Gündem

Yurttaş Girişimi’nden çağrı: Arkadaşımız koltuk değnekleriyle burada; herkes bu yürüyüşe katılmalı

“Yürüyüşün nerede sonlanacağı da çok belli değil. Çünkü sayın Kılıçdaroğlu, Maltepe Cezaevi’nden sonra da devam edeceğini belirtti”

22 Haziran 2017 19:15

Yurttaş Girişimi ve Yan Yanayız Bir Aradayız Grubu’ndan Gürhan Ertür, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun MİT TIR’ları davası kapsamı sonrasın başlattığı “Adalet Yürüyüşü”ne ilişkin olarak konuştu. Aralarında, bir bacağı sakat olan ve koltuk değneği ile yürüyüşe katılan vatandaşın olduğunu belirten Ertür “Bir tek çağrı da bulunmak gerekir; herkes kendi gücü ölçüsünde yürüyüşe katılsın” dedi.

Ayrıca, Kılıçdaroğlu ile ilgili ‘gözaltına alınacak’ iddialarına ilişkin olarak, şimdiye kadar yapılan uygulamaların şahikası olacağını belirten Ertür “Adaletin bu kadar ayaklar altına alındığı bir dönemde, bir de Kılıçdaroğlu’nu gözaltına almaya kalkarlarsa söylenecek çok fazla bir şey yok. Benim dileğim, Kılıçdaroğlu’nun başladığı gibi yürüyüşüne devam etmesi” dedi.

T24’e konuşan Gürhan Ertür’ün açıklamaları şöyle:

“Yürüyüş çok daha örgütlü bir hale gelmiş vaziyette”

Biz bugün, Yurttaş Girişimi’nden bir grup arkadaş, Hak ve Adalet Grubu’ndan bir grup arkadaş, CHP milletvekilleri, CHP parti teşkilatından arkadaşlar ve bağımsız bireyler olarak 43 kişilik bir ekip olarak yürüyüş koluyla öğle saatlerinde bir araya geldik. Tam da hemen arkasından mola saati başladı. Saat 4’e kadar mola devam edecek. Saat 4’ten itibaren yürüyüşe geçilecek. Bugün 6 km yürüyüş mesafesi kaldı. Çünkü 10 km’si yüründü. Son derece canlı bir yürüyüş grubu. Yani hem o kadar uzun bir yürüyüş olmasına rağmen, güneş tepede olmasına rağmen (bugün daha ılık bir hava bekleniyordu ama 25 derecede 10 km yürüdüler). Sayın Kılıçdaroğlu’nun performansı son derece etkileyici. Çünkü, hiç yılmadan yoluna devam ediyor. Akşam saat 6- 6.30 gibi geriye kalan 6 km’lik yol 2 saat içerisinde aşılması planlanıyor. Akşam konaklaması yapılacak. Bugün itibariyle, yürüyüş çok daha örgütlü bir hale gelmiş vaziyette. Çeşitli belediyeler hizmet veriyor. Hem yiyecek desteği,  aynı azmanda lojistik destek veriyorlar. Eskişehir’den sandalyeler, masalar taşınmış. Yiyecek, içecek açısından hiçbir sorun yok. Çevre köyde oturan insanların hatta kentlerde oturan insanların ilgisi de son derece etkileyici. Arabalarla doluşup geliyorlar. Ya özel arabalarla, ya kendi kiraladıkları minibüs veya midibüslerle kalkıp geliyorlar. Oldukça da kalabalık bir yürüyüş kolu var. Tam rakam vermek mümkün değil ama iki bin iki bin beş yüze yakın insanın yürüdüğünü söyleyebiliriz.  

“Kimse kendi kimliğiyle katılmıyor”

