19 Ağustos 2018

Sayende

“Değişim gelecek elbet” şarkısını söylüyor Aretha Franklin Detroit'te, Michigan'da bir bar..."

New York-Londra-Roma

ŞEHİR TELLALI

Doğdum bir nehir kıyısında

küçük bir çadırda,

aynı o nehir gibi

hiç durmadım o günden beri

çok çok zaman geçti gerçi, ama eminim

değişecek, gelecek elbet değişim.

“Değişim gelecek elbet” şarkısını söylüyor Aretha Franklin Detroit’te, Michigan’da bir bar... 1960’larda kaydedilmiş görüntü belli. Saçları o dönemin stilinde, ve hep hafif şiş görünen pürüzsüz yüzünü çevrelemiş. 

New York’ta yıllar önce her görüşmemizde, Nasuhi ve Ahmet Ertegün’ün, sözünü ettiklerinde yüzlerini aydınlatan şarkıcıydı Aretha Franklin. Nedense Aretha dediklerinde başka bir pırıltı ile söylerlerdi onun ismini. New York’u New York yapardı Aretha ismi ağızdan çıktığı an. Kadife, siyah beyaz, dumanlı bir melodi, daha ilk nefeste kilidini kırdığı gibi gögüs kafesinden, yüreği özgür salıverirdi şehrin gökdelenlerinin üzerine.

Aretha, Amerika’da siyah nüfusun henüz oy hakkına sahip olmadığı yıllarda, çocuk şarkıcı olarak hayatına Detroit’de, Michigan eyaletinde, “gospel” kilise müziğiyle başlayan, “Soul Kraliçesi” lakabının sahibi, süper yetenekli müzisyen. Öldüğünde geçtiğimiz Perşembe, yine Detroit’te ailesinin yanında 76 yaşında.

Amerikan sivil hareketinin lideri Martin Luther King ile büyüyen, sivil haklar hareketinin içinden yükselen bir ümit ışığı. Aretha’nın ülke çapında bir müzik ateşine dönüşmesi Atlantic Records’la gerçekleşti 1966’da. Babası Alman, annesi Polonya yahudisi, kendi Bronx New York doğumlu ve Afrikalı Amerikan müziği meraklısı Jerry Wexler’ın, Türkiye’nin Washington büyükelçisinin oğlu olan Nasuhi Ertegün’ün ortak kurduğu Atlantic records plak şirketiyle yaptığı anlaşma ertesinde.

New York’u New York yapan başka bir kadın, bugün şehrin en büyük müzisyenleri arasında yeralan Carole King de kariyerinin başındaydı o tarihte. Henüz eşi Gerry Goffin ile birlikte şarkı sözü yazıp bestelediği dönem. Wexler’in, hatıratına göre, bir gün New York sokaklarında King’in arabasında dolaştıkları bir sırada “hakiki erkek” diye bir şarkı düşünürken birdenbire “hakiki kadın” diye haykırmasıyla ortaya çıkan fikirden doğdu “Hakiki Kadın” plağı. Fikir babası olması nedeniyle, Goffin-King çifti şarkıya Wexler’in de adını eklediler yazar olarak. 1967’de Atlantic records’dan piyasaya çıktığında şarkı Billboard’un En çok satan 100 şarkısı arasında 8. sıraya yerleşti. Sadece gospel değil, jazz, pop ve hatta folk, hiç bir şeyi, zorlanmadan, rahat söyleyebileyen yeteneğiyle Aretha’nın sesi aldı o sözleri ve melodiyi, sadece Amerika’da değil, bütün dünyada hakiki bir kadına dönüştürdü:

Sabah yağmuruna bakarken

Öyle yavan ilhamsız

Hani çekilecek bir gün daha gibisine

Aman, nasıl yorardı beni

seni ilk gördüğüm günden öncesi

hayat bana hiç acımadı

sen oldun zihnimde huzurun anahtarı  

Çünkü sayende

Sayende

Sayende anladım ki ben

Hakiki bir kadınım

Ruhum kayıplar arasındayken

Geldin sahibi oldun

Ne derdim olduğunu bilememiştim

Beni öptüğün ilk an ona ismini koydum

Artık hiç şüphem kalmadı niye yaşadığıma

Seni mutlu edersem başka bir şey istemem

Çünkü sayende

Sayende

Sayende anladım ki ben

Hakiki bir kadınım.

Yazarın Diğer Yazıları

Geçmişte yaşanmayana özlem

Hâlâ Portekizce’den bir türlü başka hiç bir dile tam çevrilemeyen, “saudade"...

Geleceğin hatıratı

"Gazeteler iflas etti, hükümetin propagandacılarıyla dolduruldu, muhabirlik tamamen manen ve malen çökertildi, her şey reklama indirgendi"

Bir intiharın anatomisi: Yollar, köprüler, barajlar, metrolar

Garcia, Peru’da hem büyüyen ekonominin hem de çöken ekonominin mimarı.  Bir zamanlar Peru’nun JFK’si (Kennedy’si) umudu iken sonu tarihe Odebrecht kurbanı lakabıyla yazılan adam.