Gündem

Demirtaş'tan Erdoğan'a: Yargıtay Başkanı’nı mevsimlik işçi gibi çay toplamaya götürüyorsun

"Yargıtay Başkanı'nın hukuka saygısı var ise derhal istifa etmesi gerekiyor"

31 Mayıs 2016 15:46

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü'nün Roboski'de hayatını kaybeden Vedat Encü ile Yılmaz Encü'nün taziyesine gitmek isteyen ancak köye alınmamasına tepki göstererek, "Ferhat Encü'yü Roboski'ye almayanlar orada fazladır, vekilimiz değil" dedi. 

Rize'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çay toplamaya giden Yargıtay Başkanı'nı da eleştiren Demirtaş, "Yargıtay Başkanı’nın hukuka saygısı varsa derhal istifa etmelidir" ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da eleştiren Demirtaş, "Bir partinin genel başkanının kim olacağına karar veriyorsun, Yargıtay Başkanı’nı mevsimlik işçi gibi çay toplamaya götürüyorsun. Başkan olduğunda ne değişecek. Geçmiş tarihte ve yakın örneklerine baksınlar; başkan olursa da hesap vermekten kurtulamayacaksın. Bir gün muhakkak yargılanacaksın" diye konuştu. 

Çorum katliamında hayatını kaybedenleri anarak konuşmasına başlayan Demirtaş, “Çorum katliamını başlatan "Cami bombaladılar" yalanı Gezi'de ‘camiye ayakkabılarıyla girdiler’ yalanına ne kadar benziyor. Katliam hükümet programlarının gerçeğidir”  dedi.

Partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşan Demirtaş’ın konuşmalarından satırbaşları şöyle: 

"Dün Silopi’de bombalı saldırı meydana geldi. 4 Kişi hayatını kaybetti. Onlarca yaralı var. Biz bu tür saldırıları asla kabul etmiyoruz. Kabul edilemez bulduğumuzu ve en sert biçimde kınadığımızı belirtmek istiyorum.

Yine aynı saatlerde Roboski’de 2011’deki katliama benzer bir katliam gerçekleşti. 2 çocuk hayatını kaybetti. Roboski katliamının benzerinin gerçekleştirilmek istenen bu saldırıyı en sert biçimde kınıyoruz. Yaralılara acil şifa diliyorum.

Vahşetin bir diğer boyu, dünden bu yana vekilimiz Ferhat Encü, yüzde 90 oy aldığı kentine alınmıyor. Onu oraya almayanlar fazlalıktır, Ferhat değil. Ferhat oranın seçilmişidir. Halkın iradesine yönelik bu tutumu asla kabul etmiyoruz.

DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter’in 4 gündür gözaltına alındığı ve kaybedildiğine dair ciddi iddialar var. Valilik ve Jandarma yetkilileri bunu kabul etmiyor. Görgü tanıklarının bile sağ olarak gözaltına alındığına dair verdiği bilgilere rağmen ne olacağını bilemiyoruz. İçişleri Bakanlığı halen kendini bakan olarak görüyorsa bunu çözmek zorunda.  

Yüksek Seçim Kurulu da dâhil gerekli tüm kurumlardan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın diplomasına ilişkin açıklama bekliyoruz. Cumhurbaşkanımızın sahtekâr olmadığından, yükseköğretim mezunu bir cumhurbaşkanımız olduğundan emin olmak istiyorum. Bazen de diyorum üniversite mezunlarından ve akademisyenlerden bu yüzden mi bu kadar nefret ediyor olabilir mi; ‘ben okuyamadım bunlar nasıl okur’ diye.

Yargı kurumunun başkanlarının Cumhurbaşkanı ile Rize’de çay toplamanın neresi ortak programdır. Bizimle de gelin o zaman programlara. Pazar günü İstanbul mitingimiz var. Çay toplamakla daha eğlenceli olacaktır. Bizi tehdit ediyor, dokunulmazlıklar kaldırılacaktır diyor yargı üyeleri de alkışlıyor. Biz buna nasıl adil yargılama diyebiliriz. Sizin onurunuz incinmedi mi? Bizden çok sizin itiraz etmeniz lazım. Yargıtay başkanı sizi temsilen çay toplamaya gidiyor, onurlu yargıçların zoruna gitmiyor mu?

Cübbeleriyle birlikte hepsini yanında siyasetçi olarak gezdiriyor. Yargıtay Başkanı’nın hukuka saygısı varsa istifa etmesi lazım. Senin alkışladığın cümleler bizim ceza alacağımız cümlelerdir. Sen alkışlarken tarafsızlığını bitirdin, oyunu açıkladın. Yargıtay Başkanı ‘haklısın’ diyerek kararını açıkladı. Böyle bir adli düzende nasıl gidip yargılanacağız. Savcıların hali zaten ortadır. Kayseri’de parti binamıza saldırı yapılmış, avukatlarımız da eş genel başkan hakkında suç duyurusunda bulunmuş, Kayseri Savcısı ise ben ve Figen hanım hakkında soruşturma açmış fezleke hazırlanmış. Kamu görevlisine iftira suçu işlemişiz güya. Bu savcı işte şuanda bize dava açacak. 

Komedyenseniz gidin komedyenliğinizi yapın. Savcıysanız da savcılığınızı yapın. Sözde sivil Cuma namazları kılınmış. Savcı artık namaz sözde mi, dua sözde mi değil mi diye buna karar veriyor. Tarihte bir ilk sanırım, Cuma namazı vaazı hakkında hazırlanmış.

Dengir bey hakkında fezleke gönderdiler, önümüzdeki Ağustos ayında suç işleyecek diye. Biz yargılanmaktan cezaevinden korkmuyoruz. Biz ülkemizde adil ve bağımsız bir yargı olsun diye çok uğraştık. Cumhuriyet tarihinde tek bir bağımsız yargı yoktur.

Şimdi AYM’nin HDP’yi korumasını istemiyoruz, AYM’nin hukuku korumasını istiyoruz, demokratik düzene inancın ve umudun korumasını istiyoruz. Bizden çok AYM’nin misyonunu yerine getirmesi için bu tarihi bir sorumluluktur. Ben kişi olarak da halen umudumu koruyorum. Yargı kendi içinde ciddi bir reform yaşamazsa bizim siyasetçiler olarak verdiğimiz mücadele yarıda kesilecektir. Kirli ittifaklar şimdiden konuşuluyor. İsmine başkanlık diyerek, diktatörlüğü getiremezsiniz. Biz demokrasi istiyoruz. Başkanlık sistemi gelirse ülke kurtulacak yalanına inanmamalıdır. Başkan olunca tam olarak hangi yetkileri olacak. Bugünden farklı ne yapacak.

 

 

‘Yargıtay Başkanı’nı mevsimlik işçi gibi çay toplamaya götürüyorsun’

 

 

Bir partinin genel başkanının kim olacağına karar veriyorsun, Yargıtay Başkanı’nı mevsimlik işçi gibi çay toplamaya götürüyorsun. Başkan olduğunda ne değişecek. Geçmiş tarihte ve yakın örneklerine baksınlar; başkan olursa da hesap vermekten kurtulamayacaksın. Bir gün muhakkak yargılanacaksın.

Her şeyi ele geçirdi bir tek başkanlığını ilan etmesi kaldı. Başkanlığını ilan etmesiyle ülke karanlığa gömülecek. Ancak  bir tek direnenler kalacak.  "