01 Mayıs 2015 09:28
Gümrük Bakanlığı’nın 15 Nisan tarihli yeni genelgesi, Türkiye’ye gümrük giriş noktalarından hiç bir beyanda bulunmadan serbest biçimde nakit para getirilmesinin önünü açtı. ‘Bu nakdin beyan edilmesi zorunlu değildir, yolcu beyana zorlanamaz” denilen yeni genelge ‘terörün finansmanı’, ‘kara para aklama’ ve ‘Türk Parasını Koruma Kanuna Muhalefet’ şüphesinde savcılığı devreden çıkarıyor. Para yakalanırsa, sözlü beyan ikna edici olmazsa devreye sadece MASAK girecek.
Her seçim öncesi yurda kaynağı belirsiz (kayıtdışı), yüksek meblağlı sıcak para (nakit) girişi olduğu tartışmaları sürerken, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü’nün 15 Nisan tarihli yeni genelgesi dikkat çekti. 2013 tarihli bir önceki genelgede yer alan, yolcu yanında yurda giren nakdin “risk analizi/örnekleme” yöntemiyle kontrol şartı, terörün finansmanı, kara para aklama ve Türk Parasını Koruma Kanunu’na muhalefet suçları yönünden savcılığa suç duyurusu bölümleri çıkartıldı. Son genelgede, “Mal ve hizmet ihracat bedeli, transit ticarete ilişkin kazançlar, yabancı sermaye bedeli veya ‘diğer kaynaklardan’ temin edilen nakdin gümrük giriş noktalarından yurda getirilmesi serbesttir. Bu nakdin beyan edilmesi zorunlu değildir, yolcu beyana zorlanamaz” deniliyor. Genelge, Avrupa Birliği ve Dış Ticaret Genel Müdürlüğü’nün 10 bin Euro veya fazlası nakit taşıyan yolcuların AB üyesi ülkelere giriş-çıkışta beyan şartı genelgesine de zıt.
Hürriyet gazetesinden Ali Dağlar’ın haberine göre, 15 Nisan tarihli yeni genelgenin “Yurt İçine Nakit Girişi” başlıklı bölümü şöyle: “Yurda girişte aksine bilgi ve belge olmaması durumunda, kişilerin taşıdıkları nakdin kaynağına dair gümrük idaresine yaptıkları beyan esastır. Mal ve hizmet ihracat bedeli, transit ticarete ilişkin kazançlar, yabancı sermaye bedeli veya ‘diğer kaynaklardan’ temin edilen nakdin gümrük giriş noktalarından yurda getirilmesi serbesttir. Bu nakdin beyan edilmesi zorunlu değildir ve yolcular beyana zorlanamaz. Talep etmeleri halinde, yolcuların getirdikleri bu nakdi ‘Nakit Beyan Formu’ ile gümrük idaresine beyan etmeleri mümkündür. Yolcu tarafından yapılan beyanın doğru olup olmadığı gümrük idaresince gerçekleştirilecek kontrol suretiyle tespit edilecektir. Açıklamanın doğru yapılmadığının tespiti halinde, tutanak en az iki memur tarafından imzalanarak MASAK’a bildirilir. Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanuna istinaden istenilen açıklamanın eksik yapıldığının veya hiç yapılmadığının anlaşılması halinde 2.500 TL’yi aşan farklar için aynı kanunun 16. maddesi gereğince gümrük idaresi tarafından, açıklanmayan miktarın yüzde 10’u tutarında idari para cezası kesilir ve söz konusu nakit muhafaza altına alınır.”
Son genelge, Gümrük Müsteşarlığı AB ve Dış Ticaret Genel Müdürlüğü nün 19.03.2008 tarihli “Nakit Kontrolleri” konulu genelgesine de aykırı. Bu genelgede şöyle deniliyor: “15 Haziran 2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, yanında nakit olarak 10.000 Euro veya daha fazlasını taşıyan bütün yolcuların AB’ye üye ülkelere giriş veya çıkışlarında bu meblağı gümrükte beyan etmeleri gerekmektedir. Söz konusu girişim para aklama, terörizm ve suçlama ilgili sıkı düzenlemelerde bulunarak, AB düzeyinde gerçekleştirilen suçla mücadele ve güvenlik arttırıcı çalışmaları destekleme amacını taşımaktadır.”
