17 Ocak 2015

Eyy one-minütçüler, yalnız Gazze’de değil, Cizre’de de çocuklar ölüyor!

Evet, Gazze’de öldürülen Filistinli çocukların sorumlusu İsrail devleti. Peki ya Cizre?..

Eyy one-minütçüler!
Y
alnız Gazze’de değil, Cizre’de de çocuklar ölüyor.
Yoksa farkında değil misiniz?..
Hiç sesiniz sedanız çıkmıyor da…
Evet, Gazze’de Filistinli çocuklar ölüyor.
İçimizi öteden beri acıtan bu ölümlerin sorumlusu elbette İsrail devleti.
Peki ya Cizre?..
Cizre’de öldürülenler de Kürt çocukları.
Bizim çocuklarımız…
Neden hiç ses sedanız çıkmıyor?
Yüreğiniz yanmıyor mu?
İçiniz acımıyor mu?
Cizre’deki ölümlerin sorumlusu Türk devleti değil mi?
One-minütçü iktidar değil mi?
İsrail olunca, Netanyahu olunca yeri göğü inlet, Cizre olunca dut yemiş bülbüle dön!
Ne yazık.

Cizre Belediye Başkanı Leyla İmret, bir ayda 6'sı çocuk 8 kişinin öldürüldüğü ilçede olanlar için 'Zırhlı araçlar yüksek sesle marş çalıp sağa sola ateş açarak halkı tahrik ediyor' diyor



Cizre katilleri nerede?

Evet, Gazze’de Filistinli çocuklar ölüyor. İçimizi öteden beri acıtan bu ölümlerin sorumlusu elbette İsrail devleti. Peki ya Cizre?..

Son bir hafta on gün içinde Cizre’de hayata veda edenler:

Nihat Kazanhan 12
Ümit Kurt 14
Barış Dalmış 15
İbrahim Aras 15
Musa Azma 16
Yasin Özer 19

Nerede katiller?..
1990’ların faili meçhul cinayetler dönemi geri mi geliyor Güneydoğu’da?
Yoksa Roboski gibi ‘Cizre cinayetleri’nin de üstü örtülecek mi?
Roboski’de katil devletti.
Türk devletinin savaş uçakları, çoluk çocuk demeden 34 masum Kürdü katletti.
One-minütçü iktidar, devlet eliyle işlenen bu korkunç bir katliamın, Roboski’nin üstünü kılını bile kıpırtmadan örttü, katilleri korudu.
Neden?
O malum, söz konusu vatansa gerisi teferruttır zihniyeti mi yine?
Baasçılar’dan, Saddamcılar’dan farkınız ne o zaman?
Onlar da aynı kafayla, Halepçe’de Kürtleri çoluk çocuk demeden gazlayarak öldürmüşlerdi.
Eyy one-minütçüler!
Tekrar soruyorum:
Cizre’nin Kürt çocukları sizin içinizi acıtmıyor mu?
Gazze gibi Cizre için de niçin yeri göğü inletmiyorsunuz?
Gerçekten çok yazık.

İtalya Başbakanı Matteo Renzi, 'Türkiye'de gazeteciler tutuklanıp bazı yayınların kapatılması emri verilirken Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Paris'te Charlie Hebdo katliamını protesto yürüyüşüne katılmasının biraz sırıttığını' söyledi

 

Gerçeklerle bağınız gitgide kopuyor

Cizre’deki ölümlerin sorumlusu Türk devleti değil mi? İsrail olunca yeri göğü inlet, Cizre olunca dut yemiş bülbüle dön!

