18 Kasım 2023

İzmir Süper Lig'de neden olmalı?

Kültürde, sanatta, fuarcılıkta, turizmde ve insani yaşam bakımından son yılların açık ara en önemli kentlerinden birisi olan İzmir, sahip olduğu potansiyellerini neden spora ve futbola yansıtamıyor?

16 Kasım 2023 "İzmir neden futbolda yok?" Başlıklı makalemizde İzmir'in futbolda Süper Lig'e neden takım gönderemediğine ilişkin sorular sormuştum. Bu yazımızda da İzmir neden Süper Lig'de olmalı? Onun üzerinde duracağım.

Konuya ilişkin önce bir durum tespiti yapmamız gerekiyor. Öncelikle belirtelim ki, İzmir spor organizasyonu ve spora ilgi bakımından çok başarılı. İzmir'in ve İzmirlinin futbola olan ilgisinin, ülkemizdeki çoğu kentten daha fazla… İstanbul'u saymazsak, Göztepe ile Karşıyaka arasındaki rekabetin taraftar bazında karşılığını diğer kentlerde bu yoğunlukta görmek neredeyse mümkün değil. İzmir'in gerek futbolda, gerekse sporun hemen hemen her dalında ciddi bir potansiyele ve önemli bir tarihi geçmişe sahip olduğunu tekrarlayalım.

2022-23 itibariyle İzmir'in Türkiye Futbol Federasyonu liglerinde 27 futbol takımı mücadele ediyor ama Süper Lig'de temsilci yok maalesef. Bu takımlardan Göztepe ve Altay 2021-222 sezonunda Süper Lig'den düştüler. 1.Lig'de 2, 2.Lig'de 1, 3.Lig'de 2 profesyonel takım bulunuyor.

İzmir ekonomisi, tarihi, kültürü, coğrafyası ve sahip olduğu yetenek potansiyeli ile Türkiye'nin incisi…

Makro verilerle İzmir'in önemi!

2020 verilerine göre İzmir yarattığı 309,8 milyar TL'lik[1]gayri safi yurt içi hasılası ile Türkiye'nin üçüncü büyük ekonomisine sahip bir kent. Kişi başına düşen gelirde ise 70.010 TL[2]ile beşinci sırada yer alan İzmir, Brookings Institution ve JP Morgan'ın 2014'ü baz alarak oluşturduğu ekonomide yükselen kentler sıralamasında 300 şehir arasında  ikinci sırayı alan bir kenttir. Yine bu rapora göre sahip olduğu düşük işsizlik ve İnsani Gelişme Endeksi verilerine göre İzmir, Ankara'nın ardından ikinci sırada yer alan bir kentimizdir. Aliağa Limanı ve İzmir Limanı, sırasıyla Türkiye'nin konteyner hacmi bakımından altıncı ve yedinci, kargo tonajı bakımından üçüncü ve on üçüncü büyük limanlarıdır. Antalya ve İstanbul'dan sonra Türkiye'nin turizm gelirlerine en büyük katkıyı sağlayan üçüncü büyük kenttir.

4.425.789 kişiye ulaşan nüfusu[3]ile Türkiye'nin en büyük üçüncü kenti… Yıllık 9.1 milyar dolarlık ithalatı, 10.1 milyar dolarlık ihracatı, 2235 uluslararası şirketi, her yıl 1.8 milyon turistin ziyaret ettiği, sanayi üretiminin yüzde 9,3'ünün gerçekleştirildiği, genel ekonomiye yüzde 6 istihdam katkısı sağlayan, kişi başına 70.010 TL'lık milli geliriyle dördüncü sırada yer alan,[4]sosyoekonomik sıralamada Türkiye'nin en gelişmiş üçüncü kenti konumunda bulunuyor İzmir.

Türkiye'nin en büyük 500 büyük sanayi kuruluşu araştırmasında İzmir'den 44 firma bulunuyor.[5] İSO 500'de yer alan İzmir firmalarının 2018 yılı toplam net satış hacmi 45.5 milyar TL'dir.[6]

Özetle, İzmir ekonomik olarak Türkiye'nin önemli kentlerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor.

