Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan ve resmi haber ajansı SPA'da yayımlanan açıklamada, BM'nin dünyadaki savaş ve ihtilafların çözümünde yetersiz kaldığı ve özellikle Suriye ve Filistin konularında başarı elde edemediği belirtildi.
Açıklamada, "Güvenlik Konseyi'ndeki yöntem, çalışma mekanizmaları ve çifte standartlar, dünya barışına yönelik sorumluluklarını gereği gibi üstlenmesine engel olmaktadır" denildi.
Güvenlik Konseyi'nin Suriye'ye yönelik sorumluluklarını yerine getiremediğini savunan Dışişleri Bakanlığı, bu durumun, Esed rejiminin, herhangi bir müeyyide ile karşılaşmadan, kimyasal silahlar dahil olmak üzere Suriye halkına karşı işlediği suçlara zemin hazırladığını savundu.
Açıklamada Filistin sorununa da değinilerek, "Birçok savaşa yol açan, uluslararası barış ve istikrara yönelik tehdit oluşturan Filistin meselesinin 65 yıldır adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulamamış olması, Güvenlik Konseyi'nin görev ve sorumluluklarını yerine getirmekte yetersiz olduğunun bir kanıtıdır" ifadelerine yer verildi.
Bakanlık, Güvenlik Konseyi'ni Ortadoğu'da kitle imha silahlarının yayılmasına engel olmakta da başarısızlıkla eleştirdi.
BMGK'nin 2014-2015 dönemi geçici üyeleri dün seçilmişti.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1 Ocak itibarıyla üyelik süreleri sona erecek olan Azerbaycan, Guatemala, Fas, Pakistan ve Togo'nun yerine görev yapacak 5 ülke için oylamaya gitmiş, oylama sonucu Nijerya, Çad, Suudi Arabistan, Litvanya ve Şili BMGK'nın iki yıllık geçici üyesi olmuştu.
ABD, İngiltere, Fransa, Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyet'inden oluşan, veto yetkisi bulunan 5 daimi üye ve 10 geçici üyeye sahip BMGK, BM'nin yaptırım gücü olan tek siyasi organı olarak biliniyor.
Gül: BM insanlık vicdanında epey itibar kaybediyor
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suudi Arabistan'ın, BM Güvenlik Konseyi'ndeki geçici üyeliği reddetmesine destek çıktı. Gül şunları söyledi:
"BM insanlık vicdanında epey itibar kaybediyor. Genel Kurul toplantısında hep eleştirmiştim, birçok olaylar olurken maalesef bunlar karşılık bulamıyor. Anlaşılan Suudi Arabistan'ın bu kararı buna karşı dünyanın dikkatini çekmek ve bu şekilde anlamlı bir cevap vermektir. Böyle bir yolu tercih etmişler saygıyla karşılamak gerekir. Umarım ki, dünyanın dikkati bu şekilde çekilmiş olur."
