T24 Haber Merkezi
Ankara’da gece 01:30 sıralarında seçim çalışması yapan Saadet Partili bir gruba MHP’liler saldırdı. Gerginliğin büyümesi üzerine olay yerine gelen Ankara milletvekili adayı Mehmet Fethi Öztürk’ün de aralarında bulunluğu Saadet Partili 7’si ağır 15 kişi yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren MHP’lilerin başında Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya’nın bulunduğu kaydedilirken; MHP’den yapılan açıklamada partililerin ‘meşru müdafaa’ hakkını kullandığı savunuldu.
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen’in Twitter’da yaptığı paylaşımdaki “Saadet'lilere saldırıyla ilgili bazı MHP'liler özürü kabahatinden büyük açıklamayla ‘biz sizi HDP'li sandık’ demiş” iddiası da Saadet Partisi yetkilileri tarafından teyit edildi. Bilgen, “Her türlü provakasyona karşı sorumluluk ve dikkatli olma çağrısı yapıyoruz” çağrısında da bulundu.
Kılıçdaroğlu: Böyle bir tablo Türkiye önüne konulacaksa çok vahim
HDP’li Bilgen’in sorumluluk çağrsının yanı sıra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da hastanedeki Saadet Partilileri ziyaret etti. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök’le birlikte hastaneye giden Kılıçdaroğlu, “Hepimiz siyaset yapıyoruz. Demokratik ortamda siyaset yapmak, düşüncelerinizi ifade etmek, inandığınız düşünceleri şu veya bu şekilde kamuoyu duysun diye pankartlar, afişler asmak siyasetin geleneğidir. Şiddet uygulamak, insanları sopayla dövmek, gecenin bir yarısında 10-20 kişi baskın düzenlemek, insanları yaralamak doğru değil" açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu, "Türkiye’nin bunları aşması lazım. Böyle bir tablo Türkiye önüne konulacaksa bu gelecek açısından da çok vahim. Geçmişte buna benzer acı olaylar yaşadık. Türkiye’nin bu acı olayları yaşamaması lazım. Bütün siyasal partiler demokratik ortamda düşüncelerini özgürce ifade edebilmeli. Hangi parti olursa olsun. Hepsine saygı duyuyoruz ama bu saygının ölçüsü şiddetin olmamasına bağlıdır. Benzer bir tabloyu Türkiye’nin yaşamaması lazım. En büyük dilek, arzumuz bu” diye ekledi.
Karamollaoğlu: Saldıranlar SP'li gençler olsa karşı tarafta da birkaç tane yaralı olurdu
Hastaneye giden bir diğer isim de Saadet Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı ve parti lideri Temel Karamollaoğlu oldu. Saldırıyı, ‘ayıp ve vicdansızlık’ olarak nitelendiren Karamollaoğlu, şunları söyledi:
“Gece 1.30’dan sonra üzüntülü bir olayla karşı karşıya kaldık. Gençlerimiz bayrak asarken maalesef bir saldırıya uğradılar. Saldıranlar da haksızlıklarını ortadan kaldırmak için gerekçe üretti. Bayrak indirme diye bir şey yok. Bir tane bile MHP bayrağı indirilmemiştir. Hatta gençlerimiz o kadar titizlik göstermiş ki MHP bayrakları sağlı sollu asıldığı için bayrakları sadece orta refüje asmışlar. Sanki bayrak indiriliyor gibi bir hava estirilmiş maalesef gençlerimize hunharca saldırılmış.
Saldıranlar Saadet Partili gençler olsaydı herhalde karşı tarafta da bir kaç tane yaralı olurdu. ‘Biz babayiğit adamlarız vururuz kırarız’ diyorlarsa o da onların meslekleri, bir şey diyecek halimiz yok. Ama ayıptır, vicdansızlıktır.”
Ankara Valiliği: Öztürk hakkında gözaltı kararı çıkarıldı
Ankara Valiliği’nden yapılan açıklamada, yaşananların ‘bayraklarının indirilmesinin ardından MHP’lilerin olaya müdahale etmesi’yle başladığı belirtilirken; Öztürk’ün kendisine ait tabancayla havaya ateş açtığı belirtildi. Cumhuriyet Savcısı’nın talimatıyla 5 kişi hakkında adli işlem başlatıldığı, 4 kişinin ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldığı; Öztürk hakkında ise gözaltı kararı çıkarıldığı ifade edildi.