Tabii ki her gün, yürüyenler değişiyor. Farklı illerin, farklı ilçelerin insanları yürüyüşe katılıyorlar. Çok enteresan olan bir diğer nokta, hiç kimse kendi kimliğiyle katılmıyor. Herkes sadece bir adalet pankartıyla katılıyor. Yani, CHP’nin bile izine rastlayamıyorsunuz. Ne araçlarda, ne yürüyüş kolunda… Sadece adalet yazılı pankartlarla, tişörtlerle katılıyorlar. Bu açıdan da bence önemli ve etkileyici. Yani, sivil insanlar kendi kendine disiplini sağlıyorlar. Bizim gibi Yurttaş Girişimi’nden, Yan Yanayız Bir Aradayız Grubu’ndan, Hak ve Adalet Grubu’ndan katılan arkadaşlar da her hangi bir şey taşımadan, kimlik belirleyici bir işaret ve pankart taşımadan katılıyoruz. Yürüyüşün nerede sonlanacağı da çok belli değil. Çünkü sayın Kılıçdaroğlu, Maltepe Cezaevi’nden sonra da devam edeceğini belirtti. Bu anlamda, bir tek çağrı da bulunmak gerekir; herkes kendi gücü ölçüsünde yürüyüşe katılsın. Bizim bu 43 kişilik grubumuzun da içinde bir ayağı sakat arkadaşımız var. Koltuk değnekleri ile katılıyor. Ama, performansının bize bile taş çıkarttığını söyleyebilirim.

“Açıklamalar her geçen gün biraz daha sağlamlaşıyor”

Bu yürüyüşün bu şekilde devam etmesi son derece önemli. Bundan sonra olabilecekler, her sabah saat 9 gibi bir basın toplantısı yapılıyor. Konaklama yerinde çeşitli sohbetler yapılıyor. Bunun, bu güzellik içinde devam etmesi son derece önemli. Sayın genel başkanın sık sık yaptığı açıklamaların çerçevesi her geçen gün biraz daha sağlamlaşıyor. Biraz daha etkili hale geliyor. Tutuklu milletvekillerinden bahsetmesi, tutuklanan işinden edilen birçok KHK’lıdan bahsetmesi tabii ki bunların içinde son derece önemli açlık grevinde olan iki kardeşimizden bahsetmesi son derece önemli. Bunların, önümüzdeki günlerde isimlerini daha net koyarak açıklamalar yapmasını da gönülden arzu ediyoruz doğrusu.

“Türkiye’nin önünü açacak girişimlerde bulunmasını arzu ediyoruz”

Bu şimdiye kadar yapılan saçma sapan uygulamaların şahikası olur diye düşünüyorum. Kılıçdaroğlu son derece isabetli bir şekilde “Ben sadece adalet için yürüyorum ve yürümeye de devam edeceğim” dedi. Bu son derece önemli bir söz ve aynı zamanda bütün Türkiye’ye de önemli bir çağrı. Adaletin bu kadar ayaklar altına alındığı bir dönemde, bir de Kılıçdaroğlu’nu gözaltına almaya kalkarlarsa söylenecek çok fazla bir şey yok. Benim dileğim, Kılıçdaroğlu’nun başladığı gibi yürüyüşüne devam etmesi. Bu yürüyüşe, yollarda yürümek dahil de olmak üzere, şu anda adalete, hukuka ve insanlığa karşı  olan her davranışa karşı çok etkili bir muhalefet geliştirmesi  ve bu anlamda da Türkiye’nin önünü açacak girişimlerde bulunulmasını arzu ediyoruz. Hepimiz öyleyiz. 43 kişi ayrı araçla geldik ve değişik gruplardan insanlar olduğu için araçlarda çok enteresan konuşmalar oldu. Hak ve Adalet Grubu’ndan arkadaşlarımız konuştular. KHK’lı arkadaşlarımız var. Hem akademisyen, hem öğretmen, hem çalışan olarak araçların içinde. Onların bu tespitleri göz yaşartıcıydı. Birbirleriyle ilişkileri konusunda ve geleceğe ilişkin söyledikleri son derce etkiliydi.

“Bir kısmını bilmiyoruz, bir kısmını bilsek bile aktaramıyoruz”

Kılıçdaroğlu’nun gözaltına alınacağı gibi bir saçmalığın Türkiye’de gerçekleşmemesi gerekiyor ve içerideki bütün milletvekillerinin serbest bırakılması gerekiyor. OHAL’in acilen kaldırılması gerekiyor. Haksızlığa uğratılan insanların haklarının iadesi gerekiyor. Yani, KHK’lı bir arkadaşımız KHK’lıların içinde bulunduğu durumunu anlatınca, açıkçası aracın içindeki bir çok arkadaşımızın gözleri dolu dolu oldu. Hakikaten, bunların bir kısmını bilmiyoruz, bir kısmını bilsek bile aktaramıyoruz.