07 Ocak 2019

Hangisi Lût kavmine yakın?

“Modern Family”e “ailenin korunmasına aykırı içerik”ten ceza kesenler, Müge Anlı'nın “polisiye-realite-şov”una ancak el-öpesi bir hürmetle bakarlar!..

Müge Anlı’nın programı bir pornografidir.

Hayır, hemen aklınıza seksüel pornografi gelmesin.

“Müge Anlı ile Tatlı Sert”, bir kültürel pornografidir.

“Müge Anlı ile Tatlı Sert”, bir yoksulluk pornografisidir.

“Müge Anlı ile Tatlı Sert”, bir folklorik (kırsal/pastoral) pornografidir.

Pornografi ile insan hayatının sırları, mahremiyeti, utancı, aczi, çaresizliği, zavallılığı, kiri, pası, çirkefiyle lime lime ifşa (“çırılçıplak”) edilerek gözler önüne serilmesini;

Ve bunun seyrinden sözde/görünürde bir öfke, nefret, kınama, tiksinme sergilense de özde ve derinden derine, inceden inceye bir haz alınmasını anlarsanız;

İşte Müge Anlı’nın programını pornografi yapan budur.

***

Elbette bu program, ticari açıdan büyük bir başarıdır. Yıllardır da kendisiyle yarışabilecek hiçbir rakip tanımadan yoluna devam etmektedir.

Ve bu “başarı” ile ancak yarışabilecek olan, seksüel pornografilerdir.

Ekrana onları sürerseniz daha da büyük bir “televizyonculuk başarısı” elde edersiniz!..

Ama bunu yapamazsınız. Çünkü RTÜK, tabii “Modern Family” için ceza radarlarını açmaktan, cadı kazanlarını kaynatmaktan fırsat bulabildiği ölçüde böylesi seksüel pornografik içeriklere kuşkusuz aman vermeyecektir!..

Peki ya “kültürel pornografi”? “Bırak Allah aşkına, ne menem bir şeyden söz ettiğini bile anlamıyoruz” diyenler çıkabilecektir karşımıza RTÜK kadrosu içinden (elbette kıymetli, ama azınlıkta kalan istisna isimler de var).

“Modern Family” gibi dikkatli ve "sosyolojik” okunduğunda “aile hâlâ her şeydir” diyen bir diziye üstünkörü ve "feodal-ideolojik" bir düz-okuma ile “ailenin korunmasına aykırı içerik”ten ceza kesenler, Müge Anlı’nın “polisiye-realite-şov”una ancak el-öpesi bir hürmetle bakarlar!..

***

Şimdi bana bu yazıyı yazdıran temel sebebe gelelim! Dün T24 PAZAR’da RTÜK’ün “Modern Family” dizisi üzerinden yayıncı kuruluşa verdiği cezayı değerlendiren, bu arada dizinin kısaca içerik çözümlemesine de giden bir yazı kaleme aldım. Bu yazı sosyal medyada yine dün gündeme gelen ve Müge Anlı programından çıkış bulan “Palu ailesi” ile etkileşimsel bir motivasyonla alımlandı.

Bana ilkin sevgili okurum/takipçim Refik Bilmez’den gelen mesaj şöyleydi:

“Az önce, yazınızdan önce bir başka aileyi tanıdım, okudum. Palu ailesi. Müge Anlı’nın programında ailenin çarpık ilişkileri, cinayetleri, tecavüzleri, cincilik, dayak, iftira… Ne ararsanız bu ailede ve programda mevcut ve bizim toplumdan bir ailenin durumu. Peki bizim toplumumuzun ruhsal yapısına, ahlaki geleneklerine Modern Family mi daha çok zarar veriyor yoksa Palu Ailesi mi? Modern Family’e ceza verilecekse bu programın tv’si kapatılmalı. Bir de yayınlandığı saatler ve seyirci kitlesi de tamamen apayrı. Müge Anlı sabah program yapıyor, çoluk çocuk herkesin izleyebileceği bir saatte ve hiçbir sakınca gözetilmiyor. Modern Family büyük ihtimal akşam kuşağıdır, onu izlemek isteyen mutlaka belli bir çabayla izliyor.”  