Öztürk’ün havaya ateş açtığını teyit eden Saadet Partisi yetkilileri ise, MHP grubunun Saadet Partisi üyelerinin kafasına silah dayadığını, Öztürk’ün de kalabalığı dağıtmak için silahını kullandığını söyledi. Karamollaoğlu da bir kişinin silahını çekip havaya ateş ettiğimi doğrulayarak, “Saldırı ile ölümle karşı karşıya hissediyor kendisini. Bunu da büyütmek kabul edilebilir bir şey değil. Ben eminim ki gerekli tahkikat yapıldıktan sonra gerçekler ortaya çıkacak. Ama seçime giderken, insanlara saldırmak, yaralamak ardından da kalkıp sanki haklıymış gibi müdafaa eder hale düşmek… Polisin kılı bile kıpırdamıyor. Ümit ediyorum Ankara Valisi, İçişleri, Başbakan da biraz daha hassasiyet gösterir. Bu hadiselerin tekerrür etmemesi için herkesin mutedil olması itidale gelmesi icap eder. İnşallah tekerrür etmez” dedi.
"Dövdükten sonra, ‘Ne oldu’ diye soruyorlar"
Saadet Partisi Ankara İl Seçim Karargah Başkanı Selim Aydın ise dün gece neler yaşandığını şöyle anlattı: “Saldırıyı yaklaşık 30 MHP’li gerçekleştirdi ve polisler yaralılara müdahale etmek için gelen ambulansın 20 dakika olay yerinden ayrılmasına izin vermedi. MHP’li Mevlüt Karakaya ve ekibindeki arkadaşlar, bizim arkadaşların MHP pankartlarını yırttığı iddiasıyla arkadaşlarımızı darp etti. Olay şöyle gerçekleşiyor; Bizim arkadaşlarımız pankartları taşırken bir anda Devlet Bahçeli’nin makam arabası yanlarından geçiyor.
5 dakika sonra bir ekip geliyor ve bizim arkadaşları dövüyorlar. Dövdükten sonra, ‘Ne oldu’ diye soruyorlar. Bizimkiler de ‘İndirmedik pankartlarınızı’ diyor. MHP’liler ‘Bu yerdeki pankartlar ne o zaman’ diye sorunca bizimkiler de Saadet Partisinin pankartları olduğunu söylüyor. Bunun üzerine MHP’liler de, ‘Yanlışlık oldu’ diyor.
“Biz olay uzamasın diye arkadaşları götürmeye çalışırken bir anda 25-30 kişi gelip sorgusuz sualsiz bize vurdu. İnanın sayısını saymakla güçlük çektim. Öyle bir noktaya geldi ki silah çekip ağızlarımıza dayadılar. Öldüresiye darp edilen bizim arkadaşlar, gözaltına alınıp karakola götürülen de bizim arkadaşlar. Olay yerine gelen sağlıkçılar bile yaralılarımız için diyor ki, ‘Bu adamın durumu ağır, hastaneye götürülmesi’. Buna rağmen polisler, ‘Amir emri var gönderemeyiz’ diyor. İl Başkanımız Fatih Bey gelip ‘Siz ne yapıyorsunuz?’ dedikten 20 dakika sonra ambulansın gitmesine izin veriliyor.”
MHP: Ülküdaşlarımız meşru müdafaa haklarını kullanışlardır
MHP Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ’un imzasıyla yapılan açıklamada ise “İçinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayında, Saadet isimli küçük ve önemsiz parti mensupları partimizin afişlerini indirmişlerdir. Bu durumu gören yoldan tesadüfen geçmekte olan ülküdaşlarımız kendilerini ikaz etmişler ancak grup başta sopa, tekme ve yumruklarla cevap vermiş, karşılık alınca silaha sarılmış ve arkadaşlarımıza ateş etmişlerdir. Ülküdaşlarımız da meşru müdafaa haklarını kullanışlardır” ifadelerine yer verildi.