Politika

Yeni Şafak yazarından MEB'e TEOG eleştirisi: Güneydoğu'da çocuklar bırakın sinemayı, okula gidemedi!

MEB, sinema ve tiyatroya giden öğrencilere TEOG sınavında ek puan verileceğini açıklamıştı

02 Mayıs 2016 20:50

Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın sinema ve tiyatroya giden öğrencilere TEOG sınavında ek puan verilmesi kararına tepki gösterdi. Barbarosğlu, çatışma ve sokağa çıkma yasağının olduğu kentlerde eğitimdeki hak ihlaller,ini hatırlatarak "Güneydoğu'da çocuklar okula gidemiyor sergiyi, sinemayı nerede bulacak" dedi.

"Açıklama kulağa hoş gelebilir lakin uygulamanın nasıl olacağı konusunda ince ince düşünmek gerekiyor" diyen Barbarosoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Sanırım MEB, Kasabalardaki çocuklar spora yönelsin orta sınıf ve üstü sinemaya, tiyatroya gitsin, sergi ve müzeleri dolaşsın istiyor"

Barbarosoğlu’nun Yeni Şafak’ta “Bakanlık açıkladı: Müze-sergi gezen, sinemaya giden çocuklara ek puan!” bugün (02.05.2016) yayımlanan

Önümüz yaz. Sınav maratonu iki aya kadar bitecek. Gençlerin vaktini örgütlemek, serbest zaman içinde örgütlü zaman şuurunu kazandırmak meselesi maalesef sancılı.

Milli Eğitim Bakanlığı özendirmek amacıyla sinema ve tiyatroya giden, sergi ve müzeleri ziyaret eden çocuklara, spor ile meşgul olan çocuklara TEOG için ek puan vereceğini açıkladı.

Haber şöyle:
Sinema, tiyatro, resim galerileri ve benzeri kültürel etkinlikler, e-okul sistemine akredite edilecek. Sinemaya ve tiyatroya giden, resim galerilerini gezen öğrenciler, e-okul sistemine işlenecek. MEB, TEOG sınavına giren ve kültürel etkinliklerde bulunan öğrencilere, bu sistem üzerinden ek puan verecek. Kültürel etkinliklere çok katılan öğrenci daha fazla puan alacak.

Öğrencinin her izlediği film, sisteme kaydedilmeyecek. MEB, sinema filmlerini de öğrencilerin izleyeceği biçimde sınıflandıracak. Filmler için “+18", “+13" ve “şiddet içerir" gibi sınırlamalar getirilecek. Bu sınırlamalara uyan ve önerilen filmleri izleyen öğrenciler ek puan alabilecek. MEB, söz konusu projelerle öğrencilerin hem sportif hem de kültürel etkinliklerde bulunmasını teşvik edecek. Başarı sağlanması halinde üniversiteye girişte de aynı sistem uygulanacak.


Açıklama kulağa hoş gelebilir lakin uygulamanın nasıl olacağı konusunda ince ince düşünmek gerekiyor.

Dar gelirli ailelerin çocukları için sinema ve tiyatroya gitmek hiç mümkün değil. Sergi ve müzelere ulaşması ise imkansız gibi.

Büyük şehirlerde özellikle belediyelerin kültür merkezlerinde ücretsiz sinema ve tiyatro gösterimi yapılıyor ancak ücra köşelerde yaşayan çocukların mağduriyetini gidermek pek mümkün görünmüyor.

Güneydoğu'da çocuklar okula gidemiyor sergiyi, sinemayı nerede bulacak!

Üstelik ekonomik durumu iyi olan ailelerin çocukları için sinemaya gitmek konusunda zaten bir sıkıntı yok.

Sıkıntı seyretmek meselesinde ortaya çıkmıyor. Sıkıntı daha ziyade kitap okuma bahsinde düğümleniyor.

Kitap okuma alışkanlığının kazanılamamasında okuma alışkanlığı olmayan öğretmenlerin payı büyük. Sıkılarak kitap okumak zorunda kalmış öğretmenler, öğrencileri sıkıcı ödevlere boğuyor.

Kitabı kalınlığı üzerinden değerlendiren ve her kalın kitabı okunmaması gereken ŞEY olarak düşünen öğretmenlerle bir veli olarak epey bir diyologsuzluğum oldu.

Kızım 6. sınıfta iken bir öğretmeni telaş içinde aradı sanki çocuk yasak bir yayın okuyormuşçasına tedirgin, kızınız Sinekli Bakkal'ı okuyor yaşı için çok ağır ben kendisini uyardım siz de dikkat edin dedi. Dikkat ettim elbette. Oblamov'u 8. sınıfta okumaya başladığında okula götürmesine izin vermedim.

Milli Eğitim Bakanlığı ek puan vermeyi amaçlarken TEOG sınavına giren küçücük kasabaların çocuklar için şöyle bir şey düşünmüş olmalı: Kasabalardaki çocuklar spora yönelsin orta sınıf ve üstü sinemaya, tiyatroya gitsin, sergi ve müzeleri dolaşsın.

Amerikan modeli yani. Zenciler spor ve müziğe yönelir, beyazlar babalarının parasının yettiği her yere.


İBB Atatürk Kitaplığına 7/24 her yerden ulaşmak artık mümkün!
İBB Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü tarafından yürütülen “Osmanlı Dönemi Süreli Yayınları Sayısallaştırılması Projesi” kapsamında, İstanbul'un önemli tarihi gazete ve dergi arşivine sahip olan Atatürk Kitaplığı'ndaki Osmanlıca gazete ve dergiler dijitalleştirilerek web üzerinden ücretsiz olarak okuyucuların hizmetine sunuldu.

Dünyanın her yerinden 7/24 erişilen arşiv sayesinde araştırmacıların zamana ve mekâna bağlık kalmaksızın bilgiye erişmesi mümkün hale geldi.

Kütüphanelere dair her güzel haberi burada paylaşmak bizim de boynumuzun borcu olsun.
Nice güzel kütüphane haberlerine inşallah.

İlgili Haberler