Ekonomi
Deutsche Welle

“Türkiye, TTIP’ten önce Gümrük Birliği’ne odaklanmalı”

ABD ve AB arasında müzakereleri süren TTIP, dünya ticaretinde yeni bir dönem başlatacak. Ancak gümrük Birliği üyesi olsa da AB üyesi olmayan Türkiye’nin anlaşmaya taraf olması kolay gözükmüyor.

28 Nisan 2016 17:54


ABD ve AB arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması'na (TTIP) ilişkin 13. tur müzakereleri sürerken, Gümrük Birliği üyesi olan ancak AB üyeliği olmayan Türkiye'nin TTIP'e dahil edilip edilmeyeceği belirsizliğini konuyor. DW Türkçe’ye konuşan uzmanlara göre ise Türkiye’nin yakın zamanda TTIP'e taraf olma ihtimali düşük. Uzmanlar, “Türkiye kısa vadede Gümrük Birliği’nin yeniden yapılanmasına ve AB standartlarına uyuma odaklanmalı” diyor.

13. tur görüşmeler yapılıyor

TTIP ile dünya ticareti ve yatırımlarının yüzde 60’ı tek bir ticaret bölgesinde toplanacak. Başta Çin olmak üzere ekonomisi her geçen gün gelişen uzak Asya ülkelerinin karşı çıktığı TTIP ile ABD-AB ticaretinde 460 milyar dolarlık bir artış öngörülüyor. Yaklaşık üç yıldır devam eden TTIP müzakerelerinin 13’üncü turu için taraflar, 25-29 Nisan 2016 tarihlerinde New York'ta bir araya geldi. Müzakerelerde öne çıkan gündem maddesini AB ve ABD şirketlerinin karşılıklı pazara erişimlerini kolaylaştırmaya yönelik önlemler oluşturuyor. Bunun dışında ticaret önündeki teknik engeller ile sağlık ve bitki sağlığına ilişkin standartlar ve yatırımların korunması ele alınacak diğer konular olarak dikkat çekiyor.

Anlaşma ile Türkiye'nin en büyük pazarı olan AB'nin ABD ile arasındaki ticarette gümrük duvarları kaldırılacak. Gümrük Birliği anlaşmasına göre, AB'nin imzaladığı her serbest ticaret anlaşması üye ülkeler gibi Türkiye'ye de gümrüklerini açıyor. Ancak AB ile anlaşıp Türkiye ile ikili ticaret anlaşması yapmayan ülkeler Türkiye'ye gümrüksüz mal sokarken, Türkiye'den ithal ettiği ürünler için gümrük tarifelerini çalıştırabiliyor. Türkiye bu durumun önüne geçmek ve anlaşmanın dışında kalmamak için 2017 yılında AB ile Gümrük Birliği'nin modernizasyonu için müzakerelere başlayacak. Ancak hükümet Gümrük Birliği ile eşzamanlı olarak TTIP içinde de yer almak istiyor. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin TTIP dışında kalmaması lazım, reform yaparak parçası olmamız gerek" sözleri ile hükümetin TTIP politikasını da ortaya koymuş oldu.

Peki, Gümrük Birliği üyesi olan ama AB üyesi olmayan Türkiye’nin TTIP’e taraf olması mümkün mü?

“ABD-AB görüşmeleri zorlu geçiyor”

TTIP müzakerelerinde gelinen noktayı ve Türkiye’nin durumunu DW Türkçe’ye yorumlayan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) G-20 Çalışmaları Merkezi Direktörü Dr. Sait Akman, bugüne kadar ABD ile AB arasındaki görüşmelerin oldukça zorlu geçtiğini belirtiyor. Kısa adı TPPA olan Trans Pasifik İşbirliği Anlaşması üzerine sürdürülen müzakerelerin 20 tur sonunda sonuca ulaştığını hatırlatan Akman, “TTIP’te 13. Tur bitiyor ancak henüz halledilmemiş pek çok sorun var. Müzakerelerin ne zaman tamamlanabileceği belli değil. ABD, kendi yatırımcıları için özel koşullar isterken, AB tarafı ise kamu alımlarında ABD şirketlerine öncelik verilmesine karşı çıkıyor” diye konuştu.

