Haberler

Kredi kartı borçları patlayan vatandaşlardan iktidara: Ekonomiyi düzelmek için saraydan başla, uçak inmeyen havalimanlarından, geçilmeyen köprülerden başla

19 Nisan 2024 12:10

T24 Video

Artan hayat pahalılığı karşısında gelir-geçim dengesi bozulurken, özellikle ay sonunu borçla getirebilen dar ve sabit gelirli kesimin giderek daha fazla kredi kartına yüklenmesi borçları patlattı. Kredi kartı borçlarını ödeyemeyen vatandaşlar ANKA mikrofonuna konuştu. Vatandaşlar, "Neymiş ekonomiyi düzeltmeye çalışıyormuş. Ekonomiyi düzeltmek için sen önce saraydan başla. Tepeden başla, saraydan başla, milletvekillerinin maaşlarından başla. Uçak inmeyen havalimanlarından başla, geçilmeyen köprülerden başla" dedi.

Ekonomik kriz, artan hayat pahalılığı, günden güne azalan alım gücü nedeniyle çıkmaza giren yurttaş bireysel krediler ile kredi kartlarına yüklendi. Bireysel kredi veya kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe alınan kişilerin sayısı bu yılın ocak-şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55 artarak 334 bin kişi oldu. ANKA Haber Ajansı İstanbul Beşiktaş'ta vatandaşa mikrofon uzattı. İşte aldığı yanıtlar:

"Ekonomiyi düzeltmek için sen önce saraydan başla. Tepeden başla, saraydan başla, milletvekillerinin maaşlarından başla"

Kredi kartı kullanıyorum ama tamamını ödeyemiyorum. Bir de vatandaşı soymak için yüzde 4-5 faiz çıkardılar. Üzerine bir de faiz çıkıyor. Asgari ücret ödemem neyse onu ödeyebiliyorum. Ama hepsini ödeyemiyorum. Bu emekli maaşlarıyla geçinen insan bunları ödeyemez. Bunlar bankaları zengin ediyor. Vatandaş hep kredi kartıyla alışveriş yapıyor. Sen neden bunu kesiyorsun ya bunu önlemeye çalışıyorsun. Neymiş ekonomiyi düzeltmeye çalışıyormuş. Ekonomiyi düzeltmek için sen önce saraydan başla. Tepeden başla, saraydan başla, milletvekillerinin maaşlarından başla. Uçak inmeyen havalimanlarından başla, geçmeyen köprülerden başla. Sen kredi kartından ne istiyorsun? Vatandaş zaten zor geçiniyor kredi kartıyla. Bir yükleniyorsun. Ha diyorsun ki sen geber. Sen geber diyorsun.

"Askere gideceğim için işsizim kredi kartı borçlarımı şu an hiçbir şekilde ödeyemiyorum"

-Kredi kartı borçlarımı şu an hiçbir şekilde ödeyemiyorum. Çünkü askerliğim geldi askere gideceğim. Günümüzün Türkiye’sinde bir yere iş başvurusunda bulunduğumda askere gideceğim için bana geri dönüş yapmıyorlar. İş bulamıyorum. Sokak müzisyenliği yapıyoruz. Burada kendimize destek topladığımızda kime sorsam ya cebinde bozuk parası yok ya da kredi kartı kullanıyorum oluyor. Ben kredi kartı kullanımını iyi bulmuyorum.

"Ödeyemiyorum hayat kredi kartıyla dolu"

-Kredi kartı kullanıyorum. Ödeyemiyorum. Maliye bakanı sağ olsun oradan oraya, oradan buraya, buradan oraya öyle aktarıyoruz. Yapacak başka bir şey yok. Hayat kredi kartıyla dolu.

"10 Bin lirayla mı ödeyelim? Bunu yiyoruz işte"

-Şöyle böyle ödüyoruz. 10 lirayla mı ödeyelim? Ödeniyor mu ödenmiyor. Bunu yiyoruz işte (Açma gösteriyor). Emeklinin hali bu. Paranız olsa simit yer miyiz? 10 bin liraya simiti bulduğumuza şükredelim.