Farkında olduğunuzu sanmıyorum.
Ama öylesine bir kibir…
Öylesine bir güç zehirlenmesi
Öylesine bir iktidar sarhoşluğu içindesiniz ki…
Ayaklarınız yerden kesilmiş durumda.
Gerçeklerle bağınız gitgide kopuyor.
Şunu iyi bilin:
Bütün dünyada alay konusu haline gelmekte olan o ‘Saray  şovları’nız da bu kopukluğun hazin bir ürünüdür.
İnandırıcılığınız kaç zamandır tepe taklak gidiyor.
Kalkıp Paris’e gidiyorsunuz, ifade özgürlüğü ve dayanışma yürüyüşüne.
Ama ne acıklıdır ki, “Siz de nereden çıktınız, burada ne işiniz var?” sorularına muhatap olabiliyorsunuz.
Ya da İtalya’nın Başbakanı televizyona çıkıp, “Türkiye Başbakanı'nın yürüyüşe katılması biraz sırıtıyordu” diyebiliyor.
Türkiye’yi ne hallere düşürüyorsunuz.
Medya özgürlüğü açısından Türkiye dünyanın en iyisidir diye utanmadan, sıkılmadan konuşuyorsunuz.
Ertesi gün Avrupa Parlamentosu’ndan neredeyse oy birliğiyle tokat gibi karar çıkıyor:
“Türkiye’de demokratik reformlardan geriye gidiş ve hükümetin medyada eleştiri ve toplu gösteriye tahammülsüzlüğü nedeniyle derin endişe duyuyoruz (…) 14 Aralık tutuklamaları, özellikle hükümetin toplu gösterilere ve muhalif medyaya hoşgörüsünün azaldığı; medyaya yönelik kabul edilemez baskının arttığı ve sosyal medya dâhil basın ve medya kanallarına yönelik kısıtlamaların arttığı bir dönemde gerçekleşmiştir.”

Erdoğan'ın, 29 Ocak 2009'da, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve İsrail Cumhurbaşkanı Peres ile katıldığı Davos zirvesindeki panelde kriz çıktı. Erdoğan, kendisine Peres'den az söz verdiği gerekçesiyle tepki gösterdiği moderatör David Ignatius'un sözünü kesmeye çalıştığı sırada 'One minute' diyerek konuşmasını sürdürdü ve salonu terk etti

 

'Özgürlükler çiğneniyor' diyenler
'vatan haini' öyle mi?

Özgürlükler çiğneniyor, bağımsız medya yok ediliyor, hırsızlıkların üstü örtülüyor, diyenler vatan haini öyle mi? İnandırıcılığınız kalmadı

Bunlar algı operasyonları değil mi?
Oysa bu memlekette medya özgür!
Öyle değil mi?
Özgürlükler çiğneniyor, diyenler…
Bağımsız medya yok ediliyor, diyenler…
Darbe darbe diye yolsuzluk ve hırsızlıkların üstü örtülüyor, diyenler…
Paralel darbe bahanesiyle hukuka darbe yapılıyor, diyenler…
Bütün bunları söyleyenlerin hepsi vatan haini zavallılar öyle mi?
Şunu yazın bir kenara
İnandırıcılığınız çoktan beri kalmadı.
Saray şovları ile şişinip duruyorsunuz, ama gitgide daha çok gülünç duruma düşüyorsunuz.
Saray’da çaldırdığınız Diriliş marşları da çöküşünüzü durduramayacak.
Yine başa dönüyorum:                      

Eyy one-minütçüler,
yalnız Gazze’de değil,
Cizre’de de çocuklar,
Kürt çocukları ölüyor,
yoksa farkında değil misiniz?

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ermeni kardeşlerimin 24 Nisan soykırım acısını, Hrant Dink'in "23,5 Nisan" yazısıyla paylaşıyorum

"Kim nasıl anlayabilir bunu bilemiyorum ama hem Ermeni olmak, hem Türkiyeli; hem 23 Nisan'ı yaşamak bütün coşkusuyla ve ertesi günün bir parçası olmak bütün hüznüyle..."

Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?

İsrail, İran ve Filistin'de iktidarlar değişmedikçe, Batı'nın İsrail'e kayıtsız şartsız desteği son bulmadıkça, Hamas şiddet ve terörden vazgeçmedikçe Ortadoğu'da barış kapısı açılmaz!

Paris'ten, yaşlı hatıralarla...

Yürüyorum Paris sokaklarında, yoksa gençliğimi mi arıyorum?..