18 Ağustos 2014

Alışkanlıkların gücü adına, sağlığın anahtarı alışkanlıklarınızda yatıyor

İşin sırrı, iyi ve kötü alışkanlıklarda, her gün tekrar tekrar yaptığımız ve farkında bile olmadığımız otomatik alışkanlıklar

İnsanoğlunun bir özelliği vardır. İçinde doğmuş olduğu hiçbir şeyi takdir etmez ve sahip olduklarının onu hiçbir zaman bırakmayacağını zanneder. Oysa sahip olduğunuz her şeyi bir saniyede kaybedebilirsiniz. Ancak kaybedince neyi kaybettiğini görüp, değerini geç anlayanlardan olmayın. Bu söylediğimi hayatınızda sağlık dahil olmak üzere sahip olduğunuzu düşündüğünüz ve belki farkında olmadığınız her şeyiniz için yapın. Değerini bilin, bütün kalbinizle şükredin ve kararlılıkla koruyun. İlk olarak sağlıklı olduğunuz için şükrederek yazıyı okumaya başlayın ve bitirdiğinizde sağlığınızı korumak için gerekenleri yaparak değer verdiğinizi gösterin.

Öncelikle iyi haber, tıp sadece hastalandıktan sonra iyileştirmekten ibaret değil. Sağlık sisteminin maalesef sadece enfeksiyon hastalıkları, aşılamalar alanları dışında uygulanmasını mümkün kılmadığı, hastalıklardan koruyucu ve önleyici tıp ve hekimlik uygulamaları diye bir alanı daha var. Sağlık bozulmasın diye kutuya konup saklanacak bir şey değil, her gün hayatınızda ne yaptığınız, nasıl yiyip içtiğiniz, neleri tercih ettiğiniz, spor yapmaya, salata yıkamaya üşenip üşenmediğiniz, yiyecek tercihlerinizde arada bir şeytana uysanız da, bunu ne sıklıkta yaptığınız, kumbaraya atıp unuttuğunuz paralar gibi bir gün anlamlı bir şey olarak karşınıza çıkacak. Bunun sağlık ve iyi yaşam olup olmayacağı alışkanlıklarınızın ne olduğuna bağlı.  

 

Kötü alışkanlıklarınızdan kurtulun!

 

İşte işin sırrı bu. İyi ve kötü alışkanlıklar, her gün tekrar tekrar yaptığımız ve farkında bile olmadığımız otomatik alışkanlıklar.

Bilimsel çalışmalar bir eylem 66 gün boyunca yapıldığından otomatik bir cevap haline geldiğini ve beyinde yeni bir sinir yolu oluştuğunu gösteriyor (1). Yani alışkanlık deyip geçmeyin, iyi veya kötü, onlar çok güçlüler.

Aslında beynimiz bunu bize yardımcı olmak için yapıyor. Bu şekilde tekrar tekrar yaptığımız şeyleri yaparken, zihinsel odağımızı ve enerjimizi başka şeylere harcayabiliriz. Örneğin yemekten sonra dişinizi fırçalarken, ellerinizi yıkarken bilinçsiz olarak bu eylem hakkında düşünmeden yaparız. Bunun kötü yanı ise kötü alışkanlıklar edindiğimizde aynı otomatikleşmenin sağlığımızı mahvedebilmesidir.

Hayatı boyunca kötü (sağlıksız) bir alışkanlığı otomatik hale getirmemiş bir kimse yoktur herhalde. Ama iyi haber, bu sağlıksız alışkanlıklar kırılabilir. Yerine tamamen sağlıklı yenisi konulabilir, çünkü harika beynimiz bunu da yapabilme kapasitesine sahiptir (2).

Örneğin, sol el ile yazan birisi sol elini kullanamadığı zaman, beyin başarılı bir şekilde sağ elle yazabilmeyi mümkün hale getirir. Bunun için yapmanız gereken azim, odaklanmak, sık tekrarlamak ve kararlılıkla pes etmemektir(3).

Bir adım ileri gidelim, bağımlılıklar da aslında kötü yan etkileri olan sürekli tekrarlanan bir durumdur. Ve beyinin başarılı bir şekilde tekrar eğitilerek eski alışkanlığın kırılması mümkündür (4).

