23 Temmuz 2014

Beşiktaş'ın Troçki'si Önder Özen

Geçen sezon başında sosyalist takım oluşturduğunu iddia eden Bilic, reel sosyalizm olarak nitelendirilen Stalin sonrası Sovyet Rusya’yı inşa etti desek yeridir

Montaigne, “Adaletin olmadığı yerde ahlaktan bahsedilemez” der. Adalet kavramı, bizlerin hayatlarımızı hak ettiğimiz gibi yaşamamıza neden olur. Adaletsizlikler ise hak etmediklerimizle karşılaşmamıza sebep olur.

Paranın sahibi olan yöneticinin futbol gibi popüler bir spor dalında düdüğü kimseye vermediği bir ortama sahip olan Beşiktaş’ta Zeki Önder Özen temelinde adaleti sağlamak ve bunu uygulamak maalesef olmadı.

Türkiye’de mahalleden gelerek, hiçbir eğitim almayan eski Türk futbolcularını her zaman haklı çıkmasına sebep olan futbol ortamı, Önder Özen’i kabul etmedi. “Türkiye’de futbol direktörlüğü müdür, nedir. Her neyse işte o yürümez” diyen zihniyete bu kavramı öğretmekle başlayan Özen, maalesef aklındakilerin yarısını bile yapamadan Beşiktaş’tan ayrılmak zorunda kaldı.

BILIC İLE ARASI BOZULDU

Yönetime önererek gelmesini sağladığı ve bizzat kendisi görüşerek anlaşma yaptığı Slaven Bilic ile arası açılan Önder Özen’in burada hatası var mı? Bunu sorgulamak gerek.

Buraya odaklanmamım sebebi ise şudur. Bazı gazetecilerin yazdığı gibi Mete Vardar, Ahmet Nur Çebi, Yalçın Ayhan ve Fikret Orman isimlerine girmeden, sözüm ona kulis bilgileri pazarlamadan yazmak daha mantıklı geliyor.

Sezona harika başlayan Bilic ve Beşiktaş’ın düşüşü olaylı Galatasaray maçıyla başladı. Burada mental olarak yıpranması normal olarak karşılanabilecek olan Beşiktaş’ın imdadına yetişmesi gereken Önder Özen ve Slaven Bilic ikilisi bana göre yapabileceklerinin en iyisi yapmışlardır. Beşiktaş’ı oyun olarak geriye götüren özellikle karşı takımın özellikleri sebebiyle maç sırasında planları bozan etkense bana göre de Bilic’in Süper Lig’i tanımayan teknik ekibidir. Bilic, tabi ki teknik ekibine güvenecek. Buna itirazım yok ancak Önder Özen’in sezon sonuna doğru yaptığı açıklamaları görmezden gelen Bilic ve Fikret Orman yönetimi bana göre hatalıdır.

Demba Ba transfer sonrası futbolun saha içi dinamiklerine hakimmiş gibi golcü yorumlaması yapan Fikret Orman, neden Önder Özen’in teknik ekip hakkında verdiği saha içi dinamiklerini temel alan açıklamayı dikkate alarak Bilic ile görüşmedi?

Önder Özen’in verdiği rapor önemsenmeyecekse neden o görev verildi?

Önder Özen şunu dedi, Beşiktaş’ın içinden gelen ve Süper Lig futboluna bilgi birikim olarak hakim bir teknik adam, teknik kadroya dahil edilsin. Bilic bunu kabul etmedi.

Geçen sezon başında sosyalist takım oluşturduğunu iddia eden Bilic, reel sosyalizm olarak nitelendirilen Stalin sonrası Sovyet Rusya’yı inşa etti desek yeridir.

Önder Özen de burada Troçki olabilir.

TRANSFER BİLİNCİ

Önder Özen ismini sevmemizin sebeplerinden biri de scouting dediğimiz kavramı uygulamak istemesidir. Scouting denilen şey sadece Sporting Lizbon’dan Bruma’yı almak değildir, Metalist’te oynayan Brezilyalı stoper Rodrigo Moledo’yu Süper Lig’e uygun bir savunmacı olarak analiz edip diğer koşulları da (maddi ve Ukrayna’daki siyasi durum) göz önüne alarak transfer etmeye çalışmaktır.

Rodrigo Moledo, Beşiktaş’a gelmeyebilir. Tartıştığımız konu şudur, yıllarca Sivok gibi bir stopere mahkum bırakılan Beşiktaş defans hattına Süper Lig standartlarına göre sert, ayağı iyi, hava toplarına hakim, pozisyon almasını bilen ve hamle yeteneğine sahip oyundan kopmayan bir stoper olan Rodrigo Moledo ismi her açından doğrudur. Bunun modellerini de Bruno Alves ve Lugano gibi örneklerde bulabiliriz. Galatasaray’ın geçen sezon savunmasında sorunlar yaşamasını da böyle bir stoperin olmamasına bağlayabiliriz.

Peki şimdi ne olacak?

Önder Özen’in yerine Mustafa Denizli ismi geçiyor. Denizli ile Bilic’in birlikte çalışması imkansızdır.

Sergen Yalçın? Beşiktaş tarihinin en büyük yeteneği olan Sergen de maalesef iyi gün dostudur.

Başka isimler de var ancak tartışmaya gerek yok. Bu iş Gökhan Keskin’e kadar gideceğe benziyor.

Benim ise önereceğim iki isim var, İbrahim Toraman ve Sezer Öztürk. Türkiye’deki yönetici akıl yapısına uygun harika iki futbol direktörü olacaktır.

Son olarak, herkes emin olsun ki Türkiye’de iş ahlakı ve dürüstlük, gıybet ve arkadan iş çevirme gibi özelliklerin yerine geçerse futbol direktörlüğü gibi görevler rahatlıkla uygulanır. Ama sizler “Türkiye’de futbol direktörlüğü müdür, nedir. Her neyse işte o yürümez” zihniyetinin arkasına sığınarak gıybet ve arkadan iş çevirmenin ekmeğini yemeye niyetlenirseniz daha çok Önder Özen gibi değerleri kaybederiz.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Futbolcu, selaammmm dur!

Amedsporlu futbolcular PKK kamplarında altyapı eğitimi alarak mı futbola başladılar?

Acil golcü aranıyor!

Haziran'da yaşanacakları Aralık'ta görmek kolay değil ancak bizim iki sorunumuz var; kolay hata yapıyor ve gol yiyoruz, bir de zor gol atıyoruz

Bizim insanımız saygısız olmayı geçti, yetersiz faşist oldu

Antoine Leiris’in eşi Helene mi, Paris’te ölen Türk kızı Elif mi PKK’ya yardım ediyor?