21 Ağustos 2015

PKK’ya bir çağrım var: Tek taraflı ateşkes ilanı...

Erdoğan’ın kanlı oyununu bozmak için PKK’dan ateşkes ilanı son derece önemli...

 

Kılıçdaroğlu:
“Terörü başlatan Erdoğan’dır.”
Kılıçdaroğlu:
“Ülkeyi kan gölüne çeviren Erdoğan’dır.”
Kılıçdaroğlu:
“Erdoğan kendi söylediklerini baskı, kan ve gözyaşıyla millete dikte ettirmek istiyor.”
Kılıçdaroğlu:
“Erdoğan, ‘Ben olmazsam olmuyor’ algısını toplum belleğine sokmak istiyor. Oysa, o var olduğu içindir ki Türkiye bu halde…” (Hürriyet köşe yazarı Şükrü Küçükşahin’e)
Sayın Kılıçdaroğlu son derece haklı.
Türkiye bugün kan gölüne dönmeye başlamışsa, evet, bunun baş sorumlusu Erdoğan’dır.
Erdoğan, 7 Haziran’da seçim sandığında kendi istediği sonucu alamadığı içindir ki, Türkiye’nin önünü tıkamaya devam ediyor.
Türkiye’yi uçuruma sürüklüyor.
Her alanda istikrarsızlığı körükleyen, daha da körükleyecek olan siyasal belirsizlik Erdoğan eliyle besleniyor.
Kendini ve saltanatını kurtarmak için bu topraklarda barış umuduna ölümcül darbeler indiriyor.
Peki, ne yapacağız?
Seyirci mi kalacağız?
Elbette hayır.
Bu ülkenin Erdoğan saltanatı altında ezilmesine izin vermeyeceğiz.
Barış umudunu, demokrasi umudunu yaşatacağız.
Tüm olumsuzluklara rağmen yaşatacağız.
Yaşatmak zorundayız.
Seçim sandığına giden yolu mutlaka açık tutacağız.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na, “Terörü başlatan Erdoğan’dır, ülkeyi kan gölüne çeviren Erdoğan’dır” dedirten bugünkü hâllere lanet etmek yetmez.
Barış için, demokrasi için, hukukun üstünlüğü için elimizden ne geliyorsa sonuna kadar yapmak zorundayız.
Karamsarlığa kapılmak yok.
Bunun için de, Erdoğan’ı başkan yaptırmayacağız sloganı ağzımızdan hiç düşmeyecek, özellikle seçim günü geldiğinde...
Öylesine ana baba günleri yaşıyoruz, öylesine büyük acılar çekiyoruz ki.
Bazen düşünüyorum.
Evet, geçmişi yerli yerine oturtamadık.
Geçmişin ne demek olduğunu anlayamadık.
Kısacası:
Geçmişten gereken dersleri çıkaramadık.
Çıkaramadığımız içindir ki, kan ve gözyaşı yine oluk gibi akmaya başladı.
Toplumda cepheleşme, düşmanlaşma kapısı ardına kadar açıldı.
Siyaset hızla kutuplaştı.
Siyaset meydanında zaten doğru dürüst olmayan uzlaşma, diyalog, birbirine tahammül gibi nesneler ender rastlanır hale geldi.
Bunun içindir ki, milletin seçim sandığında vermiş olduğu koalisyon mesajı gözardı edildi.


Tekrar ediyorum:
Bunun baş sorumlusu, Kılıçdaroğlu’nun da vurguladığı gibi,  Erdoğan’dır, Saray’daki Sultan’dan başkası değildir.
Bu gerçeği anlamak ve gereğini yapmak, Türkiye’de barış ve demokrasiye açılan yolda bir ilk adım niteliği taşıyacak.
Bunu hiç unutmayın.
Elbette atılması gereken başka adımlar da var.
Öncelikle akan kanı durdurmak zorundayız.
Eğer yakın ve uzak geçmişten dersler çıkarabiliyorsak, şu üç noktayı hep birlikte tekrarlamalıyız:
1. Silah çözüm olamaz.
2. Şiddet ve terör çare değildir.
3. Silahın, şiddet ve terör eylemlerinin kullanım süresi dolmuştur.
Sözü daha fazla uzatmak istemiyorum.
Bugünkü yazımı PKK’ya bir çağrı ile bitirmek istiyorum:
Geçmişte kaç kez yaptığınız gibi, bir defa daha tek taraflı ateşkes ilan edilmesi...
Saray’daki Sultan’ın kanlı oyununu bozmak için, bu topraklarda yeniden barış ve demokrasinin kapısını açabilmek için, PKK tarafından tek taraflı da olsa ateşkes ilanı son derece önemlidir. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Taksim Meydanı 1 Mayıs'lara açılmadıkça, cezaevleri boşalmadıkça...

Bu ülkede demokrasiden, hukuk ve adaletten, özgürlükten söz edilemez

Ermeni kardeşlerimin 24 Nisan soykırım acısını, Hrant Dink'in "23,5 Nisan" yazısıyla paylaşıyorum

"Kim nasıl anlayabilir bunu bilemiyorum ama hem Ermeni olmak, hem Türkiyeli; hem 23 Nisan'ı yaşamak bütün coşkusuyla ve ertesi günün bir parçası olmak bütün hüznüyle..."

Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?

İsrail, İran ve Filistin'de iktidarlar değişmedikçe, Batı'nın İsrail'e kayıtsız şartsız desteği son bulmadıkça, Hamas şiddet ve terörden vazgeçmedikçe Ortadoğu'da barış kapısı açılmaz!