Gündem

Tarım Komisyonu'nda son iki toplantı ertelendi; MHP'nin muhalefeti AKP'ye geri adım mı attırıyor?

"Bu kanun tasarısı tam anlamıyla 'yaman bir çelişkidir"

25 Mart 2018 17:12

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda, 2019 seçim ittifakı ortaklarından MHP’nin bazı maddelere karşı çıktığı, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri hakkındaki Kanun Tasarısı’nda gözler yeni haftaya çevrildi. Komisyonda ilk 7 maddesi kabul edilen düzenleme geçen hafta son iki toplantısını ertelemişti. Kulislerde, MHP’nin tutumu ile yeni bir uzlaşma arayışının toplantıları ertelettiği konuşuluyor. OR- KOOP Genel Başkanı Cafer Yüksel,  tasarının Anayasaya aykırılıklar içerdiğine dikkat çekerek, “Köylünün ve 3 bine yakın orman kooperatifinin yıllardır var olan yasal haklarını ortadan kaldıran düzenlemedir” dedi.

OR-KOOP Genel Başkanı Cafer Yüksel, tasarının 13,14 ve 15. Maddeleri  ile 6831 Sayılı Orman Kanununun 30, 34 ve 40. Maddelerinde yapılan değişiklikle Anayasa’nın ilgili maddelerine aykırılık  oluşturulduğunu ve orman köylüsünün yıllardır var olan ve Anayasa’dan kaynaklanan haklarının tümüyle ortadan kaldırıldığını söyledi.

Genel Başkan Yüksel’in tasarıya ilişkin değerlendirmeleri ve önerileri şöyle.

Dikili ağaç satışı adı altında ormanlardan faydalanmanın çok yıllık olarak, üçüncü şahıslara satış ve tahsisi ve böylece orman köylüsünün öncelikli olarak işlendirilmesini ortadan kaldıran ayrıca ormanların özelleştirilmesine başlangıç olan uygulamaya olanak veren, “6831 sayılı Orman Kanununun 30 uncu, 34 üncü ve 40 ıncı Maddelerinde yapılan değişiklikler” (Anayasa’mıza aykırı bir düzenlemedir) Komisyonda ve Genel Kuruldaki görüşmeleri sırasında mutlaka Anayasa’ya uygunluğu sağlanarak orman köylümüze vereceği zarar en aza indirilecek şekle sokulmalı, böylece; hem ormanların Anayasanın ruhuna uygun olarak işletilmesi hem de orman köylüsünün öncelikli olarak çalıştırılarak, onlara iş ve istihdam olanağı sağlanmalıdır.

Bilindiği gibi geçtiğimiz yıllarda yürürlüğe giren Büyükşehir Kanunu ile ilgili olarak Belediye Kanununda; orman köylümüz için son derece önemli olan bir düzenleme yapıldı. Mevzuatla orman köyleri ve orman köylüsüne tanınan hak, sorumluluk ve imtiyazlar orman köyü iken mahalleye dönüşen yerler için devam eder diyor. Benzer hüküm bu Tasarıda da yer almaktadır.

Bir taraftan hak ve imtiyazlar korunuyor gibi yapılıp diğer taraftan, yukarıda sözü edilen Kanun Tasarısı ile köylünün ve 3.000 ‘e yakın orman kooperatifinin yıllardır var olan yasal haklarını ortadan kaldırıcı düzenleme yapılmış olması; tam anlamıyla “yaman bir çelişkidir”.

“Devlet ormanlarında dikili ağaç satışına  imkan verilerek...”

Orman Kanununun 30. Maddesinin mevcut halinde; Devlet ormanlarından elde edilen ürünlerin piyasa satışlarında açık artırmanın esas olduğu, gerektiğinde tahsisen satılabileceği belirtilmektedir.

Kanun tasarının 13. Maddesi ile; “dikili ağaç satışına da” imkan verilmektedir. Anayasa’nın 170. Maddesi orman köylüsünün işlendirilerek korunmasını ve Orman Kanununun 40. Maddesi de Orman Köyleri Kalkındırma Kooperatifleri ve köylüleri için Devlet Ormanlarında öncelikle iş yapma imkanı vermektedir. Dikili ağaç satışı ile öncelikli iş yapma ortadan kalkacağından zaten gelir seviyesi düşük ve yılın sadece belirli zamanlarında çalışabilen orman köylüsünün mağduriyetine neden olunacaktır. Dikili ağaç satışından vaz geçilmeyecekse; Orman kooperatif ve köylülerinin yöredeki iş yapma gücü dikkate alınarak dikili ağaç satışlarında limit konulması, sosyo-ekonomik bakımdan gerekli olmaktadır.

