Gündem

Odatv davası: Ahmet Şık "Cemaate destek veren Erdoğan yargılanmalı" dedi, salonda tartışma çıktı

Yalçın Küçük: Parayı kazanan Soner Yalçın ama ben birinci sanığım

21 Eylül 2016 13:56

Odatv davasının bugünkü duruşmasında söz alan gazeteci Ahmet Şıksoruşturmayı yürüten Gülen cemaati mensubu polis, hâkim ve savcıların tutuklu ya da firari olduğunu hatırlattı, "Bu cemaate destek veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da yargılanmalı" dedi. Mahkeme başkanı ise bu sözlerin mahkemenin konusu olmadığını ifade ederek, tutanağa geçmedi. Bunun üzerine tartışma yaşandı. Mütalaasını hazırlaması için savcıya süre veren mahkeme heyeti, duruşmayı 21 Ekim saat 10.00'a erteledi.

 

İstanbul Çağlayan Adliyesi’ndeki 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, 13 sanıklı Odatv Davası’na bugün devam edildi.

Gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın ile Yalçın Küçük ve eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın aralarında bulunduğu 13 sanıklı davanın özel yetkili mahkemelerin kapatılmasının ardından yeni mahkemesinde 6. duruşması yapıldı.

İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Yalçın Küçük, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, gazeteciler Ahmet Şık, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Nedim Şener ile Coşkun Musluk ve Sait Çakır hazır bulundu. Mahkeme Başkanı İbrahim Lorasdağı, duruşma savcısının ve kendisinin mahkemede yeni görevlendirildiğini açıkladı.

Duruşmada söz alan Ahmet Şık, "Bizi gözaltına alan ve sorgulama işlemini başlatan Zekeriya Öz şu anda firarda. Tutuklayan hakim İbrahim Balık şu anda cezaevinde. İddianameyi yazan Cihan Kansız firarda. Bizi daha önce yargılayan mahkeme heyeti başkanı Mehmet Ekinci de firarda. Diğer üyelerde tutuklanmıştır. Bu komplonun yürütücüsü olan polislerin büyük bir kısmı da cezaevinde ya da firardadır. Durum açıklığa kavuşmuştur. Çete faaliyeti yürüten Gülen ekibinin tüm destekçilerinin cezalandırılmasını istiyoruz ve suç duyurusu yapılmasını istiyoruz. Bu cemaate destek veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 
 da yargılanmalı. Bizim yönümüzden de beraatimizi istiyoruz" diye konuştu.

 

Yalçın Küçük: Neden itiraz etmiyorsunuz?



Sanıklardan Yalçın Küçük de öğrencilik yıllarından bu yana demokrasi mücadelesi içinde olduğunu belirterek, "1959 yılında Sansaryan Han'da ilk kez gözaltına alındım. Orada 24 saat yattım. Çocuktum Daha sonrada bu mücadeleme devam ettim. Ben alaylı hukukçuyum. Hayatımın değişik dönemlerinde o kadar çok yargılandım ki..." dedi.

"
Teşebbüs deyip darbe gibi hareket edemezsiniz, asıl darbeyi yapamazsınız. Bu gidişle davalar yurtdışında yapılacak. Yurtdışına gidenler 15 Temmuz öncesi gittiler. Demek ki bir şey var.  Öğrencilik hayatım ve eğitim hayatım hep birincilikle geçti. Bu dosyada da (Odatv davası) birinci sanık olarak gösterilmekteyim. Parayı kazanan Soner Yalçın, birinci sanık ben. Ergenekon davasında birinci sanık olarak gösterilmekteyim" diyen Yalçın Küçük, sanık kürsüsünden sanıklara dönerek "Neden itiraz etmiyorsunuz" diye seslendi. Yalçın Küçük'ün bu sözleri duruşma salonunda gülüşmelere neden oldu.


 

Nedim Şener: Bu tiyatronun bitmesini istiyoruz
 


Nedim Şener de, "Ben bu dava açıldığı vakit duruşmada mahkeme salonunda 'Tiyatroya hoşgeldiniz' şeklinde bir ifade kullanmıştım. Bu davanın gerek açılma süreci gerekse yürütülme süreci iddialar deliller anlamında adeta bir tiyatro sahnelenmektedir. Biz yargılanan kişiler olarak ben ve diğer arkadaşlarım bu tiyatronun bitmesini istiyoruz. Ergenekon ana davasında bizimle ilgili herhangi bir iddia ve delil olmadığı halde bir şekilde bize de suçlama yapılmıştır. Ben Hrant Dink Cinayeti ile ilgili bir kitap yazdım. Bu nedenle benim hakkımda bu suçlamanın yapıldığı düşünmekteyim. Benim hakkımdaki soruşturmayı yapan emniyet görevlilleri ve Cumhuriyet Savcılarının bir kısmı cezaevinde bir kısmı da kaçak durumdadır. Ayrıca Hrant Dink Cinayeti ile ilgili kamu görevlilerinin yargılandığı dosyada tanık sıfatıyla ifade vereceğim. O tarihe kadar ve en kısa sürede bu davanın olumlu veya olumsuz bir şekilde neticelenmesini talep ediyorum" şeklinde konuştu. 

 


Savcı süre istedi

 

Duruşma Savcısı Kamil Ertuğrul da dün İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşma savcısı olarak görevlendirildiğini ve dosyayı incelemek ve mütalaa hazırlamak tarafına için süre verilmesini istedi.


Mütalaasını hazırlaması için savcıya süre veren mahkeme heyeti, duruşmayı 21 Ekim saat 10.00'a erteledi.

 

 

İlgili Haberler