Örneğin aşırı yemek yemek, hastalanmaya sebep olan, yedikten sonraki rahatsızlık belirti ve hislerine rağmen, tekrarlanan bir davranıştır. Veya kişi bu şekilde yemek yemenin damarlarını tıkadığını, şeker hastalığı oluşturduğunu, tansiyon hastası olacağını veya mevcut sağlık durumuna hiç iyi gelmediğini, kanser riskini arttırdığını bile bile yer. Veya her sigara içen aslında, en azından akciğer ve mesane kanseri başta olmak üzere kanser riskini arttırdığını bilir, yine de her gün içmeye devam eder. Bunun adı bağımlılıktır.

 

Alışkanlık bazen bağımlılıktır!

 

Peki o zaman, özellikle yıllardan beri süren ve sağlığımızı tehdit eden bir alışkanlık halihazırda kazanmışken, nasıl sağlıklı bir alışkanlık edineceğiz/inşa edeceğiz?

En basit söylemiyle sağlıksız olan alışkanlığı çıkarıp yerine sağlıklı bir tanesini koyarak ve bunu ne olursa olsun sürekli tekrar ederek yeni alışkanlığı oluşturacağız.

Kesin kararlılık, azim, sabır, sık tekrar ve devamlı destek ile ve dayanıklılıkla asla pes etmek yok- sonuçta başarı garantidir.

Size buradan çıkış olmadığını söyleyen, kötü alışkanlıklarınızla mutlu olduğunu iddia eden içinizdeki negatif  sese kulak asmayın. Onu dinlemeyin ve kararlılığınızı sorgulamayın. Beyninize eskisini unutturup, yeni bir alışkanlık kazandırabilirsiniz. Beyniniz kesinlikle bunu yapabilecek kapasiteye sahiptir (5).

Değişiklik yapmak için niyet edin, ve karar verin. Sonuçta olan şey verdiğiniz karardır. Başardığınızda doğru kararı vermiş olduğunuzu göreceksiniz.

İşte size bazı yeni iyi alışkanlıklar, bir parçanız olana kadar yapmaya devam ettiğinizde sonuçta sağlığınız üzerinde inanılmaz yararlarını göreceksiniz.

  • Her öğlen çok kocaman bir salata yiyin
  • Her gün yeşil sebze yemeği yiyin.
  • Her gün bakliyat yemeği veya çorbası yiyin (hafta sonu yaparsanız hafta içi yiyebilirsiniz)
  • Ne olursa olsun, her gün egzersiz yapın.
  • Her gün hareketsiz olduğunuz zamanı bir saat azaltın ve ayakta çalışın

Sağlıklı bir alışkanlık oluşturmanın daha kısa bir yolu yoktur. Başlangıçta bir bedel ödemeniz gerekse de hayatınız boyunca sağlığınızın keyfini sürmek ile ödüllendirileceksiniz ve işte ‘’olmaya devlet cihanda, sağlıklı bir nefes gibi’’ yani bunun bedeli yoktur.

Kaynakça:

1. Pincott, Jena; 6 Ways To Become A Creature Of New Habits; August 2013; HuffingtonPost.com


2. Williams, Ray B.; Why Old Habits Die HardWhat Managers Need To Know; March 2010; Psychology Today


3. How to Write With Your Left Hand (if Right Handed)  wikiHow.com


4. Wikipedia.org

5. Alışkanlıkların gücü, Charles Duhigg, Boyner yayınları 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Beyin sağlığı, Omega 3 ve BDNF

Yeterli omega 3 tüketip tüketmediğinizi anlamanızın en iyi yolu omega indeksi’nizi ölçtürmektir

Zombi hücreler

Anti-aging tıbbı daha önce kader kabul ettiğimiz yaşlılığı tedavi edilebilir hastalıklar kategorisine sokmaya başladı ve bu kapsamda hücresel yaşlanma ve oksidasyon dikkat ve tedavi gerektiren bir sorun olarak ele alınıyor. Senolitik tedavi yani yaşlılığı bir hastalık kabul ederek tedavi eden ilaç araştırmaları şu an devam ederken, elimizde henüz tedavide kullanabileceğimiz bir ilaç imkanı sağlamasa da, elimizdeki bilgilerle neler yapabileceğimize odaklanalım

Saatleri ayarlama enstitüsü: Moleküler saatlerinizi nasıl ayarlarsınız?

Bütün bu saat yazısını sadece bilimsel bir meraktan dolayı değil, sağlığımız tüm bu saatleri senkronize tutmamıza bağlı olabileceği için yazıyorum