Bir gümrük kontrolörü genelgeyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “2004’ten önce yurda her türlü nakit girişinde beyan zorunluydu. Sonraki yıllarda genelgelerle bu kontroller yumuşatıldı. Son genelgeyle nakit girişinin miktar ve kaynak kontrolü tümüyle kalkmış görünüyor. Bu genelge, geçmiş yıllarda beyan zorunluluğu sırasında kovuşturma gereği el konulan nakitlerin iadesi yolunu açabilir. Kara para aklamanın önlenmesi mevzuatı bu genelgeyle delinebilir. Hatta bu genelgeyle dövizin yanına altını da koyabilirsiniz”
2013 GENELGESİ
* Buna göre; kuryeler, seyahat edilen taşıtlar veya yolcu beraberi transfer edilen nakdin takibi, kontrolü, yasadışı yollarla transferinin önlenmesi ve gerektiğinde kayıt altına alınması işlemleri Gümrük idaresinin sorumluluğundadır.
* Yolcuların üzerlerinde, bagajlarında veya taşıtlarında 32 sayılı Kararın 17 nci maddesi kapsamında yurt dışından alınan bir krediyi veya 14 üncü maddesi kapsamında kişisel sermaye niteliğindeki kıymetleri gümrük giriş noktalarından, bankacılık sistemi dışında, yurda getirmeleri mümkün değildir. Kaynağı itibariyle getirilmesi serbest olmayan nakdin yolcular tarafından beyanı da mümkün değildir.
* Getirilen nakdin kaynağının, kredi veya kişisel sermaye olmadığının beyan edilmesi durumunda, yurt içine getirilmesine izin verilir. Nakdin kaynağının, yurt dışından alman bir kredi veya kişisel sermaye hareketi olduğunun beyan edilmesi halinde, söz konusu nakde el konulur. El konulan nakde ilişkin olarak bu Genelgenin “Yurt Dışına Nakit Çıkışı” bölümünün l/f bendinde açıklandığı şekilde işlem yapılır.
* Gümrük idaresi, yurda girişte farkındalığın arttırılması ve caydırıcılığın sağlanmasını temin edecek sayıda kişiden, bulundurdukları nakdin kaynağını kontrol amacıyla beyanda bulunmalarını isteyebilir. Kontrol edilecek kişiler, ilgili kurumlardan gelen bilgiler de dikkate alınarak yapılacak risk analizlerine istinaden veya görevli personel tarafından yapılan değerlendirmeye dayanarak rastgele seçilir.
* Yurt dışından temin edilen krediler ve kişisel sermaye niteliğindeki kıymetler hariç olmak üzere, mal ve hizmet ihracat bedeli, transit ticarete ilişkin kazançlar, yabancı sermaye bedeli veya diğer kaynaklardan temin edilen “nakdin” gümrük giriş noktalarından yurda getirilmesi serbesttir. Bu nakdin, beyan edilmesi zorunlu değildir. Ancak, istemeleri halinde, yolcuların getirilmesi serbest olan nakdi EK-1’de yer alan “Nakit Beyan Formu” ile Gümrük idaresine beyan etmeleri mümkündür
* Yurda girişte, 32 sayılı Karara istinaden yapılan, yukarıda usul ve esası izah edilen işlemlerden ayrı olarak, Gümrük idaresince ayrıca, kaynağı itibariyle gümrükler üzerinden getirilmesi serbest olan nakdin suç gelirlerinin aklanması amacıyla getirilip getirilmediğinin tespitine ilişkin kontroller de yapılır. Bunun usul ve esası aşağıda belirtilmektedir. Giriş yapan yolcunun, üzerindeki nakdin kaynağının beyan edilmesinin istenmesi sonucu, kaynağı itibariyle yasak bir nakdi getirdiğinin anlaşılması halinde “Yurt İçine Nakit Girişi” 1.1 ./c maddesine göre işlem yapılır. Kaynağı itibariyle serbest olan bir nakdin getirildiğinin beyan edilmesi halinde, bu yolcudan, ayrıca 5549 sayılı Kanun çerçevesinde, üzerinde bulundurduğu nakdin miktarını açıklaması da istenebilir.