“Türkiye'nin talebi kabul görmedi”

TTIP’e başında beri taraf olmak isteyen Türkiye’nin ise hala kabul görmediğini belirten Sait Akman, “TTIP’in yürürlüğe girmesi ile ABD malları AB üzerinden Türkiye'ye gümrüksüz girebilecek ancak Türk ürünleri için bu geçerli olmayacak. Türkiye'nin müzakerelere dahil olma talebi ise hem ABD hem de AB makamları tarafından reddediliyor” dedi.

TTIP üyeliği konusunda mesafe alamayan Türkiye’nin ABD ile bir serbest ticaret antlaşması imzalamak için harekete geçtiğini ancak bu konuda da başarılı olamadığını ifade eden Akman, “Şimdi Türkiye’nin önündeki en rasyonel seçenek 2017’de başlayacak olan Gümrük Birliği’nin yeniden düzenlenmesi sürecine iyi hazırlanmak. Böylelikle günü geldiğinde TTIP kapsamına girebilmek için gereken şartlara ve standartlara sahip olabilir. ABD’de başkanlık seçimleri, AB’de ise TTIP karşıtı kesimlerin baskısı anlaşmanın kısa sürede hayata geçemeyeceğini gösteriyor. Türkiye bu süreyi kendi mevzuatını AB’ye hızla uyarlayarak avantaja çevirebilir” şeklinde konuştu.

Obama uyardı: Gaza basalım

Öte yandan ABD Başkanı Barack Obama'nın iki gün süren Almanya ziyaretinin ana gündem maddesini de TTIP oluşturdu. Hannover Fuarı'nı Almanya Başbakanı Angela Merkel ile ziyaret eden Obama, burada TTIP'nin hayata geçmesi için ellerini çabuk tutmaları gerektiğini vurguladı ve "Sonuç için gaza basmalıyız" dedi. Avrupa Birliği Küresel Araştırmalar Derneği Başkan Yardımcısı Can Baydarol'a göre, Obama’nın ikazlarına rağmen TTIP'in kısa zamanda hayata geçmesi pek olası değil. Ancak Türkiye’nin bu konuda rehavete kapılmaması gerektiğini vurgulayan Baydarol, “Türkiye’nin 2017’de başlaması planlanan Gümrük Birliği görüşmelerini beklemeden TTIP için harekete geçmesi gerekiyor” dedi.

Gümrük Birliği’nin yeniden yapılandırılmasının ne kadar süreceğinin belirsiz olduğunu, bu durumun da Türkiye’nin TTIP’e taraf olması konusundaki süreci zora sokacağını dile getiren Baydarol, “Türkiye, Gümrük Birliği üyesi olsa da karar alma mekanizması içinde yer almıyor. TTIP’n hayata geçmesi halinde Türkiye için yılda 20 milyar Euro’luk kayıp söz konusu olacak. Yabancı sermaye için Türkiye cazibesini yitirecek. Burada iş siyasetçilere düşüyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

“Tablo Türkiye açısından olumsuz”

Türkiye’nin TTIP’e taraf kabul edilmesi konusunda ABD’nin belirleyici olacağını ifade eden Can Baydarol, şunları söylüyor:

“Türkiye’nin öncelikle ABD’yi ikna etmesi gerekiyor. Öte yandan tarım politikasından hizmet sektöründeki düzenlemelere kadar pek çok alanda Türkiye’nin yapması gerekenler var. Örneğin TTIP ile kamu ihalelerinin yurtdışına açılması söz konusu. Kamu ihaleleri Türkiye ekonomisinin yüzde 8’ini oluşturuyor. Siyasetçiler bu kadar büyük bir rakamı, uluslararası rekabete ve denetime açmakta yavaş davranıyor. Şu anda tablo Türkiye açısından olumlu değil. Bir an önce gerekli reformların yapılması ve TTIP taraflarının ikna edilmesi gerekiyor.”

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’na göre ise Türkiye’nin herşeyden önce AB ile ABD arasında müzakereleri devam eden TTIP sürecindeki gelişmeleri yakından izlemesi gerekiyor. Tarafların müzakerelere hız vererek 2016 sonunda nihai sonuca ulaşmayı hedeflediklerini dile getiren Zeytinoğlu, taraflar açısından hassasiyet taşıyan konuların müzakerenin ileri aşamalarına ertelenmesinin süreci yavaşlatabileceğini söyledi. Zeytinoğlu, 2017 yılında Türkiye’nin de AB ile Gümrük Birliği’nin modernizasyonu için müzakerelere başlayacağı ve olası bir TTIP anlaşmasından doğrudan etkileneceğinin gözden kaçırılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle