Dünya
Deutsche Welle

Türkiye'nin IŞİD çıkmazı

Batı ülkeleri, Türkiye'nin IŞİD'le mücadelede nasıl bir rol üstleneceği konusunda karar vermesini bekliyor.

23 Eylül 2014 22:52

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, kurtarılan rehineleri Çankaya'da ağırladığı
toplantıda ülkesinin 'diplomasi zaferi'nden bahsetti. Cumhurbaşkanı açıklamasında,
rehinelerin hayatının kendisi için her şeyden önemli olduğunu belirterek IŞİD'le bir pazarlık
yapıldığı imasında da bulundu. Nitekim rehinelerin takas karşılığında serbest
bırakıldıkları Türk basınına ayrıntılarıyla yansıdı.
IŞİD'la böyle bir pazarlık yapılması ülke içinde ve dışında Erdoğan'ın
Sünni cihatçıları
desteklediği eleştirilerine yol açıyor. Ancak Ankara, iddialara karşı çıkıyor. Bir hükümet
yetkilisi; bu suçlamayı
"Türkiye‘nin IŞİD’le işbirliği yaptığını iddia etmek, Amerikan
hükümetinin Meksika sınırında uyuşturucu çeteleriyle işbirliği yaptığını söylemeye
benziyor" diyerek yalanladı.
Türkiye'nin tutumu
IŞİD konusunda Türkiye ve müttefikleri arasındaki tutum farkı oldukça açık. Kısa
süre
önce ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Suudi Arabistan'ın başkenti Cidde’de
Müslüman ülkelerin temsilcileriyle bir araya geldiği buluşmada Türkiye, IŞİD’le
mücadeleye ilişkin ortak bildiriye imza atmayan tek katılımcı ülke oldu. Hükümet
yetkililerine göre, toplantıda tartışılan
noktalar net değildi. Ankara o sırada konsolosluk
çalışanlarının IŞİD'in elinde olmasını da imza atılmamasına gerekçe göstermişti.
Türkiye, müttefiklerinin dikkatini IŞİD’e karşı elde edilebilecek bir askeri zaferden
sonrasına çekmek istiyor. Suriye'de bundan sonra ne olacak? Nuri El Maliki'nin
başbakanlığı döneminde Sünni azınlığın dışlanarak IŞİD’in güçlenmesini tetikleyen
koşulların yaşandığı Irak’ta durum bugün nasıl? Türk hükümetinin bazı üyeleri, basın
açıklamalarında Türkiye için önemli olan konunun radikallerin bu başarıları elde etmesini
sağlayan koşulları yok etmek olduğunu dile getiriyor.
Görüş ayrılıkları
Türkiye ile Batı ülkelerinin farklı tavır takınmasının ardında yatan nedenler
ise farklı
amaçlar. ABD ve Avrupa cihatçılara odaklanmışken ve IŞİD’i en büyük tehdit olarak
görürken, Türkiye açısından en büyük problem Beşar Esad. Siyaset Bilimci Sedat Laçiner,
haber portalı internethaber’de "Ankara, bölgede IŞİD’den daha tehlikeli grupların
olduğunu, bunların başında ise Esad rejiminin geldiğini iddia ediyor" diye yazıyor ve
ekliyor: "Bu konuda ABD ve Avrupa ile İran - Suriye ve Irak Şii ittifakı birlikte hareket
ederken, Türkiye’nin dışarıda kaldığı rahatça görülebiliyor."
Ayrıca Ankara’da Batılı bir diplomat, DW'ye Türkiye'nin uzun zamandır 'Müslüman
birliği' kurmayı amaçladığını ve IŞİD gibi grupların Esad rejimini ortadan kaldırmasını
umduğunu söyledi. Amerikan hükümeti
yetkililerine göre ise Türkiye bu yüzden
'güvenilmez' olarak görülmeye başlandı. Wall Street Journal, Türkiye'yi 'müttefik olmayan
bir ülke' olarak nitelendirdi.
Erdoğan’ın New York’taki kritik görüşmeleri
Erdoğan yakında BM Genel Kurul Toplantısı çerçevesinde gideceği New York'ta,
Obama’nın yanı sıra diğer siyasetçilerle, gözlemci ve gazetecilerle görüşecek. Milliyet
gazetesi köşe yazarı Aslı Aydıntaşbaş’a göre, Erdoğan burada zor bir konumda olacak.
Cumhurbaşkanı, New York’ta Türkiye’nin IŞİD’e karşı savaşmayacağını vurgulayacak,
bu da Ankara’nın halihazırdaki 'imaj
probleminin' devam edeceği
anlamına geliyor.
Ancak Türkiye, Batı için oldukça büyük önem taşıyor. Gaziantep Hasan Kalyoncu
Üniversitesi'nden siyaset bilimci Serdar Erdurmaz, DW’ye Türkiye’nin Ortadoğu’da 'bir
şeyleri harekete geçirebilmeye muktedir' tek aktör olduğunu söyledi. Bununla birlikte,
Türkiye ve Batı arasında duruş anlamında bir yakınlaşma görülmüyor. Dışişleri Bakanı
Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin bölgeyi iyi tanıyan bir aktör olarak müttefiklerini
radikal bir
harekete karşı yıllar önce uyardığını söyledi. Çavuşoğlu’na göre, Esad rejimi
değiştirilmeden bölgedeki kaos ve karışıklığın önüne geçilemez.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle