09 Ağustos 2017

Cumhuriyet'in Nuray Mert kararını kınıyorum!

Çok uzun yıllar önce 'vazo'yu kırmıştık ama elimize bir şey geçmemişti. Farklılıkları korumaktan geçer özgürlük...

Nuray Mert'in Cumhuriyet gazetesindeki köşesi kapatılmış...
Gerçekten üzüldüm.
Görüşlerini beğenirsiniz, beğenmezsiniz.
'Evrim teorisi'ne ilişkin yazısına kızabilirsiniz.
Müftü nikâhı hakkında yazdıklarına katılmayabilirsiniz.
Olabilir, farklı bakış açıları...
Ama ifade özgürlüğü bunun için vardır.
Farklılıkları savunabilmekten geçer özgürlük...
Nuray Mert'in yazılarına son verildiğini duyunca yıllar öncesine gittim.
1990'ların başında, özellikle Başyazarımız Nadir Nadi'nin ölümü sonrasında Cumhuriyet'te yaşadığımız tartışma ve kavgalar bir film şeridi gibi bir anda gözümün önünden geçti gitti.
İçim acıdı.
Bunu olanca içtenliğimle belirtiyorum.
1991 sonuydu, 'vazo'yu kırdık.
Ama elimize bir şey geçmedi.
Oysa, farklılıkları bir arada, bir çatı altında yaşatarak Cumhuriyet'i büyütebilir, daha iyi yerlere getirebilirdik.
Ne yazık ki olmadı.
2005 yılında çıkan Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim isimli kitabımda 'vazo'nun nasıl kırıldığını anlatmıştım.
Çok uzun yıllardır bu konuda ilk defa yazıyorum.
Ayrıntılara girmek istemiyorum.
Evet, ilgili tarafların bu konudaki görüşleri ezberimde sayılır.
Bugün herkes ne söyleyecek biliyorum.
Beni hiçbiri şaşırtmayacak.
Ben bir noktayı bir kez daha belirtmek istiyorum.
Eğer Cumhuriyet büyütülmek isteniyorsa, daha etkili bir gazete amaçlanıyorsa, bunun yolu gazetenin yorum ve haber yelpazesinin genişletilmesinden geçiyor.

Çok uzun yıllar önce 'vazo'yu kırmıştık ama elimize bir şey geçmemişti. Farklılıkları korumaktan geçer özgürlük...

Her ciddi gazete gibi, Cumhuriyet'in de hiç kuşkusuz bir editoryal çizgisi olacaktır.
Ama bu çizgi, 'yorum ve haber yelpazesi'nde daralmaya yol açmayacaktır.
Biz bunu Nadir Nadi'nin ölümü sonrasında başaramadık.
Öylesine tartışmalar yaşamış, öylesine kavgaların içine girmiştik ki, iş neredeyse, "Mustafa Ekmekçi yazsın, Osman Ulagay yazmasın"a kadar gelip dayanmıştı.
O dönemi anımsamak istemiyorum. O günlere dönmek içimi hüzünle dolduruyor.
Bütün dileğim, Cumhuriyet'te vazonun tekrar kırılmasının önüne geçilmesidir.
Evet öyle.
Cumhuriyet'in yorum ve haber yelpazesinde farklılıkların korunmasını, giderek zenginleştirilmesini diliyorum.
Hiç kimse unutmasın.
Türkiye'nin demokrasi, hukuk ve özgürlük mücadelesinde Cumhuriyet gazetesine ihtiyacı var.
Türkiye'de hak hukuk ve özgürlüklerin yerle bir edildiği bir dönemde, Cumhuriyet'te Nuray Mert'in köşesinin kapatılması can sıkıcı bir gelişme...
Keşke olmasaydı.
Bu kararı kınıyorum.

Tarih 23 Haziran 1988. Nadir Nadi, eşi Berin Hanım ve Cumhuriyet ekibiyle birlikte Tarabya'daki Hristo'da 80. yaşını kutluyor

Yazarın Diğer Yazıları

Paris'ten, yaşlı hatıralarla...

Yürüyorum Paris sokaklarında, yoksa gençliğimi mi arıyorum?..

Osman Kavala nasılsın? Hayırlı bayramlar!

31 Mart güzel bir başlangıç, bir umut kapısı aralanıyor; inşallah senin için de adalet ve hukuk kapısı açılır sevgili kardeşim

31 Mart, CHP için bir büyük seçim başarısı ama yetmez!

Bu başarıyı bir adım daha ileriye götürmek şart. Bunun da yolu, "demokrasi için bir büyük uzlaşma"yı gerçekleştirmekten, yepyeni bir anayasal çatı kurmaktan geçiyor