07 Haziran 2015

Seçimin tek mağlubu Erdoğan, galibi de Demirtaş'la HDP...

7 Haziran ve HDP’nin başarısı, Erdoğan açısından sonun başlangıcıdır

Sözü uzatmak gerekmiyor, seçimin tek mağlubu var:
Tayyip Erdoğan.
Galibine gelince:
Selahattin Demirtaş ve HDP.
Bu satırlar yazılırken, HDP yüzde 12.9 oyla barajı yıkmıştı.
Bu zafer, barış ve demokrasinin zaferidir.
Erdoğan’ın çöküşüdür.
Erdoğan 7 Haziran’da kendini oylattı ama kaybetti.
Başkanlık istedi.
Hayır çıktı.
Tek adamlık istedi.
Hayır çıktı.
400 milletvekili istedi.
Hayır 
çıktı.
HDP’nin baraj altına itilmesini istedi.
Hayır çıktı.
HDP için demediğini bırakmadı.
Seçmen kulak asmadı.
Koalisyon kötüdür dedi.
Seçmen kulak asmadı.
Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 52 oy almıştı.
2011 genel seçimlerinde AKP’nin oy oranı yüzde 50 civarındaydı.
Bu satırlar yazılırken oyu ancak yüzde 41’di.
9-11 puanlık bir düşüş söz konusudur.
Ve bu oy düşüşünün tek bir sorumlusu vardır:
Tayyip Erdoğan.

Bir yandan, başkanlık hayallerini kendi elleriyle yıktı.
Öte yandan, AKP’yi de tek başına hükümet kurabilecek Meclis çoğunluğundan etti.
Bir noktayı daha vurgulamakta yarar var:
Demirtaş’la HDP’nin başarısı, Tayyip Erdoğan açısından sonun başlangıcıdır.
Bundan böyle, 1150 odalı Saray’ında yalnız başına kalmaya mahkûmdur.
Yeni süreçte, AKP’nin Erdoğan’a karşı mesafe koymaya başlaması şaşırtıcı olmayacaktır.
Bu ayrıca hayırlı bir gelişme olacaktır.
Çünkü, AKP ile Erdoğan arasındaki mesafenin açılması ve Erdoğan’ın 1150 odalı Saray’ında kendi başına kalması, Türkiye siyasetinde normalleşmeye giden kapıyı aralayacaktır.
Erdoğan’ın eseri olan korkunç kutuplaşmayı yumuşatacak, toplumdaki gerilimi azaltacaktır.
Şöyle de söylenebilir:
Erdoğan, Türkiye siyasetinin sırtında bir yüktür.
Demokrasiyi, barışı ve hukuku ezen bir yük...
Bu yükten kurtulduğumuz ölçüde, Türkiye normalleşme rayına oturacak, demokratikleşme ve hukuk devleti yoluna girebilecektir.
7 Haziran seçimleri ve HDP’nin demokrasi adına utanç verici olan yüzde 10 barajını yıkıp geçmesi bir dönüm noktasıdır.
Demokrasi açısından dönüm noktasıdır.
Hukuk devleti açısından dönüm noktasıdır.
Barış açısından dönüm noktasıdır.
Dileğim şudur:
Yeni Türkiye asıl bundan sonra inşa edilir.
Buna inanıyorum.
Davutoğlu'nun balkon konuşması mı?
Tek kelimeyle hazin...

Yazarın Diğer Yazıları

Kıbrıs çıkarmasında tarihi yaşarken yakalamak: Yarım yüzyıl önce atlattığım haberin hikâyesi

Londra’da uçağa doluştuk, Ankara'ya dönüyoruz. Ne oldu Londra'da?.. Kıbrıs'a çıkacak mıyız?.. Her kafadan bir ses çıkıyor. İçim içimi yiyor. İçim içime sığmıyor. Atlayacak mıyım haberi?.. Uçağın ön tarafına doğru yürüyorum. Perde aralığından Milli Savunma Bakanı Hasan Esat Işık gözüme çarpıyor. Soruyorum: Beyefendi, ne oluyor?..

Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den: Barışa en yakın zamandayız, düne göre umudum misliyle fazla!

2024'ün sonunda Türkiye'nin önünde bir umut penceresi açıldı mı? Bu soruya, ihtiyatlı bir dille, "Evet açıldı" diyorum. Aynı soruyu, cumartesi günü İmralı’ya giden Pervin Buldan ile Sırrı Süreyya Önder'e de sordum…

Yeni yılda barış umudu mu, neden olmasın?..

Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'den oluşan DEM Parti heyetinin İmralı'da Öcalan'la buluşmasıyla bir barış kapısının aralandığı söylenebilir

"
"