07 Ağustos 2014

Teşvik sisteminde öncelikli yatırımlara yeni makyaj

Türkiye'nin yatırım cazibesini arttırmak için teşvik sistemi üzerinde yapılan değişikliklere odaklanmak gerekir

Yatırım teşvik sisteminin temel düzenlemesi olan 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nda (BKK) en son 9 Mayıs tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2014/6058 BKK ile önemli değişikliklere gidilmişti.

6 Ağustos’ta yayımlanan 2014/6588 sayılı BKK ile teşvik sistemine yeni bir makyaj yapılmıştı.

9 Mayıs’ta neler değişmişti?

Daha avantajlı oran ve sürelere sahip teşviklerden yararlanmak için gerekli olan yatırıma başlama süresi 2014 sonuna kadar uzatıldı.

Enerji verimliliğine yönelik yatırımlar, atık ısıdan elektrik üretme yatırımları ve bazı doğalgaz yatırımları öncelikli yatırımlara eklendi.

Termal turizm ve kreş ve gündüz bakımevi yatırımları da “öncelikli yatırım” kapsamına alındı.

 

Karbon elyaf üretimi de “öncelikli yatırım” oldu.

 

6 Ağustos tarihli 2014/6588 sayılı BKK ile “karbon elyaf üretimine veya karbon elyaf üretimi ile birlikte olmak kaydıyla karbon elyaftan mamul kompozit malzeme üretimine yönelik yatırımlar” öncelikli yatırımlar arasına alınmış.

Öncelikli yatırımlar yapıldıkları yatırımın yerine bakılmaksızın 5. bölge desteklerinden yararlanabiliyorlar. Buna göre bu yatrırımların alabilecekleri destekleri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz;

KDV İstisnası,

Gümrük Vergisi Muafiyeti,

7 yıl süreyle Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği,

%40 Yatırıma Katkı Oranı ile %80 Oranında Vergi İndirimi,

700 Bin TL’ye kadar Faiz Desteği

Yatırım Yeri Tahsisi

Bu yatımları yapan yatırımcıların “yatırıma katkı oranının %50’sini yatırım döneminde” kullanabileceğini de vurgulanmak gerekli. Bu sayede, yatırım henüz tamamlanıp işletmeye geçmese bile yatırımcı bir kısım vergisel destekten yararlanabiliyor Bu yatırımcı için önemli bir ek bir finansman olanağı.

Sabit yatırım tutarı 1 milyar TL ve üzerinde olan öncelikli yatırımlara ek avantaj geldi

2014/6588 sayılı BKK ile sabit yatırım tutarı 1 milyar TL ve üzerinde olan öncelikli yatırımların 5. Bölgede geçerli olan yatırıma katkı oranının 10 puan fazlasından yararlanabileceği vurgulanmış. Buna göre, sabit yatırım tutarı 1 milyar TL’nin altındaki öncelikli yatırımlar %40 yatırıma katkı oranından yararlanırken; 1 milyar ve üstü yatırımlar %50 yatırıma katkı oranından faydalanacak. Diğer bir anlatımla, 1 milyar TL sabit yatırım tutarı olan bir öncelikli yatırım bunun 500 milyon TL’lik kısmını vergisinden indirebilecek.

Kamu kurum ve kuruluşları için asgari sabit yatırım tutarı ve tamamlama vizesi aranmayacak.

BKK’ya göre, kamu kurum ve kuruluşları adına düzenlenen teşvik belgeleri için tüm yatırımcılar için aranan “asgari sabit yatırım tutarı” ve “yatırım tamamlama vizesi” şartları aranmayacak.

Bir not olarak şunu da ekleyelim; 2014/6588 sayılı BKK ile getirlen bu düzenlemeler 19/06/2012’den itibaren geçerli olacak.

Özetle

Son birkaç BKK’dan da anlıyoruz ki; özendirilmek istenen yatırım konuları için “öncelikli yatırımlar” artık anahtar bir konumda. Yeni teşvik sisteminin ilan edildiği 2012 Haziran’dan bu yana öncelikli yatırımlar arasına 7 yeni yatırım konusu daha eklenmiş durumda. En başta öncelikli yatırım konularının sadece 10 tane olduğu düşünülürse, buraya 7 yeni yatırım eklenmesi oldukça dikkat çekici.

Türkiye’nin yatırım cazibesini -hem ulusal hem de uluslararsı yatırımcı nezdinde- arttırmak için teşvik sistemi üzerinde yapılan bu değişiklikleri olumlu değerlendirmek mümkün; ancak bir yenilik olarak getirilen ve henüz pek fazla uygulama şansı bulamayan “stratejik yatırımlar” konusunun da artık ciddi olarak masaya yatırılmasının yararlı olacağı gözden uzak tutulmamalı.

(*Bu makale www.KPMGvergi.com sitesinde yayınlanmıştır.)

Yazarın Diğer Yazıları

Dolaylı vergi yapımız enflasyonu körüklüyor mu?

OVP'de de vurgulanan, "doğrudan vergilerin vergi gelirleri içindeki payının arttırılması" politikası sadece mali açıdan değil; dolaylı vergilerin enflasyon üzerindeki baskısı bağlamında da kritik önemde görünüyor

2023 bütçesine Özel Tüketim Vergisi penceresinden bakalım

Bu ürünlerdeki vergileme modelimiz enflasyonu fazlasıyla tahrik ediyor. Bununla da kalmıyor, enflasyondaki her 1 puan artış kamu giderlerinde de 15-16 milyar TL artış yaratıyor. Yani yüksek dolaylı vergi koyarak bütçe gelirlerimizi arttırmaya çalışırken; enflasyon kanalı ile de bütçe giderlerimizi şişiriyoruz

Kılıçdaroğlu’nun 'vergileri dörtte bire indirilmiş otomobil' vaadi ne anlama geliyor?

"Eğer öneri hayata geçirilebilirse şu an nihai fiyatı 531 bin TL olan bir otomobili 354 bin TL veya 320 bin TL’ye almak mümkün olabilir"