Gündem

Sedat Peker, ÖSO'ya çelik yelek gönderdi: Maddi destek için lobi çalışmaları yapmalıyız

Peker gönderdiği yeleklere kendi adı ve soyadının baş harflerini koydurdu

19 Mart 2018 12:46

suç örgütü liderliğinden yargılanan Sedat Peker, TSK'nın beraber Afrin'e yönelik olarak operasyon başlattıığı Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) çelik yelek gönderdi. 

Çelik yeleklerde, Sedat Peker’in “SP” şeklinde kısaltmasının yer alması dikkat çekti.

Peker ise yazılı açıklamada bulunarak “Suriye’de savaşmak için o bölgeye geçen mücahid kardeşlerimizle görüştüğümde Özgür Suriye Ordusu’nun fazlaca şehit vermesinin sebebini tartışmıştık. Çelik yeleklerinin yeterli sayıda olmadığını, mevcut olanların da içine çelik plaklar dizilmiş kumaş yelekler olduğunu öğrenmiştim. Bu yelekler çok ağır oldukları için onları giyip kırsalda gerilla savaşının yapılabilmesinin mümkün olmadığını söylüyorlardı” ifadelerini kullandı.

“Bu konu ile ilgili yaptığım araştırmalarda yurtdışında yeni bir ürünün bulunduğunu seramik olduğu için en fazla 1- 2 kilo ağırlık tuttuğunu ancak fiyatı pahalı olduğu için çok fazla rağbet görmediğini söylediler” diyen Sedat Peker açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Maddi destek sağlanması için lobi çalışmaları yapmalıyız"

“Biz olayın maddi boyutunun Yüce Allah’ın izniyle sağlayabilmiş olsak da bu sefer bu tarz ekipmanlarla ilgili Türkiye'ye uygulanan gizli bir boykotla karşılaştık. Ancak Yüce Allah’a şükürler olsun ki arkadaşlarımız yılların sağlamış olduğu tecrübeyle bu sorunu da aştılar. Şu anda çelik yeleklerin nakliyesi hızlı bir şekilde başladı.

Yine o bölgedeki dostlarımızla konuşmalarımızda en fazla ihtiyacın pick-up tarzı araçlar olduğunu öğrendik. Yüce Allah’a şükürler olsun ki onların da satın alım anlaşmalarını tamamlayarak kısa bir süre içersinde bölgeye ulaştırabilecek duruma geldik.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere milli silah sanayini savunan devlet büyüklerimize karşı her platformda destek olacak sözler söyleyerek bu alana bütçeden biraz daha fazla maddi destek sağlanması için lobi çalışmaları yapmalıyız. Aksi takdirde kısa bir zaman diliminde milli savunma sistemimizi oluşturamazsak gelecek yıllarda evlatlarımızın ve torunlarımızın bu coğrafyada huzur ve güven içersinde yaşamalarını maalesef ki sağlayamayız.”