Gündem

Türkiye seçim barajını tartışıyor; 'hak ihlali' konusunda kim, ne diyor?

AYM’nin seçim barajının iptaline ilişkin bireysel başvuruyla gündeme gelen tartışmalar siyasetin de bir numaralı gündemi oldu

02 Aralık 2014 11:01

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) bireysel başvuru sonucu yüzde 10 olan seçim barajına ilişkin yasal düzenlemeyi iptal etmesiyle ilgili tartışmalara AKP’den “siyasi sonuç doğurmaya yönelik çalışma. AYM Başkanı ihsası reyde bulunmuştur” tepkisi geldi. AYM'nin seçim barajı hakkında "hak ihlali" yönünde karar verme ihtimalini değerlendiren hukukçular ve siyasiler farklı görüşler ortaya koydu.

CHP, AYM’nin Anayasa’nın 152. maddesine göre yapılacak başvuru üzerine yüzde 10 barajına ilişkin yasa hükmünü iptal etmesi halinde, 2015 seçimlerine “barajsız” girilebileceği görüşünde.

AYM’nin seçim barajının iptaline ilişkin bireysel başvuruyla gündeme gelen tartışmalar siyasetin de bir numaralı gündemi oldu.

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Erdoğan Teziç Anayasa Mahkemesi’nin, seçim barajını iptal edip etmemeyi, mahkemelerin, Anayasa Mahkemesi’ne “iptal başvurusu” yapabilmelerine olanak tanıyan 152. maddesini kullanarak, karara bağlayabileceğini belirtti. Teziç, “Bölümler, kendisini mahkeme statüsünde kabul ederek, yasanın iptali için başvuruda bulunabilir. Mahkeme iptal yoluna gidiyorsa artık burada bir süre vermesine gerek yok. Çünkü burada bir hak ihlali tespit edilmiştir. 2015 seçimlerine barajsız gidilebilir” dedi.

AKP’li Şeref Malkoç, “Seçim barajının olup olmaması siyasetin, Meclis’in konusudur” dedi. Malkoç, AYM’nin başvuru olmaksızın bireysel başvuruyla bir kanunu iptal etmesinin hukuk cinayeti olacağını söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, partisinin seçim barajının düşürülmesi gerektiği yönünde teklifi olduğunu söyledi. Altay, “AYM, bu bireysel başvuru sonucunda bir hak ihlali tespit ederse, bu hak ihlalini ortadan kaldırmak TBMM’nin birinci öncelikli işi olmalıdır. Ancak Anayasa Mahkemesi, kanunu iptal edemez" dedi.

CHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruya bakan bölümünün, yüzde 10 seçim barajını düzenleyen Milletvekili Yasası’nın 33. maddesinin iptali için başvuruda bulunabileceğine dikkat çekti. 

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, AYM'nin seçim barajı ile ilgili bireysel başvuruyu görüşmesini, “siyasi sonuç almaya yönelik bir çalışma” olarak değerlendirdi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, kanunda yer alan bir konunun bireysel başvuruya konu olamayacağını ifade ederek, “Bu talep daha geldiği gibi ret olmalıydı. Ama bu denmemiş. Konu genel kurula gelecek bir konu değil” dedi.

AYM’ye yapılan bireysel başvuru sonucu yasanın iptal edilip edilemeyeceği konusunda farklı görüşler ortaya atılırken, AKP bunun seçimleri şaibeli göstermek adına yapılan bir çalışma olduğu görüşünü savunuyor.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, AYM Başkanı Haşim Kılıç’ın ifadelerinde hukuken sıkıntı olduğunu, Kılıç’ın AYM Başkanı olarak “ihsas-ı reyde bulunduğunu” ileri sürdü. Şentop, “Kendisinin açıklamalarını okuyan herkes, AYM’nin bir kaç hafta içinde seçim barajıyla ilgili bireysel başvuruyu görüşeceğini, barajın kaldırılması yönünde karar vereceğini anladı. Böyle bir ‘ihsas’ var. Daha ilgili kurullarda görüşülmemiş olmasına rağmen kararın ne olacağını söylüyor. Bu, AYM Başkanı'na yakışmayan bir tavırdır” değerlendirmesini yaptı.

