28 Haziran 2015

Labirent

'Labirentlerin labirentini böyle düşündüm, geçmişi ve geleceği ve hatta bir şekilde yıldızları da kapsayan uzayıp giden kıvrımlı yol'

 

ŞEHİR TELLALI

Newyork-Londra-Roma

 

 

AÇIK KİTAP

Labirent yayınları “Bin Gözle Sevdik Birbirimizi” adlı kitabımı yayına hazırladığı sırada, geçen Agustos ayında tesadüfen Venedik’teydim.  Venedik adalarından San Giorgio Maggiore’de Palladio ve Selvi Manastır’ları arasında iki kütüphanenin ortasındaki labirenti ya da “Keşisen Yollar Bahçesi”ni ilk o zaman gördüm. Hikaye üstadı, Arjantinli Jorge Luis Borges’in anısına bir İngiliz mimarı Randoll Coate’nin düzenlediği bahçe açık kitap biçiminde bir bilmece. İsmini ve biçimini Borges’in Ingilizceye ilk çevrilen “Kesişen Yollar Bahçesi” adlı hikayesine borçlu. O günden sonra buraya her geldiğimde 1150 metre uzunluğundaki dolambaçlı bahçeyi tavaf etme tutkusuna kapıldım. İşte şu an yine, biri ortaçağdan derlenme, diğeri modern sanat kitaplarıyla dolu iki muhteşem kütüphenin gölgesindeki o bahçedeyim. Önümdeki yol geleceğe doğru: “.. uzanıp,  şaşkın çayırların arasında kıvrılarak bir yerde kesişti.  İnce ince,  neredeyse hece hece yayıldı müzik, sonra yapraklar ve mesafeyle azalıp, rüzğarın yön değişimiyle geriledi.  Bir adam bir başkasına düşman olabilir diye düşündüm, en azından bir başkasının bazı anlarına düşman olabilir, ama bir ülkenin düşmanı olamaz, ateş böceklerinin, sözlerin, bahçelerin, akan suların, gün batımlarının düşmanı olamaz…” Şu an Borges’in labirentini okuyarak satırlarının arasında dolanıyorum.

Borges”in önsözünde “bir detektif hikayesi” olarak nitelendirdiği “Kesişen Yollar Bahçesi,” labirentini şöyle tanımlıyor: “.. sonsuz bir yer, sekizgen köşklerden hatta kıvrılıp birbirine dönen patikalardan değil, nehirlerden ve hatta krallıklar, eyaletlerden oluşan bir yer… labirentlerin labirentini böyle düşündüm, geçmişi ve geleceği ve hatta bir şekilde yıldızları da kapsayan uzayıp giden kıvrımlı yol …”.  Bosna’da soykırım sürdüğü sırada arkadaşım Defne, soykırımı duyurmak, protesto etmek amacıyla bir posta kartına bu satırları imzasız olarak yazıp hepimize postaladığında, başını FBI ile derde sokmuştu.  Sorgusunda FBI’a labirenti anlatmaya çalışmış mıydı acaba o günlerde? O haliyle Defne’yi düşünüyorum Venedik güneşi körfezden pırıl pırıl parlarken. Sonra Borges’in körlüğünü ve körlükle mücadelesini:  “Tanrı, mükemmel bir hicivle/bana hem kitap hem geceyi bahşederek/bu kitaplar şehrinde bu gözleri yarattı /sadece kör yöneticilerin okuyabildiği/rüyaların kütüphanelerinde, /amaçsız parağraflar sunar her yeni gün batımı.” 

Onun anısına buraya kurulan  “Kesişen Yollar Bahçesi”ndeki labirent, yazarın adı, zamanla ilişkisinin sembolü bir kum saati, kitaplarının sembolü açık bir kitap,  bir kaplan yüzü, aynalar ve bir de soru işaretinin bileşimi.

Kesişen Yollar Bahçesinde hikayenin kahramanı  Alman casusu Çin’li Yu Tsun peşine takılan İngiliz casusu sayesinde bir köşeye sıkışır.  Yu Tsun’un büyük düşünür bir akrabası vardır. Yunnan valiliği görevinden büyük bir roman yazmak ve bir de aynı büyüklükte “içindeki insanların yolunu kaybedeceği” bir labirent inşa etmek amacıyla istifa eden Ts’ui Pen. Ancak Ts’ui Pen  hedefine erişemeden amaçsız bir şekilde öldürülmüştür. Doktor Tsun’u köşeye kıstırılmış halde takipçisinden kaçarken öyle yollar seçer ki o yollar onu sonunda akrabasının sırrını çözen  Doktor Albert’e ulaşır.  Doktor Albert’ten “Kesişen Yollar Bahçesi” adlı labirentin Ts’ui Pen’in yazmayı planladığı, karakterlerinin sürekli farklı alternatifleri seçtiği, bu nedenle durmadan değişen, bir amaca ulaşamadan diğerini kaybeden olasıklar bütünü edebiyyen büyüyen bir roman, açık bir kitap olduğunu öğrenir.  Ancak bu bilgi  takipçisinin ona ulaştığı an amacını gerçekleştirecek eylemi yapmasını engelleyemez.  

BorgesSonsuz bir kitap düşünmeye zorladım kendimi. Aklıma bölümleri dönüp duran dairesel bir kitaptan başka bir şey gelmedi. Son sayfası ilk sayfasıyla aynı olan, ebediyyen sürüp giden bir kitap. Sonra Şehrazat’ın Binbir Gece Masallarında tam ortadaki masalı hatırladım…” 

www.sebnemsenyener.com

Yazarın Diğer Yazıları

Geçmişte yaşanmayana özlem

Hâlâ Portekizce’den bir türlü başka hiç bir dile tam çevrilemeyen, “saudade"...

Geleceğin hatıratı

"Gazeteler iflas etti, hükümetin propagandacılarıyla dolduruldu, muhabirlik tamamen manen ve malen çökertildi, her şey reklama indirgendi"

Bir intiharın anatomisi: Yollar, köprüler, barajlar, metrolar

Garcia, Peru’da hem büyüyen ekonominin hem de çöken ekonominin mimarı.  Bir zamanlar Peru’nun JFK’si (Kennedy’si) umudu iken sonu tarihe Odebrecht kurbanı lakabıyla yazılan adam.