01 Temmuz 2017

Kötülüğün peşine takılmış giden bir kadın

İlişki büyük bir cinsel tutkuya dönüşürken, Katherine artık bu yolda duramayacak kadar çılgınlaşmıştır

 

LADY MACBETH      X  X  X

Yönetmen: William Oldroyd
Senaryo:  Alice Birch
Görüntü: Ari Wegner
Müzik:  Dan Jones
Oyuncular: Florence Pugh, Cosmo Jarvis, Christopher Fairbank, Naomie Acki, İan Conningham, Paul Hilton, Golda Rosheuvel, Bill Fellows

İngiliz filmi

 

 

Hayır, Shakespeare’den yeni bir uyarlama değil. Tam tersine, o kadar az konuşmaya dayanıyor ki ne Shakespeare’den, ne de herhangi bir oyundan uyarlanmış olması söz konusu bile değil.

Ancak bir noktadan sonra Lady Macbeth yakıştırmasının anlamı ortaya çıkıyor. Çünkü filmin kahramanı Katherine, hırsı uğruna yapmayacağı yok bir kadındır. Ellerini kana bulamak dahil...

Ve bu yolda, yani kötülüğün yolunda sonuna dek gidecektir. En yürek burkucu biçimde. Ve Shakespeare’in o ünlü tiratlarına hiç başvurmaksızın...

Rus yazarı Nicolai Leskov’un bir romanına dayalı film, 1860’ların İngiliz taşrasında geçiyor. Yüzünden iyilik akan, hafif tombiş, ama çekici Katherine hiç sevmediği, kendisinden hayli büyük bir adamla evlenmiştir. Kayınpederi oğlundan da beterdir. Kadın düşmanı bir kabadayı.   

Katherine kocanın yokluğu sırasında evde çalışan köylülerden biriyle ilişki kurar. O da kaba-saba, ama en azından iyi yürekli ve yakışıklı bir adam olan Sebastien. İlişki büyük bir cinsel tutkuya dönüşürken, Katherine artık bu yolda duramayacak kadar çılgınlaşmıştır.

İngiliz klasiği Lady Chatterley’in Aşığı romanını da hatırlatan bu film, öncelike sadeliğiyle ve herşeyde ekonomik olmasıyla dikkat çekiyor. Ne çok söz var, ne star oyuncu. Ne vurucu sözler, hatta ne de öne çıkan bir müzik.

Demek ki büyük bir sadelik içinde de çok şey anlatılabilir. Hatta neredeyse korku filmi düzeyine varan bir suç ve cinayet öyküsü bile... Yeter ki ne yapacağınızı iyi bilin. Senaryonuzu özenle yazın, kadronuzu dikkatle oluşturun. 

İç mekanlardan doğaya, ışıklardan müziğin dozuna herşeyi en sağlam biçimde düzenleyin. Ve işte size hatırlanacak bir film.

Hep abartıya alıştırılmış seyirciyi bilmem, ama sinema yapan ya da yapmayı düşünenlere güzel bir ders...

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Sinema tarihinin belki en uzun filmi, bir iddialar zirvesi

'Brutalist', bence tam olarak doyurmuyor. Bunca iddia, doluluk ve özgün olma çabası yer yer geri tepiyor. Kendi adıma, yine de sinefillere tavsiye edeceğim bir film. Hele Oscar’ların eşiğinde... Ama bir başyapıt değil...

Antik efsanelerden süzülüp gelen bir trajedi

'Dönüş' filmi, antik çağla aramızda bir ilişki, bir modern bağ kurmaya çalışıyor. Onca bol sakal-bıyıklı erkek sanki günümüzün erkeklerinden farksız. Belki bu, hanım seyirciyi de sinemaya çekebilir!

Kadın cinselliği üzerine şaşırtıcı bir film

Karşımıza şimdiye dek perdeye gelmiş en tuhaf aşk filmlerinden biri çıktı, bu ters dönen bir aşktır ve imrenecek hiçbir yanı yoktur...

"
"