AYM’nin kuruluş yasasına göre kabul edilebilirliğine karar verilen bireysel başvuruların esas incelemesinin bölümler tarafından yapılması ve başkanın iş yükünün bölümler arasında dengeli bir şekilde dağıtılması için gerekli önlemleri almasına ilişkin hükmü anımsatan Şentop, “Konunun en önemli boyutu budur. AYM’de bireysel başvurular Genel Kurul’da değil, bölümlerde karara bağlanıyor. Genel Kurul'un bireysel başvurulara bakma yetkisi yok. Sadece bölümler arasında içtihat farkı ortaya çıkarsa, aynı konuda iki bölüm farklı karar vermişse, bu içtihat farklılıklarını gidermek için Genel Kurul konuyu görüşebilir” dedi.

 

CHP’li Tezcan: 2015’e yetişebilir

 

CHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruya bakan bölümünün, yüzde 10 seçim barajını düzenleyen Milletvekili Yasası’nın 33. maddesinin iptali için başvuruda bulunabileceğine dikkat çekti. Bireysel başvuruya bakan bölümün, mahkemelerin “iptal başvurusu” yapabilmelerine olanak tanıyan 152. maddesine dayanarak, yüzde 10 barajının iptalini isteyebileceğini belirten Tezcan, “AYM Genel Kurulu, yüzde 10 barajına ilişkin yasayı iptal ederse, bu durumda mevzuatta seçim barajını düzenleyen bir hüküm kalmayacaktır. Bu durumda sıfır barajla ilk seçime gidilebilir. AYM bu yolla iptal kararı verdiği taktirde, Meclis yeni bir yasayla belli bir baraj koymazsa, 2015 seçimlerine barajsız olarak gidilebilir. Bu durumda isterse seçime 1 ay kalsın, AYM’nin iptal kararı aynen uygulanır” dedi.

 

Neziroğlu’dan ilginç tweet

 

TBMM Genel Sekreteri İrfan Neziroğlu, AYM’nin seçim barajıyla ilgili tartışmalarına siyasi bir yorum yaparak, “Haziran’da TBMM’ye değil, AYM’ye üye seçip sorunu kökten çözülmesi” yönünde attığı tweet CHP’nin tepkisini çekti. TBMM Genel Sekreteri Neziroğlu, seçim barajıyla ilgili twitter hesabından açıklama yaptı. Yüzde 10 seçim barajının yasada bulunduğunu ve AYM’ye yasama işlemlerine dair bireysel başvuru yapılamayacağı yönünde de hüküm olduğunu belirten Neziroğlu, “Seçim kanununda yüzde 10 barajına dair hüküm iptal edilmeden AYM ihlal kararı verirse bir yanda kanun hükmü, diğer yanda AYM kararı olacak. Kanunu iptal etmeden AYM yüzde 10’a ihlal derse o zaman en doğrusu Haziran'da TBMM'ye değil AYM'ye üye seçip sorunu kökten çözmek” mesajlarını attı.

 

Baraj iptaline Alman modeli

 

Anayasa Mahkemesi’nin, yüzde 10’luk seçim barajının iptaline ilişkin bireysel başvuruyu, gelecek hafta gündemine alması beklenirken, kulislerde, barajla ilgili yasa iptali konusunda “Alman Modeli” tartışılıyor.

Kulislerde, 11 Eylül terör saldırıları sonrasında, Alman hükümetinin “teröristler tarafından kaçırılan yolcu uçağının düşürülmesi”ne olanak veren yasa hükmünü Federal Anayasa Mahkemesi tarafından “bireysel başvuru” üzerine iptal edildiğine dikkat çekiliyor.

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Erdoğan Teziç de Anayasa Mahkemesi’nin, seçim barajını iptal edip etmemeyi, mahkemelerin, Anayasa Mahkemesi’ne “iptal başvurusu” yapabilmelerine olanak tanıyan 152. maddesini kullanarak, karara bağlayabileceğini belirtti. Teziç, “Bölümler, kendisini mahkeme statüsünde kabul ederek, yasanın iptali için başvuruda bulunabilir. Mahkeme iptal yoluna gidiyorsa artık burada bir süre vermesine gerek yok. Çünkü burada bir hak ihlali tespit edilmiştir. 2015 seçimlerine barajsız gidilebilir” dedi.

