07 Mayıs 2017

Büyük balığı yakalamak ve Lynch

Sen yıllarca psikolojimizle oyna sonra film çekmeyi bırakıyorum de David Lynch, hiç oldu mu?

“İşler çok değişti” dedi ve “Harika filmler olduğu halde gişede iyi iş çıkaramayan çok fazla film var ve gişede iyi iş çıkaran filmler, yapmak istediğim türden şeyler değil” demiş usta David Lynch.

David Lynch’in bile gişeden dem vurduğu bir Dünya Sineması ve Türk Sineması bize dar gelmez mi?

Peki usta biz bu ülkede neyleyelim diye bizi tükenmişlik sendromlarına sürüklemez mi?

Sen yıllarca psikolojimizle oyna sonra film çekmeyi bırakıyorum de David Lynch, hiç oldu mu?

İzleyici olarak filmlerini izledikten sonra ben neredeyim, kimim, burada ne demek istedi ki şimdi sorularıyla beynimizin dehlizlerinde dolaşıp, bir de David Lynch’i anlamak minvalli kitaplarını okumadık mı?

Ben Lynch’in yarı yaşında olsam da hiç uzun metraj çekmemiş olsam da, belki de yeteneksiz de olsam ve kötü bir film yapabilecek olsam da bu hayalle yaşıyorum, hayata tutunuyorum.

Bir yönetmenin film çekmeyi bırakıyorum demesi, hayatı bırakıyorum"la eşdeğer değil midir?

Yaşı kaç olursa olsun...

Her şeyden vazgeçtim, tükendim demek değil midir?

Birbirinden berbat filmler çeken yönetmenler varken neden onlar bırakmıyor da sen?

Hem bu memuriyet değil ki, resmi bir açıklama yapıyorsun... Bunu açıklayınca, o içerideki film yapma tutkusu bitmez ki... Son nefese kadar...

Gün sonunda neden aklıma; Teoman’ın müziği bırakıyorum deyip geri dönmesi geliyor.

İşte bunlar hep kafa karışıklığı ve sanat...

Catching the Big Fish: Meditation, Consciousness, and Creativity kitabında meditasyonun hayatına, sanatına önemini anlatıyordu Lynch... Acaba meditasyonu mu bıraktı?

Olur böyle gel-gitler. O da Miyazaki gibi döner bence...

David Lynch

Hemen bitsin

 

*Komedi filminde acaba hangi memleketten yürüsek de, hemşehricilik yapsak da buradan gişede nemalansak diye düşünerek yazanlar.

*Ruhu olmayıp, ve üstelik bunun da farkında olmayıp film yapmaya debelenenler. (sen o hayatında hiçbir şey yaşamadan film yaparsan o filmin türü ne olursa, olmaz o film)

*Film festivallerinin belediyelerle içiçe olması

*Binbir şekilde küllerinden doğan O Hayat Benim dizisi

*Hikayenin ve karakterlerin köpürtülüp köpürtülüp önümüze getirildiği artık skeçe dönen Hayat Şarkısı dizisi

*İzdivaç programları bitmiyorsa, tartışmaları

*Bahar Candan ve Nihal Candan kardeşler

*İnstagramını Shopping TV’ye çeviren ünlüler

 

Hemen başlasın

 

*Onur Ünlü’nün yazıp yönettiği internet dizisi "Görünen Adam"

*Fi’nin 8 ve 9. bölümleri

Bu kadar... Galiba daha çok ‘hemen bitsin’e odaklandım...

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ali Kemal Çınar: Zayıf yönlerini görüp bunun üzerine gitmek, ancak güçlü gördüğün yönlerinin varlığından cesaret alarak yapılabilir

Ali Kemal Çınar ile son filminden Kürt sinemasında birey olma sorunsalına, Diyarbakır'dan Türkiye Sineması'nın geleceğine uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik

Ulaş Tosun: Merhaba Canım'ın yarattığı etki, belki tasarlanmış estetiğin bir kere daha çöküşü olarak yorumlanabilir

Merhaba Canım benim için sansürün ve otosansürün tüm gücünü hissettiğim bir çalışma oldu