Peki kültürde, sanatta, fuarcılıkta, turizmde ve insani yaşam bakımından son yılların açık ara en önemli kentlerinden birisi olan İzmir, sahip olduğu potansiyellerini neden spora ve futbola yansıtamıyor? Sahip olduğu enerjisini başarıyı getirecek şekilde sinerjiye dönüştüremiyor?

İzmir genel bütçeden ne pay alıyor?

Peki İzmir merkezi bütçeye ne katkı sağlıyor? Şimdi de ona bakalım.

İzmir yıllık 10.1 milyar dolarlık ihracatıyla,[7] İstanbul, Kocaeli ve Bursa'dan sonra ülke ekonomisine en fazla katkı sağlayan dördüncü büyük ilimiz. Genel ekonomiye katkısı bakımından yıllık yarattığı 309,8 milyar TL'lık gelir ile 2020 itibariyle Türkiye GSYİH'nın yüzde 7,5'unu oluşturuyor. [8] İzmir'den merkezi bütçeye aktarılan vergi tutarı 2021 yıl sonu itibariyle 136,2 milyar TL'na ulaşmıştır. [9] "İzmir'in vergi gelirleri içinde payı yüzde 10.6, merkezi bütçe giderleri içindeki payı ise yüzde 2'dir. Genel bütçe giderleri içinde İzmir'e yapılan merkezi hükümet harcamaları 2004 yılında yüzde 1.8 iken, 2016 yılında ancak  yüzde 2 düzeyine yükselmiştir. İzmir'den toplanan vergi gelirleri sürekli artmasına rağmen, İzmir'e yapılan harcamalar 2006, 2008, 2009, 2012 ve 2015 yıllarında daralmıştır. 2004-2016 yılları arasında İzmir'e merkezi hükümet 9.9 milyar TL, İzmir Büyükşehir Belediyesi ise  şirketleriyle birlikte 11.9 milyar lira yatırım yapmıştır. 2006 yılına kadar merkezi hükümet yatırımları Büyükşehir Belediyesi yatırımlarından daha fazla iken, 2008 yılından sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırımları merkezi hükümet yatırımlarını aşmıştır. 2015 ve 2016 yıllarında fark açılmıştır. 2016 yılında merkezi hükümetin kişi başı harcaması 407 lira iken, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kişi başı yatırım tutarı 545 TL'ye ulaşmıştır."[10] 2021 itibariyle 1.178 milyar TL'na ulaşan merkezi bütçe gelirleri[11]içinde İzmir'in payı 136 milyar TL' lik vergi tahsilatı ile yüzde 11.5 olarak gerçekleşirken; [12]İzmir'inmerkezi bütçeden (genel bütçeden) 7.2 milyar TL'lık aldığı pay 2021 itibariyle toplam genel bütçe gelirlerinin binde 6'sı kadar olmuştur. 2019'da yüzde 1,5; 2020'de yüzde 1 olan bu tutar 2021'de yüzde 1'in altına düşmüştür. İzmir'in genel bütçeden aldığı paylar tablo 4'te gösterilmektedir.[13]İzmir'in genel bütçeye vergi katkısı ise 2019'da yüzde 12,5; 2020'de yüzde 12,66 ve 2021'de de yüzde 11,5 olmuştur.[14]

İzmir kendi kaderine terk edilmiş durumda!

İzmir genel bütçeye daha çok katkı sağlayıp daha az pay alan bir kentimiz. Yani İzmir merkezi genel bütçeye katkı olarak alan değil, veren kont konumunda. Hâl böyle olunca İzmir'in kendi kaynaklarını yaratarak, sporu ve futbolu finanse etmesi gerekiyor. Başka türlü bu sorunun üzerinden gelmek olanaklı görünmüyor.

İzmir her ne kadar genel bütçeden gerekli ve yeterli payı alamıyorsa da, Ege Bölgesi'nde merkez olmanın avantajlarını kullanarak, hem kendi, hem de periferinin kaynaklarını futbolun ve sporun emrine sunabilir. Bu oluşumu sağlayabilir. Aksi taktirde, günümüz finansal futbolunun ana yakıtını oluşturan mali desteği sağlayamadan

İzmir futbolda sürdürülebilir bir başarıya ulaşamaz.

