Kültür-Sanat

Prof. Nilüfer Göle'ye 'Yeni Avrupa Elçisi Büyük Ödülü'

Prof. Göle'nin "Gündelik Avrupalı Yaşamda Müslümanlar" kitabı, ödüle layık görüldü

24 Mayıs 2017 22:44

Sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Göle, "Gündelik Yaşamda Avrupalı Müslümanlar" adlı kitabı ile "Yeni Avrupa Elçisi Büyük Ödülü"ne layık görüldü. Ödül, Avrupa Dayanışma Merkezi ve Polonya Jan Nowak-Jeziorański Doğu Avrupa Koleji tarafından veriliyor.

"Yeni Avrupa Elçisi Büyük Ödülü"  isimli kitap ödülü, bu sene 25-27 Mayıs günlerinde Gdansk’ta Avrupa Dayanışma Merkezi Müzesi'nde düzenlenecek olan Avrupa Üstüne Düşünceler Forumu'nda Nilüfer Göle’ye takdim edilecek.

Bu sene altıncısı verilen bu ödül her yıl Avrupa Dayanışma Merkezi ve Polonya Jan Nowak-Jeziorański Doğu Avrupa Koleji Avrupa konusunda fark yaratan ve lehçede yayınlanmış kitaba ve onun yazarına takdim ediliyor.

Bu ödüle layık görülen Nilüfer Göle’nin "Gündelik Avrupalı Yaşamda Müslümanlar" adlı kitabı Almanca, Fransızca, İngilizce ve Lehçe dillerinde yayımlanmıştı.

Kitap hakkında

Göle’nin “Gündelik Yaşamda Avrupalı Müslümanlar” kitabının tanıtımı şöyle:

Ocak 2015'te Paris'te girişilen cinayetler haklı olarak büyük bir tepki doğurdu ama aynı zamanda Müslümanların Avrupa'daki varlığına dair kamuoyunda yer alan önyargıları ve kafa karışıklığını da artırdı. Şimdi Avrupa'da en çok ihtiyaç duyulan şey, Müslümanların varlığını "zıt kategoriler" vasıtasıyla düşünmeyen bir sağduyu geliştirmek. 

2009-2013 yıllarında Avrupa'nın 21 kentinde göçmen "sıradan Müslümanlar" ile onların Müslüman olmayan komşuları ve hemşerileri olan "kökten" Avrupalıları yüz yüze tartışma toplantılarında biraraya getiren saha araştırmasının sonuçlarını yorumluyor Nilüfer Göle. Araştırmanın amacı, sokakta kılınan namaz, minareler, camiler, Danimarka'da yayımlanmış karikatürler, kadınların başörtüsü ve çarşafı, şeriat, helal gıda ürünleri, bazı sanat yapıtları, Yahudiler ve Yahudilikle ilişkiler gibi konularda Avrupa kamu alanında ortaya çıkmış çeşitli tartışmalara verilen tepkileri soruşturmaktı. 

Göle, tercih ettiği özgün araştırma yöntemi sayesinde pek çok basmakalıp düşünceyi sarsıyor ve bütün bu tartışmaların aslında alternatif bir kamusal kültürün ortaya çıkmasına paradoksal biçimde katkıda bulunduğunu gösteriyor: İslami hiphop'tan "helal jambon"a varıncaya dek günümüzün Avrupa Müslümanları, modern yaşam biçimlerini İslam'a uygun biçimde yapılandırıyorlar ve bu yapılandırma Avrupa'nın kültürel değerleriyle çelişkili değil. "Avrupa'nın ve İslam'ın iç içe girerek yarattığı bu kültürel melezlenmenin hem Cihatçı hem İslamofobik düşmanları var. Ancak umutlu olabiliriz. Bunların yarattığı kangrene karşı en etkin panzehir toplum inşasının potansiyelinde, farklılıklardan kolaj yapmak yerine onları halı gibi dokumakta yatıyor. Avrupa'nın istisnai özelliği yaratıcı özgürlüğünde, kendini Öteki ile her daim yeniden icat etme kapasitesinde aranmalıdır."