Alican Uludağ’ın Cumhuriyet’teki haberine göre, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın seçim barajına yapılan bireysel başvuruyu 2-3 hafta içinde karara bağlayacakları yönündeki açıklamalarının ardından, mahkemenin bu yolla seçim barajını nasıl kaldıracağı da tartışılıyor. Kulislere yansıyan bilgilere göre DSP ve BBP’nin seçim barajına ilişkin bireysel başvuruları Anayasa Mahkemesi’nde bireysel başvurulara bakan iki bölümün önüne gitti. Ancak geçen hafta yapılan toplantıda bölümler, böyle kritik bir konunun Bölümler Genel Kurulu tarafından ele alınıp değerlendirmesine karar verdi. Bölümler Genel Kurulu’nun gelecek hafta yapacağı toplantıda davayı görüşeceği öğrenildi.

 

Doğrudan yol kapalı

 

Ancak bu noktada “seçim barajı nasıl kaldırılacak” sorusu ortaya çıktı. AKP sözcüleri ve bazı hukukçular, Anayasa Mahkemesi’nin seçim barajını kaldıramayacağını savunurken, Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Yasa’nın 43/3 maddesine göre “Yasama işlemlerine karşı doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı” hükmünü gerekçe gösterdiler.

 

Dolaylı yol formülü

 

Fakat Anayasa Mahkemesi’nde oluşan hakim görüş, yasama işlemlerine karşı bireysel başvurularda “doğrudan yol” kapalı olsa da “dolaylı yol”un açık olduğu yönünde. AYM kaynaklarından alınan bilgiye göre, bu konuda anayasanın “Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi” başlıklı 152. maddesinden yararlanılacak. 152. madde, “Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır” hükmünü içeriyor. Bu aşamada ise Anayasa Mahkemesi’nde “bireysel başvurulara bakan bölümlerin mahkeme niteliğinde olup olmadığı” tartışılıyor. Yüksek Mahkeme kaynakları, bölümlerin de mahkeme niteliğinde olduğu ve kararların herkesi bağladığına işaret ediyor.

İşte bu dolaylı yol da anayasa 152. madde aracılığıyla açılacak. Yani, Bölümler Genel Kurulu, yüzde 10’luk seçim barajı davasında konuyu, anayasaya aykırılık görürse bir mahkeme gibi Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’na taşıyabilecek. Büyük Genel Kurul da bunun üzerine toplanarak 5 ay içinde karar verecek. Yüksek Mahkeme, bu kapsamda hak ihlaline neden olan Milletvekili Seçimi Yasası’nın 33. maddesindeki yüzde 10’luk barajı iptal edebilecek. Ancak ret kararı verilirse, bir daha bu konu 10 yıl boyunca AYM gündemine gelemeyecek.

 

Profesör Teziç: Yasa iptali mümkün

 

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Anayasa Mahkemesi’nin seçim barajı başvurusunu dava olarak kabul edip, bir mahkeme gibi Genel Kurul’a taşıyabileceğini kaydetti. Teziç, “Bölümlerden biri kendisini mahkeme olarak görülebilir ve bu yola başvurabilir. Bölüm, 152. madde yoluyla bunu Genel Kurul’a havale edebilirim diyebilir. Bu da iptal yolunu açar mı? Yüzde on barajı zaten çok tartışılan bir konu. Bir kanaat oluştuğuna göre bunun iptali yolunda bir gayret görüyorum” dedi. “Burada iptal kararı verilirse mahkeme Meclis’e yeni yasa konusunda süre verebilir mi” sorusuna yanıt veren Teziç, “İptal yoluna gidiyorsa artık burada bir süre vermesine gerek yok. Çünkü artık burada bir hak ihlali tespit edildi. Seçime ise barajsız gidilebilir. Ama yasa koyucu bütün bunlara rağmen kendisi yeni bir düzenleme yapmak isterse yapabilir” dedi