İzmir'in sadece kendi yerel misyonu ve vizyonu olmamalı. İzmir aynı zamanda periferisi için de Ege Bölgesi'nin tüm potansiyelini harekete geçirme gibi tarihsel bir misyonu üstlenmek zorundadır. Ege Bölgesi'nde sağlanacak ortak güçbirliğinin doğal lideri İzmir olmalıdır. İzmir Ege Bölgesi'nin bu alana ilişkin tüm enerjisini harekete geçirerek, sinerjiye dönüştürebilir. Potansiyelin kinetiğe dönüştürülmesinde İzmir harekete ilk ivmeyi verecek kent konumundadır. Ancak bu şekilde İzmir ve Ege Bölgesi'nde futbol kalıcı başarılara ulaşabilir.

İzmir ve periferisinin potansiyeli

İzmir merkez konumda olmak üzere ege Bölgesi sekiz ilden oluşuyor. Önemli bir turizm potansiyeline sahip Bölge içinde kent aynı zamanda önemli endüstri firmalarına da sahip.

Tablo 1'den de görülebileceği üzere İzmir merkezli Ege Bölgesi'nde sekiz ilin 2021 sayımlarına göre toplam nüfusu10.784.745'e ulaştı.[15] 84.6 milyona ulaşan ülke nüfusunun yüzde 12,73'üne karşılık gelen bir demografik yapıdan söz ediyoruz.

Ege Bölgesi'nin 2020 itibariyle GSYİH'a katkısı 638.2 milyar TL'na ulaştı.[17] Bu tutar, 2020 itibariyle 4,3 milyar TL'lık ülke [18] Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'sının yüzde 14,86'sına karşılık geliyor.

Ege Bölgesi'nin GSYİH'ya sağladığı katkıya en büyük destek 309,8 milyar TL'lik GSYİH ile İzmir'den geliyor. İzmir'in ülke GSYİH'na katkısı yüzde 7,5 civarında… İzmir'i 86,5 milyar TL'lık tutar ile Manisa izliyor.

Tablo: 3- Ege Bölgesi'nin 2020 GSYİH'na Katkıları (TL) [19]

Ege Bölgesi'nde yer alan sekiz ilin genel bütçeye katkısı tablo 3'te yer alıyor. Ege Bölgesi'nde yer alan sekiz ilin toplam genel bütçeye katkısı 2021 sonu itibariyle 166.5 milyar TL'ye ulaşıyor.[20]  İzmir ve çevresi illerin 2021 itibariyle merkezi bütçeye katkısı olan 166.5 milyar TL vergi tahsilatı içinde İzmir 136.2 milyar TL'lik vergi geliriyle ilk sırada yer alırken, Manisa 8.2 milyar TL'lık vergi tahsilatıyla ikinci sırada bulunuyor. Diğer illerin vergi tahsilatına katkıları da tablo 4'te gösteriliyor. Ege Bölgesi'nin bu bağlamda merkezi bütçeye katkısı toplam genel bütçe gelirlerinin yüzde 14,13'üne karşılık geliyor. Ege Bölgesi'nde İzmir 136.2 milyar TL'lik katkı ile ilk sırada yer alırken, Manisa 8.2 milyar TL'lik vergi geliriyle ikinci sırada yer alıyor.

Tablo: 4- Ege Bölgesi İllerinin Genel Bütçeye Katkıları (2021- Bin TL)[21]

Tablo 5'ten de görüleceği üzere, Marmara Bölgesi'nden sekiz takım (Hepsi İstanbul takımı), İç Anadolu Bölgesi'nden 4 takım, Doğu Karadeniz'den 2 takım, Akdeniz Bölgesi'nden 4 takım ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden de bir takım Süper Lig'de mücadele ediyor.

Ekonomik, ticari ve finansal olarak mevcut potansiyel baz alınarak takım dağılımına bakıldığında, bölgeler arasında ciddi bir dengesizlik olduğunu gözlemliyoruz.

