayın gelirleri dağıtımından da gol yiyorlar!   

Kulüplerin en önemli gelir kalemlerinden olan naklen yayın gelirlerinin Federasyon, Alt Ligler ve diğer ödemeler düşüldükten[4] sonraki tutarların %50’lik bölümü kulüplere güncel döviz kuru ile ödenirken, kalan %50’lik kısım ise kur sabitlenerek ödeniyor. Örneğin, 2017/18 dönemi yayın ödemeleri için 1 Dolar 3,26 TL’den sabitlenerek ödenmişti.

2018-19 sezonunda ise sabit kur 3,90 TL olarak belirlenmiş durumda. Ayrıca, sabit kurdan kulüplere yayın gelirlerinin %50’lik bölümü ödenirken, her yıl itibariyle sabit kura ayrıca TEFE-ÜFE ortalaması kadar ekleme yılacak.

Bu hesaba göre, 2018/19 sezonu için kulüplere ödenecek tutarın 167,2 Milyon Dolar’ı 3,90' TL’dan, 240,1 Milyon Dolarlık kısımda güncel kurdan ödenecektir.

Yukarıda anlatılanlardan hareketle net olarak görüldüğü üzere kulüpler yayın gelirlerinin sabitlenen kur üzerinden ödenmesi nedeniyle önemli kayıplara uğruyorlar. 2017/18 sezonunda ortalama kur 4 TL olarak dikkate alınsa bile, kulüp kayıpları 111 Milyon TL’na ulaşıyor.[5] Ulaştığımız bu zarar, ortalama 4 TL kura bölündüğünde ise kulüplerin dolar bazında kayıpları 30 Milyon Dolara ulaşıyor.

2018/19 sezonunda sabitlenen kur 3,90 TL dikkate alındığında ise güncel 6,70 $/TL kurdan kulüplerin kaybı 400 Milyon TL’na ulaşıyor.[6] (Yaklaşık 60 Milyon Dolar)

Sonuç

Kulüplerimiz bugünkü koşullarda döviz yükümlülüklerini yerine getirebilecek döviz varlıklarına sahip olmadıkları için döviz pozisyon açığı taşıyorlar. Makro ekonomik ve siyasal olumsuzlukların etkisiyle döviz kurlarının yukarı yönlü hareket etmesi, ağırlıkla döviz bazında kredi kullanan ve gider yapan kulüplerde çok ciddi zararlara ve onarılması güç hasarlara yol açıyor. Oluşan zararlar ise, kulüplerimizin finansal dengelerini bozuyor, onların sportif rekabet güçlerini zamanla daraltıyor, ulusal ve uluslararası rekabette geriye düşmelerine neden oluyor. Diğer taraftan mevcut kaynakların etkin ve verimli kullanılmaması da bu olumsuzlukla birleşince ortaya sürdürülebilir olmayan bir finansal yapı ve sportif performans çıkıyor.


[1]31 Aralık 2017 itibariyle $/TL= 3,77; €/TL= 4.51 seviyesindeydi. 4 Eylül 2018 itibariyle $/TL=6,70; €/TL= 7,78 olarak işlem görmüştür.   

[2] 4 Eylül 2017 itibariyle $/TL= 3,42; €/TL= 4.07 idi.   

[3] Bir yıllık süre içinde TL ticari kredi oranları %14’ten, %35’e (150%); USD ticari kredi oranları ise 4’ten % 9’a (%125); Euro ticari kredi oranları ise %3,5’tan, %8’e yükseldi. ( %128)   

[4] 500 Milyon Dolarlık yayın geliri kulüplere ödenmeden önce %4’e yakın 19.230.770 Dolar TFF payı, 73.218.832 Dolar Alt Ligler payı (%14,8) ve paraşüt ödemeleri düşüldükten sonra kalan tutar Süper lig kulüplerine dağıtılıyor.   

[5] [[(Ortalama kur- sabitlenen kur) *( 167,2 Mio $)]-%10 Enf] = 111.355.200 TL kur kaybı hesaplanabilir.   

[6] [[(Ortalama kur- sabitlenen kur) *( 167,2 Mio $)]-%15 Enf] = 397.936.000 TL kur kaybı hesaplanabilir. 

   

Yazarın Diğer Yazıları

Futbol nereye gidiyor?

Küreselleşen dünyada futbol kulüpleri ekonomik-finansal örgütlere dönüştü. Bu değişim kulüpleri küresel olmaya zorladı. Finansal futbol, küreselleşen kulüplere her alanda fazladan rekabet üstünlüğü sağladı

Renkler farklı, dertler ortak: Kulüpler faiz - döviz - enflasyon kıskacında kıvranıyor

Kulüplerimiz net borçlu; yükümlülükleri gelirlerinin üzerine çıkmış, zarar eden ve döviz pozisyon açığı taşıyan bir mali yapıya sahip. Borç baskısı altındaki futbol mali yapısı dengesini tamamen kaybetmiş ve sürdürülebilir olmayan bir yapıya evrilmiş durumda

Vergi oranını düşürmek, yasa dışı bahsi azaltır mı? Bahis ekonomisine genel bir bakış

Yasa dışı bahse karşı mücadele yapısal bir nitelik kazanmadan, vergi oranlarının düşürülmesi, yasal bahis gelirlerini artırmayacağı gibi vergi gelirlerinin düşmesine neden olur. Bu alanda bahis oynayanlarının gelirini maksimize artırır