Gündem
BBC Türkçe

Noel pazarı saldırısı şüphelisi 'gözetim altındaydı'

Berlin'deki saldırıyla ilgili olarak aranan Tunuslu Anis Amri'nin polis tarafından takip edildiği fakat 'yalnızca uyuşturucu ticareti yaptığı' gerekçesiyle takibin sonlandırıldığı ortaya çıktı

22 Aralık 2016 18:31

Berlin'de Pazartesi akşamı düzenlenen Noel pazarı saldırısıyla ilgili aranan Tunuslu Anis Amri'nin bu yıl Alman polisi tarafından silah satın alabilmek için soygun planlama şüphesiyle izlendiği belirtildi.

Yabancı basına yansıyan haberlere göre 24 yaşındaki Amri hakkındaki gözetim, kanıt yetersizliği nedeniyle kaldırıldı.

Amri, Almanya'ya gelmeden önce İtalya'da kundaklama suçundan dört yıl hapis yatmıştı.

Berlin'deki bir Noel pazarına tır ile düzenlenen saldırıda 12 kişi aracın altında kalarak yaşamını yitirmiş, 49 kişi de yaralanmıştı.

Aracın içinde oturma izni belgesi bulunan Anis Amri hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.

Alman yetkililer, Amri'yi ihbar edenlere 100 bin euro (yaklaşık 370 bin TL) ödül verileceğini açıkladı.

AB çapında insan avı başlatıldıAlmanya'da tır saldırısını IŞİD üstlendi

Saldırganın aracı ele geçirmek için Polonyalı sürücü Lukasz Urban'ı silah ve bıçak darbeleriyle öldürdüğü de ortaya çıkmıştı.

Bu yüzden Amri'nin sürücüyle boğuşurken yaralanmış olabileceği belirtiliyor.

Alman polisi bu sabah, Amri'nin zaman zaman yaşadığı Dortmund'da bazı baskınlar düzenledi, iki apartmanda dört kişiyi gözaltına aldı.

Basılan apartmanlardan birinde yaşayanlar Alman basınına, Amri'yi tanıdıklarını söyledi.

Tarlaların yakınlarında tek başına duran bir binanın basit, öğrenci yurdu gibi hazırlanmış iki katında 16 erkek göçmen yaşıyor.

Hepsinin kapısını tek tek çalıyorum.

Irak ve Arnavutluk kökenli sığınmacılar, burada kısa süredir bulunduklarını, Anis Amri'yi tanımadıklarını söylüyor.

Amri'nin fotoğrafını gösterdiğimde "Yüzü hiç tanıdık gelmedi" diyor Arnavutluklu Andi, "Ama diğer sığınmacı arkadaşlarla saldırı hakkında konuşuyorduk. Herkes çok üzgün ama kimse onu pek tanımıyordu".

Koridordaki duvarda bir gamalı haç grafitisi var. Göçmen karşıtı duyguları yansıtan bu grafitinin bölgedeki halk tarafından iki ay önce yapıldığını söylüyor göçmenler.

Kampın, adını gizli tutmak isteyen gece yöneticisi ise Amri'yi görür görmez tanıdığını söylüyor:

"Burası küçük bir yer. Burada kalan herkesi tanırım."

Görevli, Amri'nin kısa bir süre kaldıktan sonra ortadan kaybolduğunu söylüyor.

Kampı ziyaret ettiğimiz akşam, sabah saatlerinde polisin kampa gelerek arama yapmaya çalıştığını ama arama izni için yanlış belge hazırladıkları için arama yapamadan geri döndüklerini de öğreniyoruz.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, saldırıyla ilgili gelişmeleri değerlendirmek için bir güvenlik zirvesi topladı.

Alman yargısı içindeki kaynaklar, Almanya'ya geçen yıl gelen Anis Amri'nin Mart'tan Eylül'e kadar gözetim altında tutulduğunu belirtiyor. Gözetimin gerekçesi ise "bir saldırıda kullanmak için otomatik silah alacak parayı edinmek amacıyla soygun planlama şüphesi.

Bu süre boyunca Amri'nin yalnızca bir parkta uyuşturucu ticareti yapması ve Berlin'de bir bar kavgasına karışması nedeniyle polisler Amri'yi takip etmeyi bırakmıştı.

Almanya İçişleri Bakanı Ralf Jaeger, güvenlik güçlerinin Amri hakkındaki bulgularını Kasım ayında Birleşik Terörle Mücadele Merkezi'ne ilettiğini söyledi.

Alman Suddeutsche Zeiting gazetesi ise şüphelinin Abu Walaa adıyla bilinen ve Kasım ayında tutuklanan Ahmet Abdülaziz A adlı bir vaizin etrafındaki ilişki ağının içinde olduğunu yazdı.

Polisin yayımladığı bir belgede ise Tunus doğumlu Amri'nin bazen kendini Mısırlı veya Lübnanlı olarak tanıttığını ve 6 farklı takma isim kullandığı belirtildi.

Anis Amri'nin babası ve güvenlik kaynaklarının verdiği bilgilere göre Amri:

Anis Amri'nin Tunus'taki kuzeni Abdülkadir Amri Fransız haber ajansı AFP'ye, kuzeninin fotoğrafını medyada gördükten sonra gözlerine inanamadığını anlattı:

"Şok içindeyim. Onun bu suçu işlediğine inanamıyorum! Ama eğer gerçekten o yaptıysa en ağır cezayı hak ediyor."

 

Alman basınındaki bilgilere göre savcılar, tırın Pazartesi öğleden sonra Kuzeybatı Berlin'deki bir endüstriyel bölgede park halindeyken kaçırıldığını söylüyor.

Tırın Polonyalı şoförü Lukasz Urban, İtalya'dan getirdiği çeliklerin teslimat günü Salı'ya ertelendiği için parkta beklemeye karar vermişti.

Aracın içindeki GPS'ten alınan verilerin, aracın önce park alanında "sanki biri tırı sürmeyi öğrenirmişçesine" küçük hareketler yaptığı, ardından yerel saatle 19:40'te yola çıktığını gösterdiği ortaya çıktı.

Saldırının ardından ölü, yaralı ve kayıp sayıları da netleşmeye başladı:

Tır şoförü Lukasz Urban'ın otopsi raporu, Urban'ın araç Noel pazarına girene kadar hayatta olduğunu ve saldırının sonlanmasının ardından silahla vurularak öldürüldüğünü izlenimi uyandırıyor.

Olay yerinde herhangi bir silah bulunmamıştı.

Alman polisi, kendilerine gelen yüzlerce ihbarı ve tırdaki DNA kalıntılarını incelemekte olduklarını açıkladı.

Saldırıyı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü üstlenmişti.

Savcı Peter Frank da savcılara, saldırının yöntemi itibarıyla radikal İslamcıları işaret ettiğini söylemişti.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir