17 Eylül 2016

ABD’deki tarikatlar ve gizli faşizm üzerine...

Filmin zamanlaması ABD’de Donald Trump gibi bir politikacının siyasetin ön planına geçtiği, hatta son anketlere göre önümüzdeki başkanlık seçimlerinde Hillary Clinton’u geçerek kazanması olasılığının arttığı günümüze çok iyi denk düşmüş!...

KÖSTEBEK      X  X  X 

Yönetmen: Daniel Ragussis
Senaryo: Michael German, D. Ragussis
Görüntü: Bobby Bukowski
Müzik: Will Bates
Oyuncular: Daniel Radlcliff,  Toni Collette, Tracy Letts, Sam Trammell, Nestor Carbonell
Amerikan filmi.

 

 

Sinema tarihinde, hem de görece olarak yakın yıllarda Köstebek adını taşıyan üçüncü film. Dördüncü bile olabilir!

Tüm Harry Potter filmlerinde ana karaktere hayat veren İngiliz oyuncusu Daniel Radcliffe, seri bittikten sonra kendisine yol arıyor. 1989 doğumlu olduğuna göre bugün 27 yaşında olan oyuncu, 2010’larda Woman in Black- Siyahlı Kadın, Kill Your Darlings- Sevdiklerini Öldür, Horns- Boynuzlar, Trainwreck- Aşk Kazası, Victor Frankenstein, Sihirbazlar Çetesi- 2 gibi genelde fantastiğe yakın filmlerde gözüktü ve belli bir yeteneği kanıtladı.

Bu yeni film farklı alanlara dalıyor. Radcliffe bu kez Washington’da görevli FBİ ajanı Nate Foster’dir. Kurum, ülkede ve giderek dünyada olay çıkarıp huzuru bozmaya yönelik aşırı sağ grupların peşindedir.

Perde arkasındaki kadın yönetici Angela Zamparo, Nate’e kılık ve kimlik değiştirip örgüte sızmaya ve elebaşlarıyla ilişki kurmaya  dayanan bir görev vermek ister. İnce yapılı ve kırılgan görünümlü Nate hep geride kalmış ve ‘sahaya inmemiştir’: bir döğüş ve eylem adamı olmadığı için... Yine kabul etmek istemez, ama sonunda zorunlu kalır. 

Ve giderek ABD’nin karanlık arka bahçesine girer. Bir yandan aşırı hıristiyan ve fanatik bir tarikat grubu. Öte yandan beyazların dışında tüm ırklardan nefret eden bir faşist çete. Birlikte oldukları kadar, aralarında da sürekli sürtüşen tehlikeli örgütler, ABD’nin  ve dünyanın laik ve akılcı düzenlerin karşı savaşan  bir zihniyet.

ABD’nin özellikle taşrada belirginleşen yasadışı ve tehlikeli faşizan örgütlenmeler ve sayısız tarikatler, birçok filme konu olagelmişti. Mayıs’ta Yedi Gün, Mississipi Yanıyor, The Believers- Tarikat, American History X -Geçmişin Gölgesinde, The Sacrament- Ayin, Winter’s Bone- Gerçeğin Parçaları, Edge of Darkness- İntikam Peşinde, hatta kimi Bourne filmleri, vs. .

Bu kez iki ayrı zihniyet ve fanatizmden faşizme uzanan örgütler var. İşin dozu, giderek eleştirinin ağırlığı artıyor. Ve konu ilginçleşiyor.

Filmin zamanlaması ise ABD’de Donald Trump gibi bir politikacının siyasetin ön planına geçtiği, hatta son anketlere göre önümüzdeki başkanlık seçimlerinde Hillary Clinton’u geçerek kazanması olasılığının arttığı günümüze çok iyi denk düşmüş!... 

Ancak senaryo bu ağırlığı geliştirecek, hatta taşıyacak güçte değil. Sağlam ve radikal bir eleştiri yerine biraz yüzeysel bir gerilim tercih edilmiş. İzleniyor, ama gerçekten iz bırakmadan...

Daniel Radcliffe kırılgan görünüşüyle bu role de oturuyor. Uzun zamandır göremediğimiz Avustralyalı Toni Collette ise ajan Zampano’da çok iyi.

Sonuçta çok şey beklemeden, rahatça izlenebilir.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Altın Palmiye’li, bol seks ve ırk kavgası içeren bir film

Filmin gayet hareketli bir kamerası var. Drew Daniels’in elinden çıkma...Sean Baker yönetimle senaryoyu gayet iyi kotarmış. Son haftaların en iyi filmi bence...

Bir ustadan ölüm ve ötanazi üzerine cesur bir film

Film görkemli bir melodram tadı içeriyor. Konuşmalar oldukça edebi; yani yer yer suni (yapay) kaçıyor. Ayrıca dünyamızın gidişi üzerine de ahkam kesiliyor. Ama belki en önemli yanı, iki kadının o inanılması zor ilişkisi

Görkemli bir hayal kırıklığı

Başlarda oldukça ilginç gözüken bu film, sonunda insanı neredeyse boğar!.. Ve sanki zaman zaman yönetmen finalde kullanılan ‘ucube’ lafını üzerine giyer. Kanlı-bıçaklı, her türe el uzatmış, ama en büyük özelliği zırvalık olan bir film...

"
"