İzmir ve periferisindeki kulüplerden hiçbirisinin ülkenin en üst futbol ligi organizasyonu olan Süper Lig'de yer almaması, ülke futbolu açısından önemli bir kayıp. Ekonomiye, ticarete ve finansa çok önemli katkılar sağlayan bir coğrafyanın ülke futboluna potansiyelini yansıtamaması, sadece bölgesel bir problem değil, ülke futbolu açısından da çok önemli bir sorun. Aslında merkezi yönetimin de bu konuyu gündemine alması ve buna göre aksiyonlar belirlemesi, ülke futbolunun geleceği açısından da kritik bir öneme sahip.

Ege Bölgesi'nin sahip olduğu potansiyel ve yetenek havuzu dikkate alındığında, Süper Lig'de Ege'nin hiçbir temsilcisinin bulunmaması futbol otoritesi TFF tarafından da analiz edilmesi gereken bir konu. Tablo:8 bize Süper Lig'deki kulüplerin coğrafi dağılımlarını gösteriyor.

Ege Bölgesi'nden tek takımın Süper Lig'de bulunmamasına karşın, İstanbul'dan sekiz takımın Süper Lig'de mücadele ediyor olması Türk futbolunda anomalik bir yapının da olduğunu ortaya koyuyor. İstanbul yoğunluklu Süper Lig, futbolumuzda bir rekabet sorunu olduğunu da ortaya koyuyor. Rekabetçi dengenin dengesiz rekabete, dolayısıyla İstanbul takımları lehine haksız rekabete dönüştüğünü, Tablo 6 net olarak gösteriyor.

Bu çarpıklık Süper Lig'de coğrafik ve demografik dağılım açısından da bir sapmanın olduğunu ifade ediyor. Bu durum zamanla futbolumuzun rekabetçi dengesini ve kalitesini olumsuz etkileyebilecek yapısal bir soruna dönüşebilir.

Sonuç itibariyle, kendi kaderine terk edilmiş İzmir merkezi iktidardan beklediği ve istediği kaynağı sağlayamıyor. Böylesi koşullarda İzmir kendi kaynağını yaratabilecek yolları aramak zorundadır. İzmir ve çevresi bu yeteneğe sahiptir. Bu amaçla merkez konumunda bulunmanın avantajlarını kullanarak, bölgenin ekonomik, finansal ve ticari kaynaklarını ortak amaca yönlendirebilir. Bu kapsamda uzun soluklu bir bakış açısıyla stratejik kaynaklara ulaşabilir. İzmir bulunan kaynakları ortak hedefe aloke edebilir. Bu sayede futbolun nüfuz alanını bölgede genişletebilir. Ancak bu sayede İzmir, ülke futbolundan ekonomik, finansal ve sportif olarak hak ettiği paylara ulaşabilir. Futbolu domine edebilir. Futbolu yeni kaynaklar yaratmada daha etkin bir hale getirebilir. İzmir'in bunu nasıl yapacağını bir sonraki yazımızda sizlerle paylaşacağız.


[1] İl Bazında Kişi Başına GSYİH,  https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Il-Bazinda-Gayrisafi-Yurt-Ici-Hasila-2020-37188

[2] İl Bazında Kişi Başına GSYİH, https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Il-Bazinda-Gayrisafi-Yurt-Ici-Hasila-2020-37188

[3] https://data.tuik.gov.tr/Kategori/GetKategori?p=Nufus-ve-Demografi-109

[4] Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, I. Çeyrek: Ocak - Mart, 2022 https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Dyüzde C3yüzde B6nemsel-Gayrisafi-Yurt-yüzde C4yüzde B0yüzde C3yüzde A7i-Hasyüzde C4yüzde B1la-I.-yüzde C3yüzde 87eyrek:-Ocak---Mart,-2022-45549&dil=1

[5] En Büyük Beş Yüz sanayici Firmanın Seksensekizi Egeli İhracatçılardan Oluşuyor, https://www.haberturk.com/izmir-haberleri/79431889-en-buyuk-500-sanayici-sirketin-88i-egeli-ihracatcilardan-olustu

[6] Coşkun Küçüközmen, İzmir İli Ekonomik Gelişim Raporu, 3 Ekim 2019,

[7] Türkiye İhracatçılar Merkezi, https://tim.org.tr/tr/ihracat-rakamlari

[8]  https://data.worldbank.org/indicator/NY.GNP.PCAP.CD?locations=TR adresinde 719 milyar $ olarak belirtilen Turkey's GNP tutarı, 2020 Ortalama $/₺ 5,98 hareketle TL'na çevrilip TUİK verileri kullanılarak hesaplanmıştır.