* Açıklama istenecek yolcular, ilgili kurumlardan edinilen risk kriterlerine dayanarak idarece yapılan risk analizlerinin yanı sıra ilgili personelin değerlendirmelerine göre örnekleme yoluyla belirlenir. Kontrol edilecek yolcular belirlenirken, bu kişilerin nakdin kaynağı ile ilgili olarak kontrole tabi tutulup tutulmadıklarına bakılmaz. Açıklama istenen kişilerin açıklamalarının doğru olup olmadığı her defasında Gümrük personelince fiziki kontrol suretiyle tespit edilir. Gerekli kolaylığı sağlamayan yolcuların üst, eşya ve araçları gümrük görevlileri tarafından Adli Önleme ve Arama Yönetmeliğine göre aranır.
* Açıklamanın doğru olup olmamasına bakılmaksızın, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında mevzuata göre yapılan açıklama taleplerinin her birisi için EK-2’de yer alan “Nakit Açıklama Tutanağı” doldurulur. Nakit Açıklama Tutanakları, gümrük idaresinin açıklama talebini müteakip, elektronik ortamda, nakit zilyedinin sözlü açıklaması ve ilgili gümrük personelinin tespitlerine istinaden gümrük görevlisi tarafından doldurulur. Gümrük görevlisinin ayrıca yaptığı tespitler ilgili kutucuklara işlenir. Nakit Açıklama Tutanakları sistemde doldurulan bazı nüshalar ise idarede saklanır.
* Açıklamanın doğru yapılmadığının tespiti durumunda ise, tutanağın her bir nüshası en az iki gümrük görevlisi ile beyanda bulunan kişi tarafından imzalanır. Nüshalardan bir tanesi istemesi halinde ilgilisine verilir. İkinci nüsha Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığına (MASAK) gönderilir, üçüncü nüsha ise Savcılığa gönderilen sevk evrakına eklenir. Son nüsha idarede saklanır.
* 5549 sayılı Kanuna istinaden Gümrük idaresince istenen açıklamanın eksik yapıldığının veya hiç yapılmadığının anlaşılması halinde, 2.500 TL’yi aşan farklar için 5549 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi gereğince Gümrük idaresince, açıklanmayan miktarın %10’u tutarında idari para cezası kesilir ve söz konusu nakit muhafaza altına alınır.
* Durum, ayrıca, Terörle Mücadele Kanununun 8 inci maddesi çerçevesinde “terörün finansmanı suçu”, Türk Ceza Kanununun 282 nci maddesi çerçevesinde “aklama suçu” ve 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi çerçevesinde muvazaalı işlem kapsamında gerekli değerlendirme yapılmak üzere 1/6/2005 tarih ve 25832 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Kolluk Yönetmeliğinin 6 ncı maddesi delaletiyle Cumhuriyet Savcılığına bildirilir ve Cumhuriyet Savcısının talimatına göre hareket edilir. (2.500 TL’lik tutar her yıl yeniden değerleme oranında arttırılır)
2015 GENELGESİ
1) Türkiye’de ve yurt dışında yerleşik gerçek kişilerin, kişisel sermaye hareketlerine ilişkin yurtdışından yapacakları transferler ile yurtdışından temin ettikleri kredileri bankalar aracılığıyla getirmeleri serbesttir.
2) Yurda girişte aksine bilgi ve belge olmaması durumunda, kişilerin taşıdıkları nakdin kaynağına ilişkin gümrük idaresine yaptıkları beyan esastır.
3) Mal ve hizmet ihracat bedeli, transit ticarete ilişkin kazançlar, yabancı sermaye bedeli veya diğer kaynaklardan temin edilen nakdin gümrük giriş noktalarından yurda getirilmesi serbesttir. Bu nakdin beyan edilmesi zorunlu değildir ve yolcular beyana zorlanamaz. Talep etmeleri halinde, yolcuların getirdikleri bu nakdi EK-1’de yer alan “Nakit Beyan Formu” ile gümrük idaresine beyan etmeleri mümkündür.
4) Nakit Beyan Formları elektronik ortamda, beyanın uygunluğu sağlandıktan sonra, gümrük görevlisi tarafından doldurulur. Sistemde doldurulduktan sonra üç nüsha olarak yazdırılır ve ilgili gümrük personeli ile beyanda bulunan tarafından her bir nüshası imzalanır. Nüshaların ikisi idarede saklanır, üçüncüsü ise yükümlüye verilir.
5) İhracat karşılığı getirilen dövizlerle ilgili Nakit Beyan Formlarının doğruluğuna ilişkin bankalar tarafından yapılabilecek talepler gecikmeksizin karşılanır.