Ardından istikrarlı ve kararlı diğer takipçi okurlarımdan mesaj yağmaya başladı. Yıldız Erdal,“Müge Anlı’nın programını izleyenler, Türkiye’de yaşanan bu trajik olaylara ne kadar sorumlulukla bakabiliyor; bu programın kesinlikle 5N1K kritiği yapılmalı” notunu düştü. Şule Samurkaş,“Sosyal medyada gösterilen şemanın 3. satırına kadar okuyabildim;

düşünüyorum da, bizim okumaya kalbimiz dayanmazken, o ailede yaşayan minikler nasıl dayanıyordu” diyerek hissiyatını paylaştı. Tuğçe Ersoy, bana, “Hocam ben de Palu ailesi değerlendirmesi bekliyorum; geriye dönük yayınları izledim, dehşete düştüm; din, aile kurumu, akrabalık, büyü, cehalet, ensest, çocuk istismarı, birçok konu iç içe” uyarısı ile bir yazar olarak sorumluluğumu hatırlattı.

***

Okur’un dediği olur elbette!..

O yüzden bu yazı şekillendi.

Ancak ben, bir dönem sadece televizyon yazıları yazarken Müge Anlı’nın programını uzunca bir süre mercek altına almış ve bu doğrultuda program üzerine neredeyse kitap yazacak noktaya gelmiş olsam da sonra böyle bir yörüngeden uzaklaştım (yine de programa ilişkin olarak son kitabımda yer alan şu yazıya bakılabilir: “Tatlı-Sert Bir Safari ya da Cinayet-Şov”, Görünüyorum, O Halde Varım: Meşhuriyet Çağı’nda Kültür ve İnsan, Can Yayınları, 2017, s. 84-87).

Dolayısıyla “Palu ailesi”yle ilgili programları izlemedim ve bu yazıyı yazma öncesinde de böylesi saatler alacak bir incelemeye zaman yetiremedim.

Bununla birlikte yine bir başka takipçim, Pınar Beğendi, bir sosyal medya popüler sözlüğündeki detaylı entry’e dikkatimi çekerek programın içeriğinden enine boyuna haberdar olmamı sağladı. Gerçekten, yukarıda aktarılan mesajlarda da belirtildiği gibi, bırakın seyretmeyi, okunması dahi zor ve yürek kaldırmayan bir olaylar zinciri! İnsanın yaşadığı coğrafyadan ürpermesine de utanmasına da yol açacak derecede!..

Programda yayınlananlara iyice hâkim olduktan sonra daha ayrıntılı bir değerlendirme için vaatte bulunarak an itibarıyla okuduklarımdan hareketle zihnimde uçuşan düşünce parçacıklarını paylaşmakla yetineyim burada!..

***

 “Modern Family” dizisini cezalandıran RTÜK’ün üye çoğunluğunun dizide kurgusal mahiyette sunulan bazı sosyal-kültürel ilişki biçimlerinden rahatsız oldukları kuvvetle muhtemel...

Evet, evlilik-dışı ilişkiler de var dizide, heteronormatif olmayan ilişkiler de… Ve bunlar, meşru bir çerçevede sunulup sevginin, duygunun, iyiliğin, güzelliğin, doğruluğun, dürüstlüğün bu ilişkilerde de mevcut olduğu işaret ediliyor.

Fakat heteroseksist ve homofobik kültürel koşullanmaların algı evreninde, hele ki bizim bu topraklarda bunların tek yansısı malûm olduğu üzere “Lût kavmi”dir!..

İşte bunları düşünürken, birden dört yıl kadar önce kendisiyle kapsamlı bir söyleşi yapma imkânı bulduğum Müslüman trans birey Öykü Ay’ın bana söylediklerine kanat çırptım!..

