05 Ağustos 2015

Yurtdışından getirilen cep telefonlarının harçları 600 TL mi olacak?

Dengenin bir tarafı bozulmuşsa, terazinin öbür tarafına da bir şey koymak lazım

Son 6 aydır ithal cep telefonlarına ilave vergi getirilmesini konuşuyoruz[1]. Şimdi bunun yaratacağı kaçakcılık sorunlarına karşı yolcu yanında gelen telefonlara 600 TL civarı bir harç konuşulmaya başlandı. Malum; bir şeyleri değiştirirseniz, dengeyi bozarsınız ve başka bir şeyleri de değiştirmek gerekir.

Aralık 2014'de 5 firmanın Ekonomi Bakanlığı’na yaptığı şikayet üzerine "yerli cep telefonu üretimini korumak" başlığı altında, ithal telefonlara yüzde 10-15 civarında bir vergi getirilmesi konuşulmaya başlanmıştı[2]. Hemen hemen herkesin "ek vergi yerine teşvik" demesine karşın, ekonomi bakanlığı çalışmalarını sürdürdü. Bunun bir nedeni de, yılda 15 milyonlar civarında ithal edilen bu telefonların cari açık üzerinde bir kaç milyar dolarlık negatif etkisi.

Ekonomi Bakanlığı soruşturmasının süresi sona ermeye yakınken, geçtiğimiz günlerde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, bu verginin konulacağını söyledi. Arkasından da Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in tam tersi yönünde --ki bu arada toplumda oluşan tepkiyi azaltmak açısından olduğu düşünüldü-- bir demeç verdi ve bu vergiye karşı olduğunu söyledi.

Ama çalışmalar devam ediyor ve bu esnada olayın diğer bir tarafı olan cep telefonu bayilerinin derneği yani Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Ekşi, ithal cep telefonlarına gelecek ilave verginin, yolcu beraberinde getirilen cihaz sayısını yüzde 33 artmasına yol açacağını söyledi. Bu yüzden yolcu beraberinde getirilen cihazlardan alınan 131.5 TL'sı harcın 600 TL'sına çıkarılmasını talep ettiklerini açıkladı. Sonuçta haklı. Dengenin bir tarafı bozulmuşsa, terazinin öbür tarafına da bir şey koymak lazım.

Geçen yıl 750 bin olan yolcu beraberinde getirilen cep telefonu sayısının bu yıl 1 milyona, geçen yıl 800 bin olan kaçak yollarla ülkeye sokulan cep telefonu sayısının da 1,1 milyon yükselmesini beklediklerini söyleyen Sinan Ekşi, “Bu yıl 14 milyon 100 bin yeni cep telefonu satılacak. Bunların yüzde 50’den fazlası bin liranın üzerindeki modellerden oluşuyor” dedi.

Türkiye cep telefonu pazarının fiyat aralığına göre adetsel oranları hakkında da bilgi veren Ekşi, “2014 yılı ocak-haziran döneminde yüzde 33 olan bin 500 lira ve üzerindeki cep telefonu oranı, bu yılın aynı döneminde yüzde 40’a yükseldi. Cep telefonu pazarının cirosal oranına bakıldığında ise bin 500 lira ve üzerindeki cep telefonları için söz konusu dönemde oran yüzde 63’ten yüzde 67’ye çıktı” dedi.

2008 yılında BTK-Mobisad işbirliği ile devreye alınan MCKS (mobil Cihaz Kayıt Sistemi), ülkemizdeki cep telefonlarını takip edebiliyor[3]. Kurulan bir sistem sayesinde, harç ödenmemiş cep telefonları IMEI numarasından (operatör üzerinden tespit edilerek) bloke ediliyor.

MCKS sistemi bir yandan da ülkemizde cep telefonu (ve özellikle iPhone) hırsızlıklarını engelleyen bir sistem oldu. Diğer ülkelerde iPhone hırsızlıkları önü alınmaz bir durumdayken, bizim ülkemizde cep telefonu hırsızlığı çok azaldı. 

Yurtdışından dönen kişiler yanlarında 1 adet cep telefonunu getirebiliyorlar. Bu cep telefonunun kullanılması için harç ödenerek, MCKS sistemine kayıt edilmek gerekiyor.

Ancak bu ylu kullanarak telefon kaçakçılığında her zaman belli yollar bulunabiliyor. Örneğin, ülkemizden Gürcistan'a geçiş anlaşma çerçevesinde, nüfus cüzdanı+1 TL ile geçilebiliyor. Bu nedenle bir kamyonla 20-30 kişi Gürcistan'a geçirilip, sonra geri döndüğünde cep telefonu getirmiş gibi kayıt yapılıyor. İlginçtir, bu nedenle bugün Karadeniz'deki çobanın bile üzerinde yurtdışından getirilmiş akıllı telefon kaydı var. 

 

[1] İthal Cep Telefonlarına Vergi Geliyor ama Devlet Uzun Dönemli Strateji Oluştursaydı Daha İyi Olmaz mıydı?

[2] Yerli Cep Telefon Üretimi mi? Ne Kadarı Yerli, Neresi Yerli?

[3] Mobil Cihaz Kayıt Sistemi Kayıt Sayısı 113 milyona Yaklaştı

 

Yazarın Diğer Yazıları

Depremi yaşayan 4 ilde nüfus 300 bin azalmış

Bölge nüfusundaki yüzde 7-8'lere varan azalma, sığınmacı açmazı ile birlikte düşünüldüğünde, Hatay başta olmak üzere bölgenin geleceği ve özellikle güvenliği açısından odaklanılması ve strateji geliştirilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor

Bakan "Türkiye emin ellerde" diyor, ama öyle mi?

USOM ya da Ulaştırma Bakanlığı gerçekten ülkemizin vatandaşlarının "emin ellerde" olması için çalışmak isterse, öncelikle operatörler-bankalar-savcılık-kolluk arasındaki eksik olan koordinasyon ve süreçleri tanımlamakla işe başlayabilir

Mahalli yönetim seçimlerin analizi (I)

Ekonomisi ve diğer tüm alanları güzel bir ülkede yaşamak istiyorsanız "cahil halk" retoriğinden kurtulun, iyi bir yurttaş olarak seçim kanunlarını, siyasi parti kanunlarını ve de ilgili mevcut gelişmeleri vs. yakından takip edin. En önemlisi gerçek verilere güvenin. O zaman "yine mi" mutsuzluğunu yenmek mümkün olur