Spor

Türkiye'nin olimpiyatlar atletizmde altın madalyası kalmadı

Türk atletizmi dopingle mücadelede büyük yol alsa da, geçmişe dönük analizler sporcuların canını yakmaya devam ediyor

30 Mart 2017 16:44

Türk atletizmi dopingle mücadelede büyük yol alsa da, geçmişe dönük analizler sporcuların canını yakmaya devam ediyor.

Milli atletlerin kazandığı madalyalar doping yüzünden bir bir ellerinden alınırken, Gamze Bulut'un cezasıyla birlikte Türk sporcuların olimpiyatlarda altın madalyası kalmadı. 

Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliğinin (IAAF) dün internet sitesinde güncellediği cezalı atlet listesinde yer alan 3 isim, bir kez daha atletizmi doping nedeniyle manşetlere taşıdı. Dünya ve olimpiyat ikincisi Elvan Abeylegesse ile olimpiyat şampiyonu Gamze Bulut, doping yüzünden madalyasını kaybeden Türk atletler arasına girdi.

2007 Dünya Şampiyonası'nda 10 bin metre, 2008 Pekin Olimpiyatları'nda ise 5 ve 10 bin metrelerde gümüş madalya kazanan Elvan Abeylegesse, 2007 Dünya Şampiyonası'nda alınan numunelerinde yapılan geriye dönük analizlerde yasaklı madde tespit edilince, 2 yıl cezalı duruma düştü. Elvan'ın 2007-2009 yıllarını kapsayan iki yıllık cezası, 3 adet gümüş madalyaya mal oldu.  

2012 Londra Olimpiyatları'nda, kadınlar 1500 metrede birinci olan Aslı Çakır Alptekin'in arkasından gelerek gümüş madalya alan, yarış sırasında Aslı'ya "koş abla arkandayım" diye seslenerek sempati kazanan Gamze'nin başarısı, tıpkı ablası gibi dopingin gölgesinde kaldı. Biyolojik pasaportundaki anormal değerler nedeniyle Aslı altın madalyasını kaybedince, olimpiyat şampiyonluğu 2. sıradaki Gamze'ye geçti ancak "altın madalya en azından Türkiye'de kaldı" tesellisi uzun sürmedi. Biyolojik pasaporta takılan Gamze de Aslı gibi altın madalyasını dopinge kaptırınca, Türk atletizminin olimpiyatlarda altın madalyası kalmadı.

 

Devşirme atletlerde de aynı sorun

 

Elvan Abeylegesse, Gamze Bulut ve Aslı Çakır Alptekin'in yanı sıra birçok önemli Türk atlet, doping nedeniyle pistlerden uzak kaldı.

Son 10 yılda, Süreyya Ayhan Kop ile başlayan süreçte, Nevin Yanıt, Binnaz Uslu ve Eşref Apak gibi isimlerin yanı sıra devşirme atletler Alemitu Bekele Degfa ve Karin Melis Mey'in de dopingle adı anıldı.

Kadınlar 1500 metrede iki kez Avrupa şampiyonu, bir kez de dünya ikincisi olan Süreyya Ayhan Kop, 2000'li yılların başında Türkiye'nin en sevilen sporcuları arasında yer alıyordu. İlk olarak, 2004 Atina Olimpiyatları öncesinde numune almak isteyen Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) yetkililerine zorluk çıkardığı gerekçesiyle 2 yıl ceza alan milli sporcunun, 2008 Pekin Olimpiyatları öncesi alınan numunelerinde yasaklı madde çıktı. Süreyya Ayhan Kop, tartışmalı bir sürecin ardından pistlerden ömür boyu men edildi.

Uzun atlamada 2009 Dünya Şampiyonası'nda 3. olan Güney Afrika asıllı milli atlet Karin Melis Mey, 2012 Londra Olimpiyatları sırasında, dopingli olduğu tebliğ edilince, yarışlardan çekilmek zorunda kaldı. Milli atlet, ilk ihlalden 2 yıl ceza aldı.

