Gündem

Taha Akyol, iktidarların geçmişten günümüze 'Araba sevdası'nı yazdı:Muhafazakârlar bu hastalığı 'alafranga'lara mahsus sanmıştı

"Muhafazakârlarda imkânlar el değiştirince benzer davranışlar görülüyor"

11 Eylül 2018 11:02

Hürriyet yazarı Taha Akyol, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın  tüm kamu kurum ve kuruluşlarında makam arabalarına yönelik 'tasarruf' yapılacağı yönündeki açıklamasını yorumladı. Akyol, üretmeden, devlet imkânlarının bir tarafına sarılarak tüketildiğini bunun  eski bir hastalık olduğunu vurguladı. Yazar, Muhafazakâr kesimin  bu hastalığı 'alafranga' kesimlere mahsus olarak tanımladığını , imkânlar el değiştirince benzer davranışların kendilerinde de görüldüğünü işaret etti.

Makam araçlarında tasarrufu desteklediğini belirten Taha Akyol'un konforun devlet kesesinden, sübvansiyonlarla, ölçüsüz borçlarla, popülizmle değil; üreterek, pastayı büyüterek olabileceğine dikkati çektiği yazısı şöyle: 

"Arkadaşımız Neşe Karanfil’in haberine göre, kamuda taşıt alımlarına 2010 yılında 265.7 milyon lira harcanırken, 2016 yılında bu rakam 1.1 milyarı hava taşıtı olmak üzere 2.3 milyar liraya çıkmış; 2017’de biraz tasarruf olmuş, 2.3 milyardan 1 milyar 85 milyon liraya inmiş. (Hürriyet, 5 Eylül)

Son altı-yedi yılda iktidar gücünü konsolide ettikçe makam giderleri böyle artmış.

Modernleşme tarihimizde devletin “ferman”la değil “kanun”la yönetilmesi yönündeki reformların bir amacı da “bütçe denetimi”ni sağlamak olacaktı.

Üreterek tüketmek

Bugün Türkiye’de tasarruf oranı yüzde 15-18 civarındadır; Uzak Doğu’da yüzde 40’ın üzerindedir! Bu yüzden borçlanarak tüketim yapıyoruz ve bunun faturasını doların 6 liraya çıkmasıyla ödüyoruz.

Görülüyor ki üretmeden, hele de devlet imkânlarının bir tarafına sarılarak tüketmek eski bir hastalığımızdır. Muhafazakârlar bu hastalığı “alafranga” kesimlere mahsus sanmıştı, imkânlar el değiştirince benzer davranışlar görülüyor.

Makam araçlarında tasarrufu destekliyorum. Dahası, bütçede parlamento denetimi, kamu idaresinde şeffaflık ve Sayıştay kontrolü güçlendirilmelidir.

Konfor hepimizin hakkıdır fakat devlet kesesinden, sübvansiyonlarla, ölçüsüz borçlarla, popülizmle değil; üreterek, pastayı büyüterek..."

Yazının tamamı için tıklayın