30 Ağustos 2015

Meme kanseri ile savaşta önemli bir silah: Keten tohumu!

Her sekiz kadından birinin meme kanserine yakalandığı bu günlerde, kanserden korunma bir yaşam biçimi halini almalı

Keten tohumu nedir, ne işe yarar, içerdiği östrojen ne işe yarar diye merak ediyorsanız bugün yazımda sizlere keten tohumunun yapısından ve olası yarar ve varsa zararlarından bahsedeceğim. Özellikle her sekiz kadından birinin meme kanserine yakalandığı, kurbanların genellikle genç kadınlar olduğu bu günlerde, kanserden korunma bir yaşam biçimi halini almalı. Bu keten tohumu içerdiği lignan isimli maddeden dolayı bugün ilgimizi hakediyor. İşe lignan’ı öğrenerek başlayalım.

Lignan nedir?

Bitkisel lignanlar bitkisel-östrojen (östrojen içeren bitkiler) ailesinin dört üyesinden biridir (izofilavonlar, lignanlar, stilbenler, kumestanlar). İnsanlarda bulunan ana östrojen kaynağı olan estradiol’e yapısal olarak çok benzerler. Bağırsaklarımızda yaşayan bakteriler tarafından enterolignanlara dönüştürülürler. Bu süreçte bağırsaklarınızda yaşayan sağlıklı bakterilerin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Uygunsuz antibiyotik kullanımı sonucu ve antibiyotik içeren hayvansal ürünler sayesinde ayrıca antibiyotik almanıza gerek kalmadan bağırsaklarınızdaki yararlı bakteriler yok olur ne yazık ki. Bu da kanserle ve diğer hastalıklarla savaşta sizi zayıflatır.

Lignan zengini besinler

Keten tohumu bitkisel lignanlardan yana en zengin kaynaktır. Aynı boyutlardaki susam tanesinden 8 kat daha fazla lignan içerir. Keten tohumu yağı ise bu yararlı lignanları içermez, çünkü lignanlar life bağlı haldedir. Diğer tüm lignan içeren bitkisel kaynaklar, keten tohumunun yaklaşık onda biri kadar lignan içerirler (2-3).

  • Keten tohumu (85.5 mg/28 gram)
  • Chia tohumu (32 mg/28 gram) (4)
  • Susam tohumu (11.2 mg/28 gram) (5)
  • Brokoli (1.2 mg/1 su bardağı)

Lignanların anti-kanser etkileri

Enterolignanlar östrojene benzer ve vücudun kendi östrojeninin etkisini azaltır veya yok eder. Bu nedenle bitkisel östrojenler ve diğer lignan zengini besinler hormon bağlantılı kanserlerin riskini azaltırlar (2-6). Enterolignanlar bir enzimin (7) çalışmasını engeller ve genel olarak serumda östrojen seviyeleri düşer (8). Bitkisel lignanlar, östojenlerin etksini körleştiren seks hormonunu bağlayan globulin konsantrasyonunu da arttırır(9-11). Çalışmalarda keten tohumu kullanana kilolu ve obez kadınlarda estradiol, estrone ve testesteron’da belirgin düşme görülmüştür(12).

Fare modelli çalışmalarda keten tohumunun doza bağlı olarak meme kanserinin büyümesini engellediği gösterilmiştir (13). İnsanlarda yapılan çalışmalarda benzer sonuçlar veriyor. Keten tohumu tüketen ve tüketmeyen meme kanseri tanısı almış ve cerrahi planlanmış kadınlarda yapılan çalışmada keten tohumunun dramatik bir korunma sağladığı gösterilmiştir. Günde 25 gram keten tohumu tüketetildiğinde, cerrahi olarak alınan tümör dokusu incelendiğinde, bir ay gibi kısa sürede bile belirgin apoptozis (tümör hücresinin kendi kendini yok etmesi) ve hücre çoğalmasında azalma görülmüştür (14). Keten tohumu tüketen kadınlarda menopoz sonrası meme kanseri riskini %42 ve tüm diğer sebeplere bağlı ölüm riskini %40 azaltan enterolakton’un kandaki düzeyleri daha yüksek bulunmuştur (15-16).

Keten tohumu kesinlikle süper besindir ve vasat bir beslenmede bile meme kanserinden korunmaya yardım eder. Bir diğer ilginç sonuç, keten tohumu tüketen kadınlar 10 yıl izlendiğinde tüm sebeplere bağlı ölüm riskinde %51, meme kanseri riskinde %71 azalma görülmesidir. (17). Rahim ve yumurtalık kanseri de detaylı olarak araştırılmasına rağmen, keten tohumunun bunlardan koruyucu etkisi gösterilmemiştir(2-18). 

Kısaca hergün keten tohumu ve eğer mümkünse chia tohumunuzu tüketmeyi unutmayın. Bu sağlık yararları ancak öğütülmüş olarak ve günde 1 tepeleme tatlı kaşığı tükettiğinizde mümkündür. Chia tohumunu ise günde 2 çorba kaşığı miktarlarında tüketebilirsiniz. Susam da hem en çok kalsiyum içeren, hem sağlıklı yağ, hem de lignan içerikleri açısından dostunuzdur. Beslenemenizde yeşillikler, soğan, mantar ve baklagiller ile bir arada olduğunda meme kanseri riskinizde belirgin azalma sağlayabilmeniz mümkündür. Sağlık tesadüf değildir ve seçimleriniz farka yaratır.  