6) Gümrük idaresince, giriş yapan yolcunun beraberindeki nakdin kaynağının beyan edilmesinin istendiği durumlarda, beyan doğru yapılmak zorundadır. Yolcu tarafından yapılan beyanın doğru olup olmadığı gümrük idaresince gerçekleştirilecek kontrol suretiyle tespit edilecektir.
7) Nakit Açıklama Tutanakları (EK-2), elektronik ortamda, nakit zilyedinin sözlü beyanı ve gümrük personelinin tespitlerine istinaden doldurulur ve dört nüsha olarak yazdırılır. Söz konusu tutanaklar en az bir gümrük personeli ile beyanda bulunan kişi tarafından imzalanır. Talep edilmesi halinde bir nüshası ilgilisine verilir.
8) Açıklamanın doğru yapılmadığının tespiti halinde, tutanak en az iki memur tarafından imzalanarak Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’na (MASAK) bildirilir.
9) 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanuna istinaden istenilen açıklamanın eksik yapıldığının veya hiç yapılmadığının anlaşılması halinde, 2.500 TL’yi aşan farklar için aynı Kanunun 16 ncı maddesi gereğince gümrük idaresi tarafından, açıklanmayan miktarın %10’u tutarında idari para cezası kesilir ve söz konusu nakit muhafaza altına alınır.
Öte yandan ekonomist Uğur Gürses, Gümrük Bakanlığı'nın yeni genelgesinin doğuracağı sonuçları değerlendirdi. İşte Gürses'in o yazısı:
ABD 10 bin dolar, AB ise 10 bin Euro değerinde para ve para yerine geçen çek, tahvil, sikke altın, parasal araçların ülkeye girişte gümrük kapısında bildirimini zorunlu kılıyor. ABD, bildirimde bulunulmazsa ve yakalanırsa el koyuyor. Tüm bu konulan bariyerin amacı; kara para aklamaya ve terörün finansmanına önlem almaya dönük.
Türkiye'de de sıkı biçimde uygulanan benzer kurallara göre ne için getirildiği soruluyordu; kişisel sermaye ya da kredi ise yasaktı. El konuluyordu. Ama ihracatsa ya da yabancı sermaye ise kontrol ediliyordu. Düzenleyici genelge 15 Nisan'da değiştirildi. Ama ne değişiklik? Nakit girişi açısından gümrük uygulaması tam anlamıyla kevgire çevriliyor.
Yapılan değişikliğin üç açısı var.
Birincisi, gümrükten öncesinde kişisel sermaye ve kredi olarak nakit girişi yapılamayacağı, gelen paraya da el konulacağı kurala bağlanırken şimdi 'yasaklama' kısmı telaffuz edilmeden banka kanalı ile yapılacağına işaret ediliyor. Bu, bu nakit girişlerine Türk usulü 'kapı aralamak' demek.
İkincisi, gümrüklerdeki nakit girişine dönük caydırıcı kontrol uygulaması genelgeden çıkarılmış.
Üçüncüsü, ihracat dövizini beyan etmek zorunda değilsiniz. Diyelim ihracat dövizi olmayan bir dövizle yakalandınız, yanıltıcı biçimde 'ihracat dövizi' ya da 'yabancı sermaye' beyanında bulundunuz. Gayretli bir memur da böyle olmadığını saptadı; bu durumda eskiden hem adli soruşturma için savcılıklara bildirim, hem de kara para soruşturması için idari olarak MASAK'a bildiriliyordu. Şimdi artık adli soruşturma için bildirim uygulaması genelgeden çıkarılmış.
Bu genelge değişikliği, büyük olasılıkla Ankara'dan 'ülkeye döviz kazandırıcı işlem yapıyorlar, ne diye kaynağını araştırıyoruz ki?' gerekçesi ile yanıtlanacak. Ama hem kara para ve terör bağlantılı parasal girişlere kapı açılacağı gibi, uluslararası arenada da büyük baş ağrısı yaratacağı da çok açık. Ödemeler dengesinde malum 'net hata noksan' kalemini de, halk arasında geçmişte atfedilen anlamını gerçek hale getirip şişirecektir.
Özeti şu; 'isteyen istediği kadar dövizi getirir, yakalanırsa yalan beyanda bulunabilir, idare ile arası iyiyse parasını da alır diğer kapıdan çıkar' uygulamasına kapı açılmış. Adli soruşturma kanalında da, bu tür faaliyetler için Demokles'in kılıcı olmayacak demek.
© Tüm hakları saklıdır.