Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, son dönemde Türkiye algısının bozulduğunu belirtti ve 'durup dururken bu noktaya gelinmediğini' söyledi. Şimşek, "Bizim gerçekliğimiz algımız kadar kötü değil, arzuladığımız kadar da iyi değil" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın katılımıyla yapılan Finans Forumu, Swiss Otel’de başladı.
Şimşek, burada yaptığı konuşmada "Son 15 yılda bir çok dış şok yaşadı ülkemiz. Türkiye’deki OHAL durumu, dünyadaki algısı, Türkiye’nin verdiği tepkiler, başına gelenlerle yakından ilgili durup dururken bu noktalara gelinmedi. Burada algı son dönemde bozuldu. Bu da gerçekliği kısmen etkiliyor" dedi.
Şimşek'in konuşmasından satırbaşları şöyle:
(Rıza Sarraf davasıyla ilgili olarak) "Davanın sadece bilinen kamu bankası (Halkbank) dışında orada da net olarak bu bankacılık sektörü ve ülkemiz için çok kritik. Bu belirsizlik ve etkisi bankaların kendi basiretsizliğinden kaynaklanmıyor. Sistem normal işini yapıyor belirsizlik etkilerse tabii ki biz gereken desteği sağlarız.
Bugün itibarıyla bir bankamız hariç hiçbir banka hakkında ABD Hazinesi'nin başlattığı bir bilgi talebi dahi yok. Sadece bir bankamızla ilgili, ki o konuda da açıklama yapıldı, bir bilgi talebi var.
"Şoklara karşı dayanıklılığımız artırabiliriz"
2000’lerin başında yapılan reformlarla temeller epey sağlamlaşmış şu an enflasyon, işsizlik, cari açık gibi temel sorunların olduğu ancak tüm bunlara rağmen uzun vadeli geleceği parlak olan ekonomiden bahsediyoruz. Yapısal reformlarla şoklara karşı dayanıklılığı artırabileceğimiz dönemdeyiz.
"Gerçekliğimiz algımız kadar kötü değil, arzuladığımız kadar da iyi değil"
Son 15 yılda bir çok dış şok yaşadı ülkemiz. Türkiye’deki OHAL durumu dünyadaki algısı Türkiye’nin verdiği tepkiler başına gelenlerle yakından ilgili durup dururken bu noktalara gelinmedi. Burada algı son dönemde bozuldu. Bu da gerçekliği kısmen etkiliyor. Bizim gerçekliğimiz algımız kadar kötü değil, arzuladığımız kadar da iyi değil. Bunu değiştirmek için reform dönemi.
"Kur gelişmeleri hane halkını olumlu etkiledi"
Bankacılık sektörü bilanço dışı ve içi kalemler itibariyle nötr bir döviz pozisyonuna sahip. Dolaylı olarak kur etkisi bilançoyu bir miktar etkilemesini beklersiniz. Döviz kredilerinde problemli döviz kredilerinin oranı yüzde 1 genel anlamda baktığında yüzde 3. Bankacılık sistemi bu portföyü iyi yönetmiştir. Hane halkının kur gelişmelerinde olsa olsa olumlu etkilendiğini söyleyebilirsiniz.
Dövizle borçlanma yasağı geliyor
Şimşek, çok yakında Türkiye'de makro ihtiyati çerçeve anlamında önemli bir yapısal reform yapacaklarını belirterek, "25.000 şirketimizin döviz yükümlülüğü var. Bu 25.000 şirketimizin 23 bininin döviz yükümlülüğü 15 milyon dolar ve altında. Bunlar nispeten küçük, kısmen orta ölçekli şirketler. 23.000 şirketin açık pozisyondaki payı yüzde 16 civarı. 2000 büyük firmanın ise payı yüzde 84 civarı. Biz ilk aşamada 2000 firmaya ilişkin veri toplamanın yasal altyapısını bu hafta oluşturduk. Bir çerçeve oluşturacağız. Bu küçük ve kısmen orta ölçeklilere biz doğrudan doğruya sınırlama getireceğiz. Niyetimiz şu; hane halkına aldığımız tedbire benzer bir tedbir alacağız" değerlendirmesinde bulundu.
