15 Kasım 2011

Atina notları 2: Yunanistan’da suratlar asık

Atina sokaklarında suratlar asık. Apartman girişlerinde kiralık ilanları...


Atina sokaklarında suratlar asık. Apartman girişlerinde kiralık ilanları artmış durumda. Kiralar düşüyor.
Atina pahalı bir şehir. Yüzde 23’e ulaşan özel tüketim vergisi halkın belini bükmeye başlamış.
Neredeyse her gün bir eylem var. 48 saat süren genel grevin ardından da eylemler devam etti. Toplu taşıma, avukatlar, öğretmenler, vergi memurları dâhil herkes eylemde. Bu yazının yazıldığı saatlerde öğretmenler eylemdeydi.
Hondos Center, buranın en büyük alışveriş merkezlerinden. Avrupa ülkelerindeki durum Türkiye’den farklı olduğundan resmi indirim tarihini soruyorum. Kasadaki kız “Normalde 15 Ocak – 28 Şubat arası. Ama şimdi….” Boynunu büküyor “hep indirim yapmak durumundayız.”

Ermou Caddesi’nde ve Kolonaki sokaklarında, her gün bir başka dükkan kiralık ilanıyla beliriyor. Dükkânlar, indirimlere rağmen çoğunlukla boş.

Kriz yeni başlıyor

Neoliberal kemer sıkma politikaları geçtiğimiz iki yıldır uygulanıyor. Küresel krizin Yunanistan’ı da vurmasından sonra giderek daha kötüleyen tablo halkı yoksullaştırdı.
Halk sendikalı. Sendikalaşma bilinci, halkın tümüne yayılmış durumda. Bugün Sindagma Meydanı’na çıkan halk, haklarının ne olduğunu biliyor ve ne olması gerektiğini de öngörüyor.
Yorgo Papandreau, IMF ve AB’den gelen yardım paketinin altına tek başına imza atmak istemedi. Kapitülasyonları getiren bir sol parti başkanı olarak anılmayı kim ister? 
Ardından Yorgo Papandreau’nun yardım paketini referanduma götürme kararı geldi.  Piyasaların baskısı artmaya başladı. Merkel ve Sarkozy’nin G20’deki baskısı ise neoliberalizmin en saf görüntüsüydü.
Aynı dönemde “teknokratlar” hükümeti de tartışmaya açıldı.
İstifa depreminin ardından Lucas Papademos’un başbakanlığında bir “Milli Birlik Hükümeti” kuruldu. 
Kurulan yeni hükümet aslında bir geçiş hükümeti.

Lucas Papademos iyi bir teknokrat

Lucas Papademos, özünde iyi bir teknokrat. Yunanistan’da Euro’nun babası olarak biliniyor.  MIT de fizik eğitimi gören Papademos, yüksek lisansını elektrik mühendisliği, doktorasını da ekonomi alanında yaptı. Bank of Greece’e 1985 yılında ekonomi uzmanı olarak giren Papademos’un döneminde Yunanistan’da ulusal para birimi drahomadan euro’ya geçildi. Papademos, Avrupa Merkez Bankası başkan yardımcılığı görevinde de bulundu. 
Papademos, Papandreau’nun da ekonomi danışmanlarından. Papandreau’nun bir başka danışmanı ise bizlere hiç yabancı değil. “15 günde 15 yasa” ile siyaset tarihimizde yer alan bir başka “teknokrat” Kemal Derviş.
Lucas Papademos, Papandreau ile Saramas arasında çekişmenin ardından “kurtarıcı” olarak görüldü. Piyasa dengeleri düzeldi. Paralar bankalarda tutulmaya başlandı.
Oysa Milli Birlik hükümeti kurulalı ise sadece 5 gün oldu.  Maliye Bakanı Evangelos Venizelos’un da görevini koruduğunun da altını çizmek gerekiyor.

'Birlik, anlayış ve sağduyu'

Papademos, başbakan olarak birlik, anlayış ve sağduyu mesajları verirken Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso şunları söylüyordu: “Milli Birlik hükümetini kurma kararıyla Yunanistan’da yeni bir dönem başlıyor. Yunanistan’ı derin ekonomik krizden çıkaracak yöntemler konusundaki fikirlerimizi uzun zamandır dile getirdik. Bu nedenle, kurulan hükümeti destekliyorum.”
Halk, Pasok ve Yeni Demokrasi Partisi’ne inancı kaybetmiş gibi görünüyor. Bu durum, 1974’ten bu yana en büyük inanç kaybı olarak kaydediliyor.


Demokrasi sınavı

Demokrasinin memleketi, büyük bir teknokrat yönetimi döneminden geçiyor.
Şimdi, alınan tedbir paketlerinin uygulanma dönemi başlıyor. Özelleştirmeler, işten çıkarmalar birbiri ardına gelecek.
Yunanistan’ın bugüne kadar belirlediği ekonomi politikaları ve üretimini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Yabancı sermaye akışının hangi oranlarda olacağı da meclisin tartışma konuları arasına alınacak gibi.
Atina’da ise halk her zamankinden dertli görünüyor.


Yazarın Diğer Yazıları

Cumhuriyet’ten um:ag’a

Vakıf kurulduğunda ilk amaç, babamın gazetecilik anlayışını gelecek nesillere yaymak için bir eğitim modeli geliştirmekti.

Uğur Mumcu’nun ardından; dün ve bugün...

Her ırkçı ve şoven duygu, bir başka şoven ve ırkçı düşüncenin düşman kardeşidir

Çünkü yanan bilir

Ülkenin yeniden kendi eski dosyalarını açıp kendi geçmişiyle yüzleşmesi gerekiyor. Bastırılan her olay, misliyle günümüze geri geliyor.