Politika

TBMM'de milletvekillerinin soru önergelerinin yarısı yanıtsız bırakıldı!

CHP'li Levent Gök: Siz, hiç Meclis Başkanı'mızın Atatürk'le ilgili bir sempozyum düzenlediğini gördünüz mü? Abdülhamit'le ilgili sempozyum tam dört gün sürdü!

14 Kasım 2017 03:52

CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, muhalefet partilerinin verdiği soru ve araştırma önergelerinin reddedilmesinin gerekçelerinin araştırılmasını öngören araştırma önergesinde HDP Grubuna destek konuşmasında, 23'üncü Dönemde  yüzde 11 olan yanıtlanmayan önerge oranın bu yasama döneminde yüzde 48’e çıktığını bunun Meclis tarihinde en yanıtlanmayan önerge dönemine dönüştüğünü söyledi.

Tüm bunların Meclis Başkanı’nın yapısından kaynaklandığını ifade eden Gök, “Genetiktir bu genetik, genetik faktörlerden dolayı. Siz, hiç Meclis Başkanı’mızın Atatürk'le ilgili bir sempozyum düzenlediğini gördünüz mü? Geçtiğimiz yıl Abdülhamit'le ilgili tam dört gün süren bir sempozyum düzenledi. Tam dört gün süren Abdülhamit'le ilgili sempozyum yapıldı” dedi.

Meclis Başkanının Abdülhamit'le ilgili, “Muhteşem bir insandı" sözlerine dikkat çeken Gök, “Konu Meclis Başkanının genetik yapısından kaynaklanıyor, fikri dünyasından kaynaklanıyor. Abdülhamit neyle ünlüdür? Abdülhamit uzun bir saltanat dönemi yapmıştır ama Abdülhamit sansürle anılır, istibdat dönemiyle anılır” diye konuştu.

 Gök’ün genel kurul konuşması şöyle:

CHP GRUBU ADINA LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yasama faaliyetleri açısından son derece haklı ve yerinde bir önerge, peşinen desteklediğimizi ifade edelim.

Meclisimizin kanayan bir yarasıdır bu, sadece önergede bahsedildiği gibi de değildir. Önergede bahsedilen konu, önergelerin iadesine dönüktür, Cumhuriyet Halk Partisinin de bu konuda çok ciddi sıkıntıları bulunmakta. Vermiş olduğumuz yazılı soru önergelerinin tam 616 tanesi iade edildi değerli arkadaşlarım, 10 tane araştırma önergesi ve bu şekilde bakın, 23'üncü Dönemde yüzde 11 cevaplandırılmayan bir oran varken 26'ncı Dönemde yüzde 48'lik bir oranla Meclis tarihimizin en yanıtlanmayan önerge dönemine dönüştük. Yani, sorun sadece önergelerin iadesi değil, önergeler iadeler ediliyor ama zamanında cevaplandırılmıyor, cevap verilenlerin de cevabı yerinde değil yani konu peş peşe. Bir önerge veriyorsunuz, gelen cevap: "Muhatabına iletilmiştir.", "Gelen yazı size iade edilecektir." E, ne yapıyorsunuz? "İç Tüzük'te müeyyidesi yok." Vaktinde önergeler cevaplandırılmadığı zaman Başkanlık tenkit ediyor yazıyı. Tenkitten sonra müeyyidesi ne? Müeyyide yok değerli arkadaşlarım. Bu şekilde kanayan bir yaramız var. Ama, hiçbir zaman İsmail Kahraman'ın Meclis Başkanlığını yürüttüğü bu Meclis döneminde, 26'ncı Dönemde olduğu kadar önergeler iade edilmemiştir, cevap verilmemezlik yapılmamıştır ve verilen cevaplar da tatminkâr değildir.

Tabii, bu nereden kaynaklanıyor? HDP'li kardeşlerim, bu önergeyi verdiniz ama aslında önergenin bir kaynağı var. Yani, bu, Meclis Başkanının yapısından kaynaklanıyor, genetiktir bu genetik, genetik faktörlerden dolayı. Niçin? Siz, hiç Meclis Başkanımızın Atatürk'le ilgili bir sempozyum düzenlediğini gördünüz mü? Geçtiğimiz yıl Meclis Başkanımız Abdülhamit'le ilgili tam dört gün süren bir sempozyum düzenledi hem o sempozyumu tanıttı, ardından iki gün sonra da tam dört gün süren Abdülhamit'le ilgili sempozyum yapıldı. Meclis Başkanı geçtiğimiz günlerde, tam dört gün önce diyor ki Abdülhamit'le ilgili gene: "Muhteşem bir insandı." Yani, konu Meclis Başkanının genetik yapısından kaynaklanıyor, fikri dünyasından kaynaklanıyor. Abdülhamit neyle ünlüdür? Abdülhamit uzun bir saltanat dönemi yapmıştır ama Abdülhamit sansürle anılır, istibdat dönemiyle anılır.

SAİT YÜCE (Isparta) - Abdülhamit'e laf söyleme. Meclis Başkanı Abdülhamit'i övmekle çok doğru bir iş yapmıştır.

LEVENT GÖK (Devamla) - Bu nedenle, sorun, Meclis Başkanının özellikle düşünce yapısından kaynaklanan bir genetik eksikliktir değerli arkadaşlarım. Abdülhamit'ten aldığı bir genetik faktörü buralara taşıyor ve Meclisimizi sansürcü bir anlayışla yönetmeye çalışıyor; esas sıkıntı budur. Ama, anlaşılıyor ki Meclis Başkanını değiştirmeye niyetleri yok. Hiç olmazsa bir Atatürk açılımı yapıyorsunuz, Abdülhamit'ten sonra bir de Sayın Meclis Başkanının Atatürk'e yönelmesi belki düşünce dünyasını daha berraklaştırır, soru önergelerinin cevaplandırılmasında daha kolaylaştırıcı bir rol oynar ve hepimizin önünü açar diyor, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)