14 Haziran 2013

İstanbul İçin İsyan Vakti

Devrim nedir? Bu soru bizim kuşağın kafasında epeyce bir alan işgal etmiştir. Üç haftadır İstanbul\'da yaşananlar bu sorunun nazariyattan fiiliyata döküldüğünü gösteriyor bize

Devrim nedir? Bu soru bizim kuşağın kafasında epeyce bir alan işgal etmiştir. Üç haftadır İstanbul'da yaşananlar bu sorunun nazariyattan fiiliyata döküldüğünü gösteriyor bize.

Devrim bir iktidar boşluğudur. Bir alanın yitimi, ancak o alanın diğer güçler tarafından doldurulamamasıdır. Doldurulduğunda devrim bitiyor. Sanıldığının aksine devrim iktidar değişikliği değildir.

Devrim üzerimize boşalan seldir. Bir anda gelir ve hazırlıksız yakalar. Şaşırtıcıdır. Anlaşılmaz ve inanılmazdır. Herşeyin mümkün olduğuna iman edilen "o an"dır. Buldozerle TOMA'ların kovalandığı gibi. Annelerin evlatlarını korumak için nasihat etmekten vazgeçip, onları korumak için zincir oluşturmasıdır.

Devrim bir enerji boşalmasıdır. Zihni ve fiziki bir enerji boşalması. Mizahtır, zekadır, yaratıcılıktır.

Devrim bir yanda birinin bildiri okurken ötekinin sevgilisini kucakladığı, elindeki kurabiyeyi tanımadığı insanlarla paylaşan kızın yanındaki çocuğun "çöpünüzü alabilir miyim" diyerek üzerine teşekkür etmesidir. Devrim renktir, çeşittir, cümbüştür. Parklarda yatıp yuvarlanmak, ağaçlara sarılmak, hep bir ağızdan şarkı söylemek, bağırıp çağırmaktır.
İtaatsizliktir.
Devrim heyecandır, meraktır, tedirginlik, korku ve korkusuzluktur.
Devrim kendi ruhunu yeniden keşfetmek, başkalarını farketmek ve onlarla barışma halidir.
Devrim uykusuzluktur, uykuyu unutma halidir.
Devrim kuralsızlık içindeki kendiliğinden düzendir.
Devrim gaz bombaları üzerine yağarken mahallenin kedisi için endişelenebilmektir.
Devrim ebeveynlerinizin sizin için endişelenmekten vazgeçtiği andır.
Devrim konsantrasyon bozukluğudur. Aşk gibidir. Kendinden başka hiçbir şeyin zihninizi meşgul etmesini istemez. Kıskanç ve mağrurdur.
Devrim kendini verme halidir. Karşılık beklemeden.
En nihayetinde devrim, isyandır.

Tüm bunların Taksim'de Gezi Parkında gezerken zihnimden geçtiğini söyleyebilirim. Teorik bir sorun fiiliyatta kendiliğinden çözülmüş oldu. Hayat çözüyor bazen. Bu mücadelenin sonucunun bir önemi yok. Kazanılsa da kaybedilse de Taksim asla onların istediği gibi "soylu" bir yer olamayacak. "Sidikli" bir yer olarak anımsanacak.

Taksim direnişi ülkemizin toplumsal hafızasında en mümtaz yerini alacaktır.
Ursula K. Le Guin'in Mülksüzler romanında dediği gibi: Vermediğiniz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir. Devrimi satın alamazsınız. Devrim yapamazsınız, Devrim olabilirsiniz ancak..."

 

Yazarın Diğer Yazıları

Dan Brown Cehennemin Kapılarını İstanbul'da Açıyor

Dan Brown\'un son romanı Cehennem 13 Mayıs günü tüm dünya ile aynı anda Türkiye\'de yayınlandığında romanın bir bölümünün İstanbul\'da geçtiği gazetelerde duyuruldu

Kadıköy'ün Boğası Kime Ait?

Acaba Milli Saraylar Kadıköy'de halka malolmuş bu boğa heykeline gösterdiği hassasiyeti aynı sipariş gurubunun içinde yer alan ve İstanbul Büyükşehir belediyesi önünde bulunan aslan heykeli için de gösterecek mi?

1 Mayıs, Taksim Meydanı, Emek Sineması ve mekanların hafızası

Malum her 1 Mayıs ülkemizde bir gerginlik sebebi olagelmiştir