2004 Atina Olimpiyatları'nda 4. sırayı alan, sırasıyla 3. ve 2. olan atletler dopingli çıkınca ikinciliğe kadar yükselen milli çekiççi Eşref Apak, 2013 yılında yasaklı madde kullanımı nedeniyle 2 yıl müsabakalardan men oldu. 

Kadınlar 1500 ve 5 bin metrede Avrupa şampiyonlukları bulunan Etiyopya asıllı milli atlet Alemitu Bekele Degfa , biyolojik pasaportunda sapmalar olduğu gerekçesiyle 2013'te 4 yıl ceza aldı. Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesine (CAS) giden ve kanındaki anormal değerlerin sıtma hastalığı nedeniyle oluştuğunu savunan Degfa'nın cezası 1 yıl 3 ay indirildi.

Nevin Yanıt da hayal kırıklığına uğrattı   

Türk atletizminin en popüler sporcuları arasında yer alan, yarışları büyük ilgiyle takip edilen milli sprinter Nevin Yanıt da doping nedeniyle kariyeri büyük zarar gören atletler arasında bulunuyor.

100 metre engellide Avrupa şampiyonluğu kazanan, 2012 Londra Olimpiyatları'nda final koşarak Türk atletizm tarihinde kısa mesafede finale çıkan ilk sporcu unvanını alan Nevin, 2013'ün ağustos ayında, yasaklı madde kullandığı gerekçesiyle 2 yıl yarışmalardan men edildi. Nevin'in doping çilesi bununla da bitmedi. Milli atletin cezası, ilk olarak Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin (TMOK) başvurusuyla 2 yıl 6 aya, ardından da IAAF'ın başvurusuyla 3 yıla çıkarıldı.

Kadınlar 1500 metrede Balkan şampiyonluğu bulunan ve geleceğin yıldızları arasında gösterilen Binnaz Uslu, 2014 yılında, pistlerden ömür boyu men edildi. İlk olarak 2007'de doping kullanımından iki yıl ceza alan Binnaz, 2011 Dünya Atletizm Şampiyonası'nda verdiği numunelerin geriye dönük analizlerinde yasaklı maddeye rastlanınca, ömür boyu men cezası uygulandı. 

Elvan ve Gamze'den önce Türk atletizmi en büyük yarayı, tarihinin ilk ve tek olimpiyat şampiyonu Aslı Çakır Alptekin'in dopingli çıkmasıyla aldı. 2004 Dünya Gençler Şampiyonası'nda verdiği numuneler pozitif çıkınca 2 yıl ceza alan Aslı, 2012 Londra Olimpiyatları'nda 1500 metrede altın madalya kazanarak tarihe geçti. IAAF, 2013 yılında Aslı'nın biyolojik pasaportunda anormal veriler olduğu gerekçesiyle, sporcuya gerekli cezanın verilmesini istedi. Türkiye Atletizm Federasyonunun (TAF) cezaya gerek görmemesi ile başlayan, IAAF, CAS ve TAF arasında gidip gelen 2 yıllık süreç sonunda Aslı, 2015 yılında hem olimpiyat madalyasını kaybetti, hem de 8 yıl müsabakalardan men edildi.

Süreyya Ayhan Kop ile başlayan ve son olarak Elvan Abeylegesse, Gamze Bulut ve Songül Konak ile gündeme gelen doping olayları süresince, bugüne kadar yaklaşık 60 milli atlet IAAF'ın cezalılar listesinde yer aldı.

Sadece 3 madalya kaldı

Doping skandallarının ardından Türk atletizminin olimpiyat tarihinde sadece 3 madalyası kaldı.

1948 Londra Olimpiyatları'nda, 3 adım atlamada bronz madalya alarak bir ilke imza atan Ruhi Sarıalp, 2004 Atina Olimpiyatları'nda dördüncülükten ikinciliğe kadar yükselen Eşraf Apak'ın gümüş ve 2016 Rio Olimpiyatları'nda 400 metre engellide bronz madalya alan Küba asıllı Yasmani Copello Escobar, olimpiyatlarda madalya alan Türk atletler olarak yerini koruyor.