 

Alman modeli

 

Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nde, bireysel başvurularda hak ihlalinin yasadan kaynaklanması halinde o yasanın iptal edilip edilmeyeceği tartışmasında Alman modeli örnek . Normalde Almanya’da yasama işlemlerine karşı bireysel başvuruda bulunulamıyordu. Örneğe göre 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de girişilen terör saldırılarından sonra Almanya Meclis’i ülkede teröristlerin yolcu uçağı kaçırması durumunda uçağın düşürülmesine izin verilmesini düzenleyen bir yasa çıkardı. Ancak bu yasa üzerine bir işdamı, kendisinin uçağa sıkça bindiğini, bu gibi bir durumda uçağın düşürülmesinin kendisi açısından hak ihlali olacağını belirterek bireysel başvuru yoluna gitti. Normalde bir dava açmak için o durumdan mağdur olmak gerekiyor. Ancak Federal Anayasa Mahkemesi, bu işadamını “potansiyel mağdur” olarak kabul etti. Mahkeme, 2006 yılında içinde suçsuz insanların da bulunduğunu gerekçe göstererek uçak düşürülmesine izin verilmesinin anayasaya aykırı olacağı kararı verdi ve yasayı iptal etti.

 

‘AYM'nin bu tavrı hukuk cinayeti’

 

Türkiye yakın siyasi tarihinde 367 kararı ile AYM’nin hukuk garabeti yaşattığını hatırlatan AKP’li Şeref Malkoç, “Seçim barajının olup olmaması siyasetin, Meclis’in konusudur” dedi. Malkoç, AYM’nin başvuru olmaksızın bireysel başvuruyla bir kanunu iptal etmesinin hukuk cinayeti olacağını söyledi.

Anayasa Mahkemesi’nin seçim barajına ilişkin başvuruları gündemine alması tepkiyle karşılandı. Özellikle siyasiler Yüksek Mahkeme’nin görev sınırının dışına çıktığı vurgulandı.

Yasemin Asan’ın Yeni Şafak’taki haberine göre, AYM’nin önünde bir kanunun iptali için başvuru olmaksızın bireysel başvuru ile kanunu iptal etmesinin hukuk cinayeti olacağını söyleyen AKP Yüksek Seçim Kurulu Temsilcisi ve hukukçu Şeref Malkoç, “AYM’nin bireysel başvuruları incelerken herhangi bir kanun hükmünü iptal etme yetkisi yoktur. Bireysel başvuruyu inceler eğer usulüne uygunsa ‘hak ihlali var ya da yoktur’ diye karar verebilir” dedi.

 

‘İptal yetkisi yok’

 

AYM’nin bir kanunun iptalini görüşebilmesi için açılmış bir dava olması gerektiğinin altını çizen Malkoç, “AYM’ye kanunların iptali için dava açma hakkı Cumhurbaşkanlığı, anamuhalefet partisi ve milletvekillerindedir. Dolayısıyla AYM’nin önünde kanun iptali için herhangi bir dava yok iken seçim barajının iptal edilip edilmemesini tartışamaz” diye konuştu.

 

‘Anayasa’yı çiğnemiş olur’

 

“Seçim barajının olup olmaması, kaldırılıp kaldırılmaması siyasetin konusudur. AYM bu konuda belirleyici olamaz” diyen Malkoç,” Çünkü Anayasa’nın 153. maddesinin 2. fıkrasında AYM kanunu iptal ederken bile kanun koyucu gibi hareket edemez diyor. Veya yeni bir uygulamaya yol açacak şekilde hüküm tesis edemez. Diyelim ki baktı. AYM, Anayasa’yı çiğnemiş olur” dedi.

 

‘Sicilinde 367 garabeti var’

 

367 kararı ile AYM’nin hukuki garabet yaşattığını hatırlatan Malkoç, “Bu kararda imzası bulunanlar bu kararı gördükçe terler, rahatsız olurlar. Türkiye’ye yapılan en büyük kötülüklerdendir. Yüksek Mahkeme’nin başkan ve üyelerinin seçim barajı ile ilgili herhangi bir karar verecekleri kanaatinde değilim. Çünkü AYM'nin itibarını koruyacak olan mahkemenin üyeleridir” diye konuştu.