[9]  https://muhasebat.hmb.gov.tr/genel-butce-gelirlerinin-iller-itibariyle-tahakkuk-ve-tahsilati-2004-2019

https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2020/10/MYB_Gerceklesmeleri-ve-Bekelntiler-Raporu_2020.pdf

[10] https://www.izmir.bel.tr/tr/Haberler/iste-rakamlar/34308/156

[11] Cumhurbaşkanlığı 2021 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2020/10/2021-Yili-Merkezi-Yyüzde C4yüzde B1netim-Kanun_Teklifi_WEB.pdf

[12]https://www.kbs.gov.tr/

[13] https://www.ensonhaber.com/gundem/yillara-gore-istanbul-ankara-ve-izmirin-genel-butceden-aldigi-paylar

[14] TC.Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü resmi sitesinde yer alan verilerden hesaplanmıştır. https://muhasebat.hmb.gov.tr/genel-butce-gelirlerinin-iller-itibariyle-tahakkuk-ve-tahsilati-2004-2019

[15] İller bazında nüfus (2021)  https://data.tuik.gov.tr/Kategori/GetKategori?p=Nufus-ve-Demografi-109 da yer alan verilerden oluşturulmuştur.

[16] https://www.nufusu.com/ da yer alan verilerden bu tablo oluşturulmuştur.

[17] İl Bazında Kişi Başına GSYİH,  https://data.tuik.gov.tr/Kategori/GetKategori?p=ulusal-hesaplar-113 ve  https://data.tuik.gov.tr/Kategori/GetKategori?p=Nufus-ve-Demografi-109 adresindeki verilerden hesaplanmıştır.

[18]  https://data.worldbank.org/indicator/NY.GNP.PCAP.CD?locations=TR

[19] Tablo  https://data.tuik.gov.tr/Kategori/GetKategori?p=ulusal-hesaplar-113 ve  https://data.tuik.gov.tr/Kategori/GetKategori?p=Nufus-ve-Demografi-109 adresindeki verilerden oluşturulmuştur.

[20] Hazine ve Maliye Bakanlığı, Muhasebat Genel Müdürlüğü, Genel Bütçe Gelirlerinin İller İtibariyle Tahakkuk ve Tahsilatları (2021),  https://muhasebat.hmb.gov.tr/genel-butce-gelirlerinin-iller-itibariyle-tahakkuk-ve-tahsilati-2004-2019adresinde yer alan verilerden hesaplanmıştır.

[21]Sözkonusu tabloda yer alan vergi tutarları, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Muhasebat Genel Müdürlüğü, Genel Bütçe Gelirlerinin İller İtibariyle Tahakkuk ve Tahsilatları (2021),  https://muhasebat.hmb.gov.tr/genel-butce-gelirlerinin-iller-itibariyle-tahakkuk-ve-tahsilati-2004-2019 adresinde yer alan verilerden hesaplanmıştır.

[22] 2022-23 sezonu itibariyle Süper Lig'de yer alan takımların coğrafi dağılımları https://tr.wikipedia.org/wiki/Syüzde C3yüzde BCper_Lig

[23] 2022-23 sezonu itibariyle Süper Lig'de yer alan İstanbul takımları https://tr.wikipedia.org/wiki/Syüzde C3yüzde BCper_Lig

Tuğrul Akşar kimdir?

Tuğrul Akşar 1962 yılında Niğde'de doğdu. 1988'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü'nden mezun oldu. Aynı fakültenin İşletme Anabilim dalında yüksek lisansını tamamladı. 

1989'dan itibaren bankacılık sektöründe yönetici olarak çalıştı.

