Gündem

Necmiye Alpay: Üye olduğum tek örgüt Barış Vakfı, çabam Kürt sorunun barışçıl çözümüdür

Alpay'ın Uluslararası PEN'e mektubu: Yayın Danışma Kurulu'na ismimi verdiğim için tutuklanabileceğim ihtimali aklımın ucundan bile geçmemişti

08 Eylül 2016 21:10

Özgür Gündem gazetesinin tutuklu Yayın Danışma Kurulu üyesi sosyolog Necmiye Alpay, Uluslararası PEN Yazarlar Birliği’ne mektup yazdı. Sembolik bir nitelik taşıyan  Yayın Danışma Kurulu üyeliğini ifade özgürlüğü adına kabul ettiği belirten Alpay, PKK’ya üye olduğu iddiasıyla tutuklanmasına ilişkin “Benim üye olduğum tek örgütse Barış Vakfı’dır, benim çabam Kürt sorunun barışçıl çözümüne katkı sağlamaya yöneliktir” dedi.

“Bugün hapishanelerde her zamankinden daha fazla kadın yazar ve barış aktivisti bulunmaktadır” diyen Alpay, “Bu defa, bölgenin sorunları düşünülürse, kendimizi bir iç savaşla karşı karşıya bulma ve ülkemizin parçalanması riskiyle karşı karşıyayız. Yalnızca barışçıl politikalar bunu engelleyebilir” ifadelerini kullandı.

Necmiye Alpay'ın Uluslararası PEN ve İngiliz PEN'e hapishaneden yazdığı mektup şöyle:

Yıllar önce, bazı yazar arkadaşlarım, Özgür Gündem gazetesinin bir köşesinde yer alacak sembolik bir Danışma Kurulu’na ismimi eklemeyi önerince, bu gazetenin ifade özgürlüğünü desteklemek amacıyla bu öneriyi kabul ettim. Özgür Gündem’in ifade özgürlüğüne gerçekten de ihtiyacı vardı; uzun bir süre soruşturmaların, yasaklamaların ve hatta bombalı saldırıların hedefi olmuştu. O anda, ismimi verdiğim için tutuklanabileceğim ihtimali aklımın ucundan bile geçmemişti.

Yıllar geçti ve önce önde gelen yazarlarımızdan Aslı Erdoğan, sonra da 1 Eylül’de ben terör örgütü üyesi olma suçlamasıyla gözaltına alındık ve tutuklandık. Özgür Gündem’in son sayfasında yer alan isimlerimiz bu suçlamalar için yegâne delildi. Burada herhangi bir kanuni  karardan söz etmek mümkün değil. Savcılık bu gazetenin PKK’nin yayın organı olduğunu ve Danışma Kurulu’nda listelenen biz altı kişinin de bu örgütün parçası olduğumuzu iddia etti. Mantık budur! Gerçekte, bu altı kişiden bazıları birbirini görmüş bile değildi, ayrıca Kurul bir toplantı düzenlemiş de değildi; zaten amaç da bu değildi. Tıpkı, yazılarında insan hakları ihlallerine işaret eden önde gelen yazarlardan Aslı Erdoğan gibi, bütün bunları ben de savcılığa açıkladım. Aslı Erdoğan’ın kitapları şimdiye kadar 24 dilde yayımlandı. Benim üye olduğum tek örgütse Barış Vakfı’dır, benim çabam Kürt sorunun barışçıl çözümüne katkı sağlamaya yöneliktir.

Biliyorum ki, barışçıl bir ülke kurmanın ya da terörle mücadele etmenin yolu herkes hakkında soruşturma açmaktan geçmiyor. Bütün sorumluları ve hükümeti, bu şiddet ve baskı politikasını sona erdirmeye, yazarları ve barış aktivistlerini serbest bırakmaya, eleştiri hakkını tanımaya, Kürt hareketinin görüşmeye hazır olduklarını ifade eden temsilcileriyle diyaloğu ve görüşmeleri başlatmaya çağırıyorum. Barış aktivistlerini ve yazarları hapse atmak ülkemizde yeni bir durum değil. Şu da ilginçtir ki, bugün hapishanelerde her zamankinden daha fazla kadın yazar ve barış aktivisti bulunmaktadır. Ve bu defa, bölgenin sorunları düşünülürse, kendimizi bir iç savaşla karşıya karşıya bulma ve ülkemizin parçalanması riskiyle karşı karşıyayız. Yalnızca barışçıl politikalar bunu engelleyebilir.

İlginiz için teşekkür ederim.

Gazetecilik bir suç değildir.