 

‘Şimdi yüzleri kızarıyor’

 

AYM önünde bir kanunun iptali için başvuru olmaksızın bireysel başvuru ile kanunu iptal etmesinin hukuk cinayeti olacağını vurgulayan Malkoç, şunları söyledi:

“Buna benzer bir cinayet Refah Partisi davasında yaşanmıştı. Bunu yapanların her zeminde yüzleri kızarıyor. Geçmişte asker cuntalarının siyaset üzerine kurduğu vesayeti şimdi başında Haşim Kılıç’ın bulunduğu mahkeme yapmaz. Eğer böyle böyle bir şey olursa bu Türkiye’de barış ve huzuru dinamitlemek demektir. Bu anayasayı çiğneyerek siyaset üzerinde vesayet oluşturmak demektir.”

 

Kanun ortada iptal edilemez

 

AYM’nin yüzde 10’luk seçim barajının kaldırılmasına yönelik bireysel başvuruyu değerlendiren CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, partisinin seçim barajının düşürülmesi gerektiği yönünde teklifi olduğunu söyledi. Altay, “AYM, bu bireysel başvuru sonucunda bir hak ihlali tespit ederse, bu hak ihlalini ortadan kaldırmak TBMM’nin birinci öncelikli işi olmalıdır. Ancak Anayasa Mahkemesi, kanunu iptal edemez. AYM, sadece bir hak ihlali tespiti yapacak, TBMM de bu hak ihlalini ortadan kaldıracak, yasal ve anayasal düzenlemeyi hayata geçirecek. CHP, buna vardır” dedi.

Anayasa Hukukçuları Derneği Başkanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez de AYM'nin bireysel başvurular neticesinde yüzde 10’luk seçim barajını kaldırma yetkisi olmadığını söyledi. Hakyemez, “AYM, Anayasa'daki kişinin haklarının ihlal edildiği kanaatine varsa dahi bu, kişiye özgü olarak bir sonuç doğuruyor, yüzde 10’luk barajı iptal etmiyor. Kanundaki baraj hükmünü kaldırma yetkisi TBMM’ye aittir” dedi.

 

Seçime dönük şaibe hamlesi

 

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, AYM'nin seçim barajı ile ilgili bireysel başvuruyu görüşmesini, “siyasi sonuç almaya yönelik bir çalışma” olarak değerlendirdi. Şentop, “AYM 2015 seçimlerine giderken ‘kanun değişmeli’ diyecek, yasama organı bir değişiklik yapacak ama Anayasa gereği 2015 seçimlerinde uygulanmayacak. Bunu, seçimlere şaibe doğurma hamlesi olarak görüyorum. 2013 yılındaki Gezi olaylarından beri genel seçimleri etkilemek üzere faaliyet gösteren çevreler en son bu hamleyle birlikte devreye girmiş görünüyor” dedi. Şentop, Kılıç’ın AYM Başkanı olarak 'ihsas-ı reyde bulunduğunu' savundu.

 

AYM tartışılır hale gelir

 

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, kanunda yer alan bir konunun bireysel başvuruya konu olamayacağını ifade ederek, “Bu talep daha geldiği gibi ret olmalıydı. Ama bu denmemiş. Konu genel kurula gelecek bir konu değil” dedi. “1995 yılında AYM'nin, Haşim beyin imzası olan bir karar var. ‘Yüzde 10’luk barajın anayasaya aykırı olmadığını istikrar bakımından gerekli olduğunu’ söylüyor” diyen Kuzu, şunları kaydetti. “Bir an için şuur kaybına uğramış olmaları lazım böyle bir karar vermeleri için. Bu kadar net konuşuyorum. Hiç kimse tribünlere oynamasın, kendi konumunu güçlendirmek için bu tür yollara gitmesin. Herkes yasalara bağlı karar versin. Bu AYM'yi ‘kalsın mı gitsin mi noktasına getirir’ tartışmaya sebep olur. Bu kadar sert konuşuyorum.”

İlgili Haberler