2000 yılından itibaren "futbolun görünmeyen yüzü" olarak bilinen futbol ekonomisi, finansı, yönetimi ve felsefesi üzerine çalışmalar yaptı, makaleler yazdı, kitaplar yayımladı, üniversitelerde dersler verdi, yurt genelinde konferans ve seminerlere katıldı, radyo ve televizyon programlarına konuk oldu. Futbolun genel ekonomik, finansal ve yönetsel sorunları ve çözüm önerilerini içeren video içeriklerini paylaşmayı sürdürüyor.

Konusunda referans olan ilk kitabı "Endüstriyel Futbol" 2005 yılında yayımlandı. 2006'da Doç. Dr. Kutlu Merih ile birlikte "Futbol Ekonomisi", 2008'de "Futbol Yönetimi" adlı kitapları çıktı. 2010'da "Futbolun Ekonomi Politiği", 2013'te "Krizdeki Futbol", 2020'de de altıncı kitabı "Endüstriyel Futbolun En Üst Aşaması: Finansal Futbol" yayımlandı. 

Doç. Dr. Kutlu Merih ile birlikte 2005 yılında Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi'ni kurdu.

2005 yılında Meclis Araştırma Komisyonu tarafından düzenlenen Sporda Düzensizliğin ve Şiddetin Araştırılması Raporu'nun 25 sayfalık kısmı "Endüstriyel Futbol" adlı kitabından alınan Akşar, 2011yılında davet üzerine TBMM Araştırma Komisyonu üyelerine "Türk Futbol Kulüplerinin Finansal Yeniden Yapılanması ve Yönetişimsel Sorunlarına Çözüm Önerileri" konusunda bir brifing ve rapor verdi.

Nisan 2011'de Teşvik ve Şikeyi Önleme Yasası'nın çıkmasına katkı sağladı, kulüplerin finansal yeniden yapılandırılmasına ilişkin raporunda sunduğu çok sayıda öneriye yasada yer verildi.

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği'nin (TKYD) oluşturduğu Kurumsal Yönetim ve Futbol Endüstrisi Çalışma Grubu'nda da yer alan Akşar, 2010'da yayımlanan "Kurumsal Yönetim İlkeleri Işığında Türk Futbol Kulüpleri Yönetim Rehberi"nin iki bölümünü kaleme aldı.

"Futbol Ekonomisi" ve "Futbol Yönetimi" kitapları bazı üniversitelerde seçmeli derslerde ana kaynak olarak okutulan Akşar, Türk futbolunun sorunlarına çözüm olabilecek araştırmaları yayımlama, araştırmacılara referans sağlama, futbolun entelektüel boyutuna katkıda bulunma amacıyla www. futbolekonomi.com sitesini hayata geçirdi.

Bir süre Radikal ve Cumhuriyet Spor eklerinde ve Tamsaha'da yazdı, halen Dünya gazetesinin haftalık "Ekospor" köşesinde ve Mayıs 2015'ten itibaren T24'te yazıyor.

Evli ve iki çocuk babası.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Futbol nereye gidiyor?

Küreselleşen dünyada futbol kulüpleri ekonomik-finansal örgütlere dönüştü. Bu değişim kulüpleri küresel olmaya zorladı. Finansal futbol, küreselleşen kulüplere her alanda fazladan rekabet üstünlüğü sağladı

Renkler farklı, dertler ortak: Kulüpler faiz - döviz - enflasyon kıskacında kıvranıyor

Kulüplerimiz net borçlu; yükümlülükleri gelirlerinin üzerine çıkmış, zarar eden ve döviz pozisyon açığı taşıyan bir mali yapıya sahip. Borç baskısı altındaki futbol mali yapısı dengesini tamamen kaybetmiş ve sürdürülebilir olmayan bir yapıya evrilmiş durumda

Vergi oranını düşürmek, yasa dışı bahsi azaltır mı? Bahis ekonomisine genel bir bakış

Yasa dışı bahse karşı mücadele yapısal bir nitelik kazanmadan, vergi oranlarının düşürülmesi, yasal bahis gelirlerini artırmayacağı gibi vergi gelirlerinin düşmesine neden olur. Bu alanda bahis oynayanlarının gelirini maksimize artırır