Geçtiğimiz yıl 29.05.2023 tarihinde ellerinde ödeme belgesi 3 Filistinli genç döviz bürosundan 400 dolar çekmek istemiş ancak paraları ödenmeyince kavga çıkmıştır. Olaya polis müdahalesiyle "yağma suçundan" cezeaevine gönderilen 3 gençten 2003 doğumlu Nabeel Hasan, tutuklu bulunduğu Maltepe L tipi Cezaevin'de şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Ölümünün ardından açılan soruşturma dosyası "kovuşturmaya yer olmadığı kararı" ile sonuçlandı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazarak seslenen Nabeel'in ailesi "Elem dolu yüreğimle, sizden hakikati ve adaleti bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Olay geçtiğimiz yıl 29.05.2023 tarihinde bir Filistinli gencin dolar çekmek için döviz bürosuna gitmesiyle başladı. Genç, ödeme belgesi olduğu halde kendisine ödeme yapılmayınca daha iyi Türkçe bildiği arkadaşı Nabeel'den yardım istemiş ve Nabeel'de arkadaşıyla büroya gelmiştir. Ancak büroda 3 Filistinli gençle esnaf arasında kavga çıkmış, olaya polisin müdahale etmesiyle 3 Filistinli genç ve olaya karışan diğerleri Başakşehir Polis Merkezi'ne götürülmüştür. Ellerinde ödeme belgesi olduğu halde "yağma" suçuyla suçlanan 3 genç, savcılığa ardındna mahkemeye sevk edilerek olağan prosedüre ters bir şekilde tutuklanarak aynı gün Maltepe 3 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na götürülmüşlerdir.
Kamerasız odada işkence iddiası
Cezaevine getirildikten sonra Nabeel Hasan'ın kıyafetleri çıkarması söylenerek kamerasız bir odaya alındığını ve o odada infaz memurları tarafından darp edildiği ve darp seslerinin Hasan'ın arkadaşlarını ve bazı mahkumların duyduğu iddia ediliyor. Bu sırada bağıran Hasan'ın bir süre sonra sesi kesilmiş ve arkadaşlarının yanına götürülen Hasan'n yarı baygın ve başının bazı kısımlarının şişmiş olduğu da iddialar arasında. O geceden sonra sürekli ağrı ve rahatsızlık geçirildiği belirtilen Nabeel Hasan 05.06.2023 tarihinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti.
Nabeel'in ölümünden 1 gün sonra "suç şüphesi" bulunmadığı gerekçesiyle tahliye kararı
Nabeel'in vefatının ardından mahkeme 06.06.2023 tarihinde yani hemen bir gün sonra Nabeel dahil 3 Filistinli gence tahliye kararı vermiştir. Tahliye kararında, "tutuklama kararının yağma suçundan verildiği bu suç yönünden dosyada mevcut delillere göre kuvvetli suç şüphesinin bulunmadığı anlaşıldığından” ibaresini kullanmış yani yanlış bir tutuklama verildiği açıklanmıştır.
Hasan gibi kendilerinin de hakaret ve şiddete maruz kaldıklarını iddia ettikleri iki Filistinli genç, tahliye kararına rağmen uzun süre Güneşli Polis Merkezi'nde tutulmuş, sonra da Tuzla Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edilmişlerdir. Haklarında sınır dışı edilme kararı verilen ve Nabeel’in ölümünün şahitleri Türkiye’den gönderilmeye çalışılmıştır. Kendilerine hiçbir beyanda bulunulmadan, herhangi bir işlem yapılmadan, Savcılığa müşteki ve şahit olarak ifade vermelerine ve adli tıp incelemesine de müsaade edilmeden Güneşli Polis Merkezi’nde sonra Tuzla’da hukuka aykırı olarak uzun süre tutulmuşlardır. Mağdurların vücutlarındaki izler kaybolmuş, şikayetleri ve şahitlikleri uzun süre engellenmiştir.
Nabeel'in soruşturmasına "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı
Filistinli gençler, bu süreçte, polis ve infaz memurları tarafından, yabancı oldukları için husumetle, özel ve ağır bir muamele gördüklerini ve ırkçı nefret içerikli tutumla karşı karşıya olduklarını defalarca beyan etmişlerdir. Filistinli gençleirn uzun süren hukuksal itirazları sonunda gençlerin sınır dışı edilmeleri durdurulmuş, serbest bırakılmaları sağlanmış ancak Nabeel’in ölümü ile ilgili soruşturma dosyası “Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı” ile sonuçlanmıştır. Nabeel'in ailesinin avukatına göre; dosya içeriğinde video görüntüleri, Nabeel’in odadan çıkarken ki fiziki durumuna dair görüntüler, otopsi raporu dahi infaz memurlarının yargılama gerektirecek kadar sorumluluğunu ortaya koymaktadır.
Nabeel’in anne ve babasının avukatları tarafından bu karara itiraz edilmiştir.
Aileden Erdoğan'a mektup: Adaleti beklliyorum
Yargı sürecini yakından takip eden Nabeel'in anne ve babası Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup yazarak, 10 yıl İsrail zindanlarında kalmış bir Filistinli olarak çocuğu büyürken yanında olamadığını, çocuğunun İsrail zulmü altında babasız büyüyen bir çocuk olduğunu, hayatta kalabilsin, özgürce yaşayabilsin diye onun annesi ile Türkiye’ye sığındığını ama Türkiye’de bu korkunç olay ile öldüğünü beyan etmiştir. Mektupta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen baba “Elem dolu yüreğimle, sizden hakikati ve adaleti bekliyorum” diyerek mektubunu Cumhurbaşkanına ulaştırmıştır.
İsrailli kişilerce "tehdit" iddiası
Öte yandan Nabeel'in babasının İsrailli kişiler tarafından aranarak tehdit edildiği ve sonunun oğlu gibi olacağı söylendiği iddia ediliyor
