19 Mart 2018

Kolombiyalı seçmen, siyasi partiye dönüşen eski terör örgütü FARC'a rağbet göstermedi

"FARC’ın yarım asır mücadele ettiği oligarşinin güçlü nefesini ensenizde hissedebilirsiniz"

Kolombiya’da geçtiğimiz hafta parlamento seçimleri yapıldı. Bu defa seçimleri ilginç kılan hususlardan biri de, 2016 yılında imzalanan barış anlaşmasının ardından, silahları bırakarak siyasi parti haline dönüşen 58 yıllık terör örgütü FARC’ın (Forzas Armadas Revolucionarias de Colombia) seçimlere katılmasıydı.

Seçim sonuçları oyların sadece yüzde yarımını alabilen FARC açısından tam bir hezimet oluşturuyor. FARC ile imzalanan barış anlaşmasının adil ve dengeli olmadığını ve FARC’a fazla taviz verildiğini ileri süren Merkez Sağ Partiler , seçimlerden galip çıkarak oyların yarısını topladılar. FARC’ın oyların sadece % 0,5’ini alabilmesi, halkın, genel olarak, Barış Anlaşmasından hoşnut kalmadığını kanıtlıyor. Birçok Kolombiyalı FARC vahşetini hala unutamamış durumda. Yakınlarını kaybedenler, adalet yerine gelmeden, gerekli cezaya çarptırılmaksızın, FARC temsilcilerinin Parlamentoya girmesini kabul etmiyor.

Parlamento seçimleri, Kolombiya’da 2 ay sonra (27 Mayıs) düzenlenecek başkanlık seçimleri bakımından bir gösterge teşkil etmektedir. FARC ile barış anlaşması imzalanmasından ötürü Nobel Barış Ödülüne layık görülen mevcut devlet başkanı Juan Manuel Santos’un lideri olduğu partinin başkanlık seçimlerinde işi bu defa daha zor gözüküyor.

FARC Lideri “Timochenko” geçirdiği kalp rahatsızlığı ertesinde başkanlık seçimlerine katılmaktan vazgeçti. FARC başkanlık seçimlerinde aday göstermemeyi kararlaştırdı.

Kolombiya, başkan Santos döneminde, siyasi ve ekonomik icraatlarıyla bölgesinde dikkat çeken ülke oldu. Şili, Peru, Panama ve Meksika ile Latin Amerika’nın en liberal ülkeleri arasında sayılan Kolombiya, G20’ye dâhil Brezilya, Meksika ve Arjantin’in ardından Latin Amerika’nın 4. Büyük ekonomisi haline geldi. 10 yıl kadar önce, Kolombiyalılar geçim sıkıntılarından ötürü Venezuela’ya göç ederken, bugün durum tamamen tersine dönmüş durumdadır. Artık Venezuela’daki ekonomik çöküş ve siyasi karmaşa nedeniyle, bu ülkeden Kolombiya’ya yoğun göç hareketi göze çarpıyor.

2016 yılında, Kolombiya hükümeti ile FARC arasında imzalanan barış anlaşması tüm dünyada takdirle karşılandı. Başta BM Genel Sekreteri olmak üzere, büyük küçük çok sayıda ülke, resmi açıklamalar vasıtasıyla, tarafları, barış yönündeki çabalarından ötürü tebrik ettiler(Türkiye dahil). Küba’nın başkenti Havana’da gerçekleştirilen barış müzakereleri tam 4,5 yıl sürdü. Küba ve Norveç’in “kolaylaştırıcı”, Venezuela ve Şili’nin “yardımcı” ülke sıfatıyla iştirak ettikleri barış müzakerelerinin başarıyla sonuçlanması, yıllar boyu, uyuşturucu, organize suçlar ve şiddet olaylarından muzdarip Latin Amerika kıtası için bir umut ışığı oluşturdu (önceki hükümetler döneminde FARC ile başlatılan barış görüşmeleri tamamlanamamış ve yarım kalmıştır).