6831 sayılı Orman Kanununun 34. Maddesinin mevcut halinde; Orman köylü ve kooperatiflerine üretiminde çalıştıkları baltalık ormanlarda yakacak odun satış hakkı verilmekte, Orman Köylerini Kalkındırma Kooperatiflerine ayrıca ürettikleri tomruk ve sanayi odunlarının %25’ni indirimli satın alma ve değerlendirme imkanı verilmektedir. Bunlara ilaveten orman idaresinin istediği şartlarda işleri gerçekleştiren gerçek ve tüzel kişilere istihkakları %10 fazlasıyla ödenmektedir.

TBMM’ne sunulan tasarının 14. Maddesindeki 34. Madde değişikliğinde; Orman Köylerini Kalkındırma Kooperatiflerine verilen %25 indirimli satış hakkı tamamen kaldırılmaktadır. Tasarı ile; 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı olanlar için yaptıkları işlere ait istihkaklarının %7 fazlasını sigorta şartına bağlı olarak verilmesi öngörülmektedir.

Sonuç olarak; kooperatiflerin %25 indirimli satış hakkı yok olmakta, sadece sigortalı olanlara istihkakları %7 fazla verilmektedir. Bir taraftan kooperatifleşmenin önü kesilmekte, mevcut hakları elinden alınmakta, diğer taraftan verilecek %7 istihkak fazlası, sigortalı olma şartına bağlanarak çoğu zaman alınması imkansızlaştırılmaktadır. Zira ormandan yılda alacağı istihkakın %7’si, sigortaya ödenecek (Asgari ücret) primin bir aylık tutarını bile karşılamayacaktır. Ayrıca, emekli ve herhangi bir yerde çalışanlar ise bu haktan hiç faydalanamayacaktır. Bu nedenle kooperatiflerin %25 kayıplarını önleyecek bir istihkak fazlalığı verilmesi gerekmektedir.

Diğer yandan, 17 Ekim 2012 tarihinde Sn. Başbakanımız (şimdiki Cumhurbaşkanımız) tarafından açıklanarak aynı gün Resmi Gazetede yayınlanan “Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı”nda öngörüldüğü şekilde kooperatiflerin uzmanlaşma, örgütlenme ve daha fazla katma değer yaratma hedeflerine uygun bir düzenleme yapılması gerekmektedir.

6831 sayılı Orman Kanununun 40. Maddesinde, Anayasa’daki işlendirmeyi esas alarak orman köylerini kalkındırma kooperatiflerine ve köylülere devlet ormanlarındaki işlerde öncelikli iş alması bulunurken, tasarıda “orman idaresince yaptırılan işlerde öncelik hükmü” getirilmiş ve makinalı ağaçlandırma faaliyetlerinde de bu öncelik kaldırılmıştır. Halbuki, yeterli şartları karşılayan kooperatif ve köylülerin bu işleri yine öncelikle yapabilmeleri sağlanmalıdır.

Özetle; Baştan da belirttiğimiz gibi, Tasarı ile getirilen düzenlemelerde, bazı küçük değişiklikler ile Tasarı ormanlarımıza ve orman köylümüze zararsız hale gelebilir diye düşünmekteyiz.19.03.2018

Tasarıda öne çıkan genel kaygılar şöyle:

-Sulama tesisleri özelleştirmeye açılarak yandaşlara ranta açılıyor.

-Madde ile sözlü ve/veya uygulamalı sınavlarla yandaşlar bu kadroya yerleştirilmeye çalışılıyor. Bunun yerine KPSS puanı baz alarak atama yapılmalı.

- Madde ile ormanların talan edilerek tesislerin kurulmasının önü açılıyor. Orman köylülerine ve ağaçlara çok ciddi zararlar verilerek, yap işlet devret modeliyle 29 yıllığına ormanlara ranta açılacak.

-Bu fıkra ile ormanlar yandaş holdinglere uzun yıllar peşkeş çekilecektir.

-Madde ile emekli olanlar ne yapacak? Orman köylüsü yılda 1500 ile 3500 TL arası ancak kazanırken aylık yaklaşık 500 TL verip nasıl sigorta yaptıracak?

-Devlet ormanlarında ibaresi Orman İdaresince diye değiştirilmiş. Bu değişiklikle özel sektöre verilen işlerde kooperatiflere ve orman köylülerine öncelik verilmiyor. Kooperatiflerin ve köylülerin iş almada önceliği kalmıyor.

 -Sözlü ve uygulamalı sınavlarla yandaşlar alınacak.

-Bu maddelerin kaldırılmasıyla yangın söndürmeye gideceklerin yol parası ücretleri, araçlarının akaryakıt giderleri, ekmek ve katık paraları kaldırılıyor.

-MADDE 42- 1/7/2003 tarihli ve 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (30) numaralı bendi ve 10 uncu maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Bu maddelerin kaldırılmasıyla av ve yaban hayvanların korunması engelleniyor.