"Emeklilere öl diyorlar"

-Ödüyoruz işte. Hayat çok zor, geçim çok zor. 10 lira veriyorlar ne yaparsan yap diyorlar emeklilere. Öl diyorlar. Zaten o aşılardan bizi öldürdüler. Zaten öldürdüler herkese pıhtı atıyor. Herkes pıhtılı geziyor. Bizi o aşılarla çok güzel postaladılar öteki tarafa. Eh biz de bugün, yarın. Yani işte. Vallahi bilmiyorum, bu insanlar ne yapıyor? Nasıl bir kafaları var? Anlamadım. Ben bu yaştayım anlamıyorum onları. Anlamak da istemiyorum. Facia, gençlerimiz mahvoluyor. Geliyor şurada bir kahve içemiyorum. Yazıklar olsun. Nereye geldik biz? Ben gençleri üzülüyorum. Bizi boşver artık. Kuru ekmek yesek de önemli değil. Artık önemli değil. Ne yapalım? Vitamin, vitamin boş ver biz artık hak getire vitamin mi kalmış? Çocuklarımız vitaminsiz.

"Varsa harcıyorum yoksa harcamıyorum"

Peşin çalışıyorum. Varsa harcıyorum. Yoksa harcamıyorum. Ev sahibiyim emekli maaşım var. İşte onlardan. Kredi kartına krediden para çeksen yüzde 5 faiz alıyor. Neden kendimi zora sokayım ki? Bundan sonra varsa harcayacağım yoksa harcamayacağım.

"Herkes zor durumda"

Evet kullanıyorum. Krediler o kadar yüksek ki kardeşim. Yani herkes zor durumda.

"Çok aşarsanız ödemeyecek duruma girebiliyorsunuz"

Mantıklı kullandıktan sonra ödeniyor. Yani gelirinize göre kullanmanız lazım. Yani çok aşarsanız ödeyemeyecek duruma girebiliyorsunuz. Ben daha önce yaşadım bunu. Borçları ödeyemediğim bir dönem oldu ama artık akıllandım diyebilirim. Şimdi ne kadar ihtiyacım varsa o kadar ödüyorum.

"Bir şekilde kendimizi toplamaya çalışıyoruz ama toplayamıyoruz"

Maalesef evet. Kesinlik ödeyemiyorum. Abla yuvarlanıyoruz Türkiye. Yani ne diyebilirim ki? Yetmiyor. Bir şekilde kendimizi toplamaya çalışıyoruz ama toplayamıyoruz. Çalışmak istiyorsun iş bulamıyorsun. İşe gidiyorsun tanıdığın olması lazım. Dayın olması lazım daha doğrusu. Siyasi bağ istiyorlar. Sonra tecrübe ediyor. Ama tecrübe kazanabileceğin bir alan açmıyorlar. Mesleğim aşçılık. Ama bulamıyorum, iş yine bulamıyorum.

"Aynı şartlar içerisinde devam etmeye çalışıyoruz ama ciddi bir hayat pahalılığı var"

Şimdilik ödeyebiliyorum. Yani ucu ucunu eskiye göre daha zor olmakla birlikte ödeyebiliyoruz tabii ki. Yani hayat pahalılığı herkesi de etkiledi. Yağmur yağınca herkes ıslandı. Aynı şartlar içerisinde devam etmeye çalışıyoruz ama ciddi bir hayat pahalılığı var.

"Allah'a şükür edelim de aç kalmamaya bakalım"

Kızımın kredi kartını kullanıyorum. Hayır idareli olursam ödüyorsun. İdare etmezsen ödeyemezsin ki. Kim ödemiş ki yavrum ben ödeyebileceğim. Değil mi? Bu devirde. Allah'a şükür edelim de aç kalmamaya bakalım. Yoksa idare etmezsen.

"Kredi kartımı çok zor ödüyorum"

Ben emekliyim. Yıllarca çalıştım vergilerimi ödedim. Sigortalı personel çalıştırdım. Çok şükür. Yüzümüzün akıyla bu günlere geldik ama şu anda emekliyim. Emekli maaşları biliniyor. Çok zor idare ediyorum. Keşke daha iyi olabilseydi. Çalıştığım günlerdeki rahatlığım olabilseydi ama şu anda yaşım var. Her işte çalışma imkanım yok. Sağlığım elverişli değil. Ve kredi kartımı çok zor ödüyorum.