07 Haziran 2014

VeloTurk: 1000 çocuğa 1000 bisiklet

33 yaşında bisiklet kullanmayı öğrendim. Yaklaşık üç yıldır yol, dağ, dere, tepe demeden dolaşıyorum vaktim oldukça

“Çocukken, bana ait bir bisikletimin olmasını hayal ediyordum.  Hayalim gerçek olduğunda Liverpool’daki, hatta belki de dünyadaki, en mutlu çocuk ben olmuştum.  Sanki o bisiklet için yaşıyordum. Diğer çocuklar bisikletlerini bahçeye bırakırdı, ama ben evin içerisine alırdım hep, hatta ilk gece bisikletimle yatmıştım.”

John Lennon

33 yaşında bisiklet kullanmayı öğrendim. Yaklaşık üç yıldır yol, dağ, dere, tepe demeden dolaşıyorum vaktim oldukça. İzmir Göztepe’deki evimden çıkıp Urla’da, Çeşme’de denize girdiğim, Foça’da arkadaş sofrasına yetiştiğim, Yamanlar’ın tepesine çıkıldığında bir çanak gibi görünen İzmir’I keyifle seyretme şansını yakaladığım anlar oldu bisiklet sayesinde. Kimi zaman otobüsle farklı şehirlere gidip oraları pedallayarak keşfetme fırsatını yakaladım. Yeni insanlarla tanıştım, çadırda kaldım. Frig Vadisini, Karya parkurunu arabaların gidemeyeceği toprak parkurlardan, kimi zaman kaya üstünden geçerek kimi zaman bisikletimi taşıyarak görme şansına eriştim. Bisiklet yaşama bakış açımı değiştirdi. Acaba 33 yaşımda değil 13 yaşımda bisiklet kullanmaya başlasaydım neler değişirdi hayatımda diye düşünüyorum. Düşünmenin sonu bitmiyor. Şüphesiz daha zinde ve daha mutlu 20 yılım olurdu yaşadığım yıllara göre. 
Bisiklete binmek ve bisikletle yeni yerleri keşfetmek veya günlük yaşamımı renklendirmek haricinde profesyonel bisiklet sporunu da izlemekten zevk alıyorum. Futbol gibi kapalı bir sahada 22 kişinin macerasını izlemenin ne kadar ilgi çektiği malum. Bisiklet sporunda daha önce yazılarımda bahsettiğim gibi açık alanda yarışın tipine göre yaklaşık 200 km lik bir etap içerisinde hem bisikletçilerin yarışını hem de yarışın yapıldığı yerin doğasını, mimarisini seyretmek mümkün. Yıllar önce Erasmus fırsatıyla bir kaç günlüğüne görebildiğim Paris’in, Amsterdam’ın, Floransa’nın gördüklerim haricinde muhteşem bir doğa ve mimari değerlerinin, Türkiye’de yaşadığım şehrin fark edemediğim ama bisiklet yarışları sayesinde görebildiğim güzelliklerinin olduğunu yarışları izlerken öğrendim. Bisiklet yarışlarını ülkemizde (Türkiye Bisiklet Turu haricinde) sadece Eurosport üzerinden izleyebiliyoruz. Caner Eler ile beraber yarışları sunanlar ve yorumlayanlar bilgileriyle ve eğlenceli sohbetleriyle yarışın seyir zevkini daha da arttırıyorlar. Bu kişilerden ikisi Sarper Günsal ve Berkem Ceylan. İki bisikletsever aynı zamanda bisiklet kullanıcısı ve İstanbul’da Veloslow adıyla bir bisiklet grubuyla İstanbul içerisinde bisiklet kullanıyorlar. Ceylan ve Günsal ekranlardan tanıdığımız aşçı Arda Türkmen’in de yer aldığı VeloTurk adıyla yeni bir oluşum içerisinde yer alıyorlar. Velotürk ekibini Okan Can Yantır’ın sözlerinden alıntı yaparak tanıtayım; “Okan Can Yantır 15 yılını iletişim dünyasına vermiş bir gazeteci, Arda Türkmen mutfakların ve ekranların aranılan aşçısı, Sarper Günsal ve Berkem Ceylan Eurosport ekranlarının “Bisiklet yarışları başlasa da seslerini duysak” dediğimiz adamları, Aydın Diricanlı da IT dünyasının yükselen yıldızıydı… Pek fazla ortak noktamız yoktu. Hatta belki de sadece bir ortak noktamız vardı; bisiklet sevgisi. O sevgi zamanla 1000 çocuğa 1000 bisiklet hediye etmeyi amaçladığımız” bir hedefe odaklandı. 

