12 Ekim 2009

Medyanın ağzı leş kokuyor!

Ne haber kutsal, ne yorum hür bu savaşta. Hepsinin bir fiyatı var.

Son haftalardaki yayınlara baktığınızda, Türk basınında en çok uzman gazeteci çalıştırılan alanın “vergi” olduğuna inanabilirsiniz. Sanırsınız, Türkiye'de insanlar “vergi” mevzuatı okumak için birbirini yiyor.
Doğan grubu için hesaplanan vergi aslı ve cezalarının ardından düğmesine basılan “gazete yöneticileri ve yönetilenler” vergi uzmanı oldular.
Kimi, Kurumlar Vergisi Kanunu'nda sayılan muafiyet koşullarını yazıyor, kimi Katma Değer Vergisi istisnalarını...  Gazeteler, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca hangi varlıkların teminat gösterilebileceğine ilişkin yorumlardan yıkılıyor.
Hayatında duymadığı “mukteza” mevzularına dalan bile var!
Kamu bankası parasıyla medya grubu satın almanın, iktidarın saldığı vergi marifetiyle rakip grubu batırmaya çalışmak gibi bir diyeti de oluyor sonuçta.
“Geçmişte onlar da yapıyordu” diye ilan edilen gerekçeler, “Şimdiki fail biziz” ihbarı gibi alınlara yazılıyor.
Ne haber kutsal, ne yorum hür bu savaşta. Hepsinin bir fiyatı var. Bizim borsada en çok muameleyi en çok küfredenler görüyor.
Medyanın ağzı bir kez daha leş gibi kokuyor!
Mali ihtiyacın 'aşırı' tedariki
Medyada bağımsızlığın mali bir dayanak gerektirdiğini biliyoruz. Ancak mali ihtiyaçların “aşırı”  tedarikinin bağımsızlığı yok ettiğini de biliyoruz. Bağımsız gazetecilik; elde edeceğiniz gelirlerin, tutsağı olmayacağınız, kimseden korkmayacağınız  bir sınırda olmasını gerektiriyor.
T24, ekonomik kudret sahibi olmamanın bağımsız gazetecilik yolunda bir engel olamayacağı inancından hareketle yola çıktı.
Hiçbir kişi, kurum, şirket, örgüt, oluşum ve kişiyle doğrudan ya da dolaylı veya rastlantısal bir ilişkisi bulunmayan bağımsız internet gazetemiz 1 Eylül'den beri yayında.
Ne iktidar marifetiyle boğulmaya çalışılan medya devini savunurken komplekse kapılıyor, ne de onları ve rakiplerini kıyasıya eleştirirken korkuyoruz.
T24, gazetecilerin bağımsız gazetesi.
Burada gereksiz para yok.
Korku yok.
Koku yok.

Yazarın Diğer Yazıları

Tolga’yla birlikte bütün hayal kırıklıklarının en güzelini yaşıyoruz!

Çalışmalarıyla mesleğini onurlandıran bir gazeteci, hâkimin büyük bir maddi hatayı da tutanağa geçirdiği bir kararla tutuklandı. Tutuklama talep edenler ve tutuklama kararı verenlere göre, Tolga Şardan “istihbarat örgütünün Cumhurbaşkanlığı’nın talimatıyla yargıdaki yolsuzluk iddialarını araştırdığını yazarak” halkı korku ve paniğe sevk etti!

T24 14 yaşında; nasıl da yılları buldu bir mısra boyu macera…

Bağımsız, sorumlu, güvenilir, yüksek profesyonel ve etik standartlarda gazetecilik, sadece gazetecilerin değil toplumun bütün katmanlarının meselesi haline gelmedikçe, sesimizi kısanlar sadece başkaları olmaz!

Schengen vizesi eziyeti için gazetecilere çağrı, AB başkentlerine mektup

Sığınmacı sorunuyla, üstelik milyonlarca insan eşliğinde Türkiye de muhatap. Ancak bu durumun, örneğin Federal Almanya’nın Volkan Konak, Deniz Türkali gibi sanatçıların da vize başvurularını reddetmesiyle nasıl bir ilgisi olabilir? AB ülkeleri diplomatlarının, sürekli mesai yaptıkları gazetecilere, vize talebi söz konusu olduğunda, “Bizim için Edirne sınırına kadar gazetecisiniz” anlamına gelen tavrı vize rejiminin amaçlarına uygun mu? Peki gazeteciler ve meslek örgütleri, yıllardır süren bu kötü muameleye karşı neden sessiz, neden bu eşitsiz ilişkiyi reddetmiyorlar?