 

Referanslar:

1. Mense SM, Hei TK, Ganju RK, et al: Phytoestrogens and breast cancer prevention: possible mechanisms of action.Environ Health Perspect 2008;116:426-433.

2. Higdon J: Lignans. In An Evidence-Based Approach to Dietary Phytochemicals. New York: Thieme; 2006: 155-161

3. Milder IE, Arts IC, van de Putte B, et al: Lignan contents of Dutch plant foods: a database including lariciresinol, pinoresinol, secoisolariciresinol and matairesinol. Br J Nutr 2005;93:393-402.

4. Nemes SM, Orstat V: Evaluation of a Microwave-Assisted Extraction Method for Lignan Quantification in Flaxseed Cultivars and Selected Oil Seeds. Food Analytical Methods 2012;5:551-563.

5. Coulman KD, Liu Z, Hum WQ, et al: Whole sesame seed is as rich a source of mammalian lignan precursors as whole flaxseed. Nutr Cancer 2005;52:156-165.

6. Adlercreutz H: Lignans and human health. Crit Rev Clin Lab Sci 2007;44:483-525.

7. Adlercreutz H, Bannwart C, Wahala K, et al: Inhibition of human aromatase by mammalian lignans and isoflavonoid phytoestrogens. J Steroid Biochem Mol Biol 1993;44:147-153.

8. Brooks JD, Thompson LU: Mammalian lignans and genistein decrease the activities of aromatase and 17beta-hydroxysteroid dehydrogenase in MCF-7 cells. J Steroid Biochem Mol Biol 2005;94:461-467.

9. Adlercreutz H, Mousavi Y, Clark J, et al: Dietary phytoestrogens and cancer: in vitro and in vivo studies. J Steroid Biochem Mol Biol 1992;41:331-337.

10. Adlercreutz H, Hockerstedt K, Bannwart C, et al: Effect of dietary components, including lignans and phytoestrogens, on enterohepatic circulation and liver metabolism of estrogens and on sex hormone binding globulin (SHBG). J Steroid Biochem 1987;27:1135-1144.

11. Low YL, Dunning AM, Dowsett M, et al: Phytoestrogen exposure is associated with circulating sex hormone levels in postmenopausal women and interact with ESR1 and NR1I2 gene variants. Cancer Epidemiol Biomarkers Prev2007;16:1009-1016.

12. Sturgeon SR, Heersink JL, Volpe SL, et al: Effect of dietary flaxseed on serum levels of estrogens and androgens in postmenopausal women. Nutr Cancer 2008;60:612-618.

13. Chen J, Power KA, Mann J, et al: Flaxseed alone or in combination with tamoxifen inhibits MCF-7 breast tumor growth in ovariectomized athymic mice with high circulating levels of estrogen. Exp Biol Med (Maywood) 2007;232:1071-1080.

14. Thompson LU, Chen JM, Li T, et al: Dietary flaxseed alters tumor biological markers in postmenopausal breast cancer. Clin Cancer Res 2005;11:3828-3835.

15. Buck K, Vrieling A, Zaineddin AK, et al: Serum enterolactone and prognosis of postmenopausal breast cancer. J Clin Oncol 2011;29:3730-3738.

16. Buck K, Zaineddin AK, Vrieling A, et al: Estimated enterolignans, lignan-rich foods, and fibre in relation to survival after postmenopausal breast cancer. Br J Cancer 2011;105:1151-1157.

17. McCann SE, Thompson LU, Nie J, et al: Dietary lignan intakes in relation to survival among women with breast cancer: the Western New York Exposures and Breast Cancer (WEB) Study. Breast Cancer Res Treat 2010;122:229-235.

18. Bandera EV, King M, Chandran U, et al: Phytoestrogen consumption from foods and supplements and epithelial ovarian cancer risk: a population-based case control study. BMC Womens Health 2011;11:40.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Beyin sağlığı, Omega 3 ve BDNF

Yeterli omega 3 tüketip tüketmediğinizi anlamanızın en iyi yolu omega indeksi’nizi ölçtürmektir

Zombi hücreler

Anti-aging tıbbı daha önce kader kabul ettiğimiz yaşlılığı tedavi edilebilir hastalıklar kategorisine sokmaya başladı ve bu kapsamda hücresel yaşlanma ve oksidasyon dikkat ve tedavi gerektiren bir sorun olarak ele alınıyor. Senolitik tedavi yani yaşlılığı bir hastalık kabul ederek tedavi eden ilaç araştırmaları şu an devam ederken, elimizde henüz tedavide kullanabileceğimiz bir ilaç imkanı sağlamasa da, elimizdeki bilgilerle neler yapabileceğimize odaklanalım

Saatleri ayarlama enstitüsü: Moleküler saatlerinizi nasıl ayarlarsınız?

Bütün bu saat yazısını sadece bilimsel bir meraktan dolayı değil, sağlığımız tüm bu saatleri senkronize tutmamıza bağlı olabileceği için yazıyorum