Gündem

Okurlar, gazeteciler, milletvekilleri Cumhuriyet için bir arada

Birçok basın örgütü, destek için çağrıda bulunmuştu

31 Ekim 2016 21:47

Gazete okurları, DİSK Basın İş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) tüm çağrısıyla gazeteciler Cumhuriyet gazetesinin önünde toplandı.

Çağrı üzerine birçok vatandaş da, Cumhuriyet Gazetesi'ne başlatılan operasyona tepki götererek "Faşizme karşı omuz omuza" sloganlarıyla Şişli'deki Cumhuriyet Gazetesi önüne geldi.

Cumhuriyet yöneticileri, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve Yayın Koordinatörü Kadri Gürsel'in gözaltına alınmasından sonra gazeteye destek büyüdü.

STK'lar, siyasi partiler, basın örgütleri ve haber alma hakkına sahip çıkan yurttaşlar Cumhuriyet'i yalnız bırakmadı. Gazete önündeki kalabalık da dakikalar geçtikçe arttı.

"Tek yol omuz omuza mücadele etmek"

Bina önünde bulunan HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, "Dün Gülten Kışanak, Fırat Anlı ve Ayla Akat Ata için Şişli Meydanı'ndaydık. "Susma sustukça sıra sana gelecek" demiştik. Bu sözü daha önce Kürt illeri yakılırken,insanlar öldürülürken söylemiştik. Faşizme karşı omuz omuza olmalıyız demiştik. Bugün hala evinde oturanlar, kendine dokunulmayacağını sananlar yanılıyor. Bunu alt etmenin tek yolu faşizme karşı omuz omuza mücadele etmek" ifadelerini kullandı.

DİSK Genel Sekreteri Çerkezoğlu: Cumhuriyet'in tek satırı etmezsiniz

Cumhuriyet’e yapılan operasyona karşı dayanışma konuşması yapan Arzu Çerkezoğlu, "Sizin o çamur medyanızın 100 gazetesi birleşse Cumhuriyet gazetesinin bir satırı olamazsınız" dedi.

Çerkezoğlu, şöyle konuştu:

"Bugün sabah saatlerinde yönetici ve yazarları gözaltına alınan Cumhuriyet gazetesi ile dayanışmak için emek ve meslek örgütleri olarak buradayız. Bugün bu ülkeyi yönetenler adım adım karanlığa ve karabasana doğru götürüyor. Daha iki gün önce yayınlanan iki KHK ile yeni baskı sisteminin önü açıldı. Birçok gazete kapatıldı. Bugün bu ülkeyi yönetenler biliyorlar ki baskı ve şiddet olmadan iktidarlarını sürdürme şansı yoktur. Bütün bu yaptıkları kendi iktidarlarını sürdürmek içindir. Çaresizliktendir, zavallılıklarındandır. Bugün bu ülkeyi yönettiği zannedenlere söylüyoruz. Sizin yüz taneniz Gültan Kışanık'ın tırnağı edemezsiniz, sizin o çamur medyanızın 100 gazetesi birleşse Cumhuriyet gazetesinin bir satırı olamazsınız"

HDP’li Paylan: Cumhuriyet, Saray’ın işlediği suçları gösteren bir kurumdur

Cumhuriyet gazetesi önünde Halkların Demokratik Partisi (HDP) adına HDP İstanbul İl Başkanı Doğan Erbaş ve partinin İstanbul milletvekili Garo Paylan bir açıklama yaptı. Erbaş, gazetenin “Darbe yine muhaliflere” manşetli güncel sayısını göstererek operasyonun neden yapıldığını bu manşetin açık bir şekilde gösterdiğini belirtti. Erbaş,  Diyarbakır Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın ilk sayfadaki haberini de göstererek “Bu açık faşizmden, kesintisiz darbelerden farklı düşünen herkes zarar görüyor. HDP olarak tüm demokrasi güçlerini Cumhuriyet’le dayanışmaya çağırıyoruz” dedi. Erbaş, gözaltına alınan yazarların ve yönetim kurulu üyelerinin acilen serbest bırakılmasını talep etti.