Öykü, bu ülkede dindar-muhafazakârlığın LGBTİ+ kültürü değerlendirirken kullandığı en yaygın ve tipik “kriminalize-klişe” olan Kur’an’daki Lût kavmi bahsine ilişkin şu çarpıcı yorumda bulunmuştu:

“İslam’ı şarlatan gibi kullanan beylere söyleyeceğim. Lût kavminin sebebi onlar. Ben, ‘bunu’ isteyerek yapıyorum, kimseyi de bu konuda eğilime teşvik etmiyorum, etmem de; hiçbir eşcinsel de yapmıyordur. Bu benim kişisel tercihim. O dönemde [Lût kavmi dönemi] çocuğa taciz, erkeğe taciz, kadına taciz, bunlar olduğu zaman eşcinselliğin üzerine yapıştırılmış bir damga bu. Erkeğe zorla taciz, kadına zorla taciz, tecavüz, içki-âlem, kavga-gürültü derken Lût kavmi helak olmuş. Ama bir avuç travestinin veya bir avuç LGBTİ bireyin Lût kavmi helakine uğrayacağını sanmıyorum. Lût kavmine sebebiyet verebilecek zihniyet, 3 yaşındaki çocukları 30 yaşındaki adamlarla evlendiren zihniyettir. Sokaktaki 5 yaşındaki, 10 yaşındaki erkek çocuklarına tecavüz edenlerdir” (“Rabbim Böyle Yaratmış: Bir Trans’ın Dinî Serzenişi”, T. Atay, Çin İşi Japon İşi - Cinsiyet ve Cinsellik Üzerine Antropolojik Değiniler içinde, İletişim Yayınları, 2017 [2. Baskı], s. 216).  

***

Şimdi, Öykü’nün bu ifadeleri doğrultusunda söyleyin bakalım, hangisi Lût kavmine daha yakın? “Modern Family” mi?..

Yoksa “Palu Family” mi?!..

Cevap aşikâr…

Peki ama bu durumda Müge Anlı’nın programı yayından mı kalksın?

Kesinlikle hayır, çünkü böyle bir yaklaşım ilke olarak da doğru olmadığı gibi, yarardan çok zarar getirecektir. Bu tür yayınlar, televizüel ortamdan çıkarılsa bile bugünün dijital sonsuzluk evreninde, diğer deyişle “siberuzay”da kendilerine rahatlıkla, fazlasıyla ve yasak nedeniyle daha da kışkırtıcı enerjiyle seyir alanı açabilecektir.

Bırakın yasağı falan… Siz, “zehir” karşısında “panzehir”e yönelin, yeter!..

Yani?..

“Modern Family” izlemeye, eğlenceli bir ciddiyetle devam!..    

 

Yazarın Diğer Yazıları

Vurun kanatlarınızı karanlığa kuşlarım!

Yöresel ve evrensel düzlemlerde eşzamanlı yaşananları 'insan' gerçeğinde birbirine organikçe bağlamak… Daha iyi bir hayatı var etme umut ve inancıyla gelenekten geleceğe taşınmak… Bunlar, Hasan Hüseyin şiirini bu coğrafyanın en özgün ve özgül yapıtlarından biri kılar

Goebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!"

Bir okurum, siyaseten Refah Partisi - AK Parti çizgisinde yol almış olmakla birlikte bugün gelinen noktada Ak Parti'nin yapıp ettiklerine ve olup bitenlere bağlı olarak bu ideolojik 'gönül bağı'nın nasıl koptuğunu samimi bir eleştirellikle bizimle paylaşıyor

Goebbels'leşme karşısında muhalefeti sorgulamak!

Matbu medyanın hazan mevsiminin, televizüel medyanın da sonbaharının yaşandığı bir dönemde, insanları sıkan, bıktırıp usandıran karakterlere, ağızlara, kabadayılıklara kimse katlanmak zorunda değil. CHP hiç değil