VeloTurk ilk önce Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki çocuklara karne hediyesi olarak bisiklet vermek için bir araya geldi. Bisiklete binmekten aldıkları mutluluğu, imkanları kısıtlı 1000 çocuğun da yaşamasını istediler.  Proje kapsamında Veloturk olarak Avrupa'da belirledikleri zorlu yol yarışlarına katılıp bir sosyal farkındalık yaratıp sponsor markaların desteğiyle 1000 bisikleti çocuklara ulaştırmaya çalışacaklardı. Soma faciasının ardından proje içerisinde Somalı çocukları da bisikletle tanıştırmaya karar vererek projenin kitlesini genişletme kararı aldılar. Yaklaşık 200 bisikletin Soma’ya gönderilmesi planlanıyor. Amaçlarının sadece bisiklet toplamak olmadığını belirten VeloTurk üyeleri aynı zamanda bisikletleri teslim ettikleri çocuklara örnek olmak, “Bakın biz de bir şeyleri başardık; isterseniz sizler de başarabilirsiniz.” mesajını vermek istemişler. 5 kişilik takım 2014 takvim yılı içerisinde dünyada amatör yarışçılara da açık olarak düzenlenen ünlü yarışlara katılacak.  Bunların arasında İtalya’da düzenlenen Granfondo La Magnifica, ve yine aynı ülkede düzenlenen La Pina Magnifico yarışları gibi bisiklet dünyasının efsanevi organizasyonları da var. 

Projeye destek iki şekilde gerçekleştirilebiliyor. Kurum ve kişiler isterlerse sponsor olarak toplu bisiklet alımında bulunabiliyorlar ve VeloTurk ekibi bu sponsorları sosyal medyada ilan ediyorlar. Şimdiye kadar bağış yapan firmalarla 500 tane bisiklet toplanmış durumda. Bu güne kadar New Balance Türkiye 250 bisiklet, Eren Holding 100 bisiklet, Velux 50 bisiklet, Avantgarde Hotel 50 bisiklet, Achitex Minerva 50 bisiklet için sponsor olarak projeye destek vermişler. 

Projeye ikinci katkı şekli ise birey bazında daha rahat bir yöntem. Burcu Esmersoy tarafından kadınlar için ve Engin Altan Düzyatan tarafından erkekler için tasarlanmış tişörtler Sportsoul internet sitesi üzerinden satın alınarak projeye destek verilebiliyor. 800 kişi de VeloTurk tişörtü alarak, 160 bisiklet katkısı vermiş ve toplamda 660 bisiklet, çocuklar için hazır durumda. Sarper Günsal’ın verdiği son bilgiye göre 750 bisikletin parası ya toplanmış ya da garantisi alınmış.  

VeloTurk ekibini cidden anlamlı bir projeye gönül verdikleri için kutluyor ve de destekliyorum. Umarım bu satırların okurları da imkanları dahilinde kendi yaşamlarına renk katabilmek için bisiklete zaman ayırabilir, bisiklet kullanabilir ve bu tip projelere destek olabilirler. Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar William Saroyan’ın sözleriyle yazımızı noktalayalım:  "Bisiklete zevk için binmiyorum. Bir yere ulaşmak için sürüyorum, ama evime ulaşmak anlamında söylemiyorum. Demek istediğim, kendimi bir yere ulaştırmak için sürüyorum."

Görseller ve bilgiler için yararlanılan kaynaklar; 
⦁    Velotürk web sitesi: ⦁    www.veloturk.org   
⦁    http://acetobalsamico.blogspot.com.tr/2014/01/1000-cocuga-1000-bisiklet.html 
⦁    http://kacanvar.blogspot.com.tr/2014/06/veloturkun-destekcileri-ackland.html
⦁    http://ramco68.blogspot.com.tr/p/bisiklet-ile-ilgili-ozlu-sozler.html

Yazıya katkılarından dolayı Sarper Günsal ve Müge Sever’e teşekkür ederim. 

Yazarın Diğer Yazıları

Banksy İstanbul’da! Yani?

Evet, Banksy İstanbul'a geldi ve kendisi eserlerinin ücret karşılığında sergilenmesine karşı olsa da sergiyi gezmek ücretli

2015’te Google’da ne aradık, gerçekte ne kaybettik?

Hem gerçek sorunları tespiti hem de sorunlara çözümler geliştirilmesiyle ilgili hem bireysel hem de toplumsal olarak sıkıntılar yaşadığımız aşikar. Belki de bunun sebebini sorgulamamız gerekiyor…

Star Wars VII: Doğru! Hem de hepsi…

Star Wars VII’de eski karakterlerle özlemimizi giderirken bir yandan yeni kuşağın yeni hedef kitlelerin kucaklandığı görülüyor