İstanbul milletvekili Garo Paylan ise AKP’nin 16 ay önce barış sürecini sona erdirip darbe sürecini başlattığını; pek çok suç işlediğini, bu suçların görünmemesi için de medya kuruluşlarına hiza vermeye çalıştığını belirtti. Paylan şunları söyledi:

“Cumhuriyet de Sarayın işlediği suçları gösteren bir kurumdur. 12 Eylül darbesinde de böyle olmuştur. O dönemde gözaltına alınan pek çok yazar ve gazeteci vardı, onlardan biri de Aydın Engin’dir. Bugün Aydın abimizi tekrar gözaltına aldılar. Bu da darbe geleneğinin bir parçasıdır. Bugün ses vermezsek sıra ses vermeyenlere de gelecek. Artık sessiz kalma zamanı değil. Yenikapı ruhu hepimiz için artık bir tuzruhu haline gelmiştir. Ve hepimizin hayatını körleştiriyor. O faşizan birliği artık yok edip bütün demokratların bir araya gelip ses verme zamanıdır.”

Paylan, kendine demokrat diyen herkesi tepkisini ortaya koymaya çağırdı.

CHP İstanbul İl Başkanı: Gazetenin önünde nöbet tutacağız

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat Türkiye’de toplumsal muhalefetin ve basının susturulması ile ilgili adeta bir kampanya başlatıldığını belirtti. Sivil, faşist bir darbeye karşı adım adım ilerlendiğini dile getiren Canpolat, “ Her gün aydın, ilerici solcuların içeriye atılmasına CHP olarak artık göz yummayacağız. Madem siz parlamentoyu devre dışı bıraktınız o zaman biz CHP olarak halkla, ötekilerle, dışlananlarla birlikte Cumhuriyet Gazetesi’nin önünde nöbet tutacağız. Size karşı toplumsal muhalefeti başlatacağız” ifadelerini kullandı.

“CHP olarak susmayacağız”

Sokakla bütünleşerek bu gerici, darbeci anlayışa karşı mücadele edeceklerini söyleyen Canpolat, “ Cumhuriyet Gazetesi’nin daha dün Ergenekon adı altında İlhan Selçuk’un tutuklandığı günüde böyle hatırlıyoruz. Şu bilinmelidir ki biz artık bu sivil darbelere karşı CHP olarak susmayacağız sizin gibi düşünmeyeceğiz. Özgürlükten, demokrasiden, barıştan yana mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Geçen gün Aydın’da genel başkan yardımcımıza silah sıkanlar CHP’yi bastırıp etkisiz hale getirmek istiyorlar biliyoruz. Başkanlık sistemini referanduma götürmek istediklerini de biliyoruz. Şartlar ne olursa olsun biz bu referandumda toplumsal güç olarak demokrasiden yana olarak hayır diyeceğiz” açıklamalarını yaptı.

Canpolat’ın yanı sıra CHP milletvekilleri Erdoğan Toprak, Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Dr. Ali Şeker, Barış Yarkadaş, Süleyman Çelebi ve Selina Doğan da Cumhuriyet gazetesine dayanışma ziyaretine gitti.

“Biz Cumhuriyet’iz boyun eğmeyiz”

Cumhuriyet adına açıklama yapan köşe yazarı Ayşe Yıldırım ise yöneticilerimizin hepsinin gözaltına alındığını belirterek, “Ama bilmiyorlar biz bu baskılarla çok karşılaştık. Soruşturmalara davalara boğuldu. Hiçbirinde boyun eğmedik. Hep şunu söyledik ‘Biz Cumhuriyet’iz boyun eğmeyiz’. Bu kez de yine aynı şeyi yapacağız. Bu Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik darbe girişimidir diyeceğim ama sadece Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik değil halkın haber alma hakkına yönelik darbe girişimidir. Halkın ve basın çalışanları olarak sizin hem mesleğinize hem haber alma ve verme hakkını savunmak için dayanışmaya davet ediyorum” dedi.