Tabiatıyla 58 yıl süren, 220 bin Kolombiyalının ölümüne sebep olan çatışmaların baş müsebbibi FARC ile imzalanan barış anlaşmasının Kolombiya halkı nezdinde, kısa sürede benimsenmesi pek müşküldür. Nitekim 2016 sonbaharında düzenlenen halk oylamasında ilk metin reddedildi. Durumun hassasiyetini kavrayan hükümet, halkın onay vermediği anlaşmanın çok eleştirilen yönlerini gözden geçirerek, barış istikametindeki ivmeyi kaybetmeden, FARC ile yeni barış metni üzerinde kısa sürede uzlaştı. Hükümet yeni anlaşmayı bu defa halkın tasvibine sunmaksızın sadece Mecliste onaylayarak yürürlüğe soktu. Böylece ülkenin dünyaca tanınmış terör örgütü tarihe karıştı, aynı baş harfleri koruyarak siyasi parti (Fuerza Alternativa Revolucionaria del Commun) haline dönüştü ve Mart 2018 parlamento seçimlerine katıldı. Parlamentoya vekil sokacak oyu toplayamamasına rağmen, Barış Anlaşmasında tanınan kontenjan çerçevesinde, 2026 yılına kadar, Mecliste ve Senatoda 5’er temsilci vasıtasıyla halka seslenme hakkı elde etti.

Kolombiya’nın terörle mücadelesi FARC ile sınırlı değil. Ülkenin diğer büyük terör örgütü ELN (Ejercito de Liberacion Nacional) ile bir yıl kadar önce, komşu ülke Ekvator’un ev sahipliğinde başlatılan barış görüşmelerinde ciddi bir ilerleme henüz kaydedilemedi. Kolombiya devlet başkanı J.M. Santos, ELN mensuplarının son defa polis karakollarına yaptığı saldırıların ertesinde, geçtiğimiz ocak ayında görüşmeleri askıya aldı. Önümüzdeki haftalarda görüşmelere tekrar başlanacağı açıklandı. ELN ile ateşkes imzalanması mümkün olursa Kolombiya’nın önü daha da açılacak, ekonomisi güçlenecek ve demokrasisi kuvvetlenecektir.

Küba’daki görevim sırasında, Kolombiya barış görüşmelerinin Havana’da gerçekleşmesinden ötürü, müzakereleri takip ederken, Kolombiya’daki gelişmeleri imkânlar ölçüsünde izlemeye gayret ettim. Barış ve istikrar kök saldığı takdirde, Kolombiya’nın Latin Amerika’nın parlayan yıldızları arasına gireceğine şüphe yoktur. Ancak FARC’ın durup dururken ortaya çıkmadığını unutmamak gerekir. FARC’ı yaratan unsurların ortadan kaldırılması başarı reçetesidir. Başta toprak reformu olmak üzere bir dizi sosyal reforma ihtiyaç duyulduğu aşikârdır. Gelir dağılımındaki adaletsiz tablo, J.M.Santos dönemi sonrasında kurulacak hükümetlerin gündemlerinde öncelikli yerini koruyacaktır.

Latin Amerika’nın efsane yazarı Gabriel Garcia Marquez’in, dünyanın yaşayan en tanınmış ressamlarından Botero’nun, şarkıcı Şakira’nın, futbolcu James Rodriguez’in ülkesini, Küba’daki görevimin sonunda görmek nasip oldu. THY’nin uçtuğu başkent Bogota’yı görmenizi, özellikle, altın müzesini, Botero müzesini ve Merkez Bankası müzesini mutlaka sindire sindire dolaşmanızı hararetle tavsiye ederim.

Bogota’nın görkemli caddelerinde, etkileyici manzaralar arasında gezinirken veya bir sokak kafesinde yerli malı kahvenizi yudumlarken, FARC’ın yarım asır mücadele ettiği oligarşinin güçlü nefesini ensenizde hissedebilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları

Sudan'da ordular savaşı bir yılını doldurdu; uluslararası toplum ilgisiz ve sessiz

Son bir yıldır ülkede yaşanan vahşet ve insani dram maalesef uluslararası kamuoyunun dikkatinden kaçıyor. Afrika Boynuzu bölgesinde Kızıldeniz’e kıyısı bulunan, stratejik açıdan önem arz eden bu ülkeye karşı genel bir sessizlik ve ilgisizlik dikkati çekiyor...

2023 yılında Latin Amerika'da neler oldu?

Ekonomi çevrelerinin ve uluslararası finans kuruluşlarının gözü 2023 sonunda Arjantin’e çevrildi. Sürpriz biçimde seçimleri kazanan aşırı sağcı ve ultra-liberal devlet başkanı Javier Milei tango ülkesini sonu gelmeyen ekonomik krizlerden çıkarabilecek mi?

2023 yılında Afrika'da neler oldu?

2023 yılında Afrika'da kaybeden ülke açık ara Fransa'dır. Ukrayna ile savaşta olmasına ve Wagner isyanına rağmen, Rusya, Fransa'nın çekildiği alanları başarıyla doldurarak yılı kazanç ile kapatmıştır. Biden döneminde Afrika'ya geri dönen ABD, 3 yıl içinde kıtada siyaseten en etkili ülke konumuna erişmiştir der isek abartmış olmayız