Robert de Niro gibi bir büyük ustayla Zach Efron gibi bir gençlik idolünü bir araya getiren ve adı da Çılgın İhtiyar olan bir filmden ne beklersiniz? Kuşak farklılıklarını ustaca çatışmaya döndüren ve film malzemesi yapan Hollywood’dan gelen tipik bir aile güldürüsü, duygusal bir baba-oğul çekişmesi değil mi?

Ama film bu değil. Tam olarak bu değil. Daha fazlası ve daha ilginci. Ve de hoş bir sürpriz.

Öncelikle De Niro ve Efron baba-oğul değil (öyle düşünmek benim hatamdı), dede-torun. Biri 1943, öbürü 1987 doğumlu. Aralarında 43 yaş fark var. Böylesi kuşkusuz daha normal!...

Film vaktiyle dedesiyle çok iyi anlaşan, ama sonradan babası yüzünden ondan kopan genç ve parlak avukat Jason Kelly’nin öyküsü.

Dede Dick Kelly, herşeyiyle öyle farklı ki…Hayatı dolu dolu yaşamış, ilgisiz oğlundan asıl işini saklamış…Aile onu bir ‘tamirci parçası’ sanıyor, oysa o Amerikan ordusunda yıllarca askerlik yapmış deneyimli bir komando. Irak savaşına katılmış, generalliğe dek yükselmiş…

Ve hayatta tek bir lüksü var: sevgili eşiyle birlikte yılda bir Florida’ya gidip çılgınca eğlenmek…Ne var ki o 40 yıllık eş, filmin başında ölüyor. Ve ölürken sadık kocasına artık gönlünce eğlenme özgürlüğünü veriyor.

Bu elbette önüne gelen her dilberle yatmak demektir!. Ve bu, hep gözü dışarda yaşamış Dick’i tam bir seks tutkunu haline getirecektir.

Öte yandan genç Kelly evlenmek üzeredir. Bürodan bir başka avukatın kızıyla…Ama büyükbaba torunundan son bir şey ister: bu kez Florida seyahatinde kendisine eşlik etmesini. Acil düğün işlerine rağmen, Jason gitmek zorundadır. Bu dede ve  torunun birbirlerini yeniden tanımasına yol açacaktır.

Bir komedi kültü olan ünlü Borat filmlerinin yazar ve yapımcısı, İngiliz kökenli Dan Mazer, I Give İt A Year- Bu Aşk Fazla Sürmez’den sonraki ikinci yönetmenliğinde beklenmedik bir iş çıkarıyor. Film öylesine çılgın, edepsiz ve de küfürbaz ki…

Böylece kimi (yerli-yabancı) yapımcı-yönetmenlerin ‘biz küfürsüz film yaptık’, ‘biz edepli film yaptık’ tarzı açıklamaları iflas ediyor. Çünkü gerçek komedi sınır tanımaz, edep bilmez, saygı duymaz!...

Biraz ünlü Amerikan şovu Saturday Night Live, biraz son yılların Farelly kardeşler veya Judd Apatow imzalı cinsel komedileri. Biraz da  Jerry Lewis, Jim Carrey veya Steve Carrell vb. oyuncular.

Peki ama, bu şamata içinde De Niro gibi bir efsanenin ne işi var diyeceksiniz. Bunun yanıtı filmde gizli. De  Niro rolüne öylesine asılıyor, öylesine edepsiz bir dede oluyor ki, ancak görünce anlaşılır.

Ve film birçok sahnesiyle eğlendirmeyi başarıyor. Tüm o Daytona Beach sahneleri (Florida’nın ünlü eğlence plajı), o düğün sahnesi. Ve dede ile torunun yatak sahnesi. Gülmek garanti!...