Gündem

‘Müftülük’ nikahına şerh düşen MHP’li Erdoğan: İnsanlar nikah dairesine gidemiyor çünkü işi yok, aşı yok

"Şimdi 600 bin nikâh için biz 100 bin kişiye daha nikâh yetkisi verilebilecek bir madde yazıyoruz"

09 Ekim 2017 00:34

TBMM İçişleri Komisyonu’nda il ve ilçe müftülüklerine verilen yetkiyle imamların nikah kıyma yolu açan Nüfus Hizmetleri Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik öngören tasarıya MHP, birden fazla maddeye de karşı çıktığı için muhalefet şerhi düştü. Komisyonun MHP’li Üyesi Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, özellikle genç işsizliğin pik yaptığını belirterek, “Nikâh sayısı belki yıllık 600 binden 1 milyona çıkacak ama insanlar nikâh dairesine gidemiyor çünkü işi yok aşı yok. Önce adama bir kere nikâh yapacak imkân sağlayın. Adam nikâh yapacak hâle gelsin ondan sonra nikâh yapacak yeri de bulur” dedi.

T24’e değerlendirmede bulunan MHP’li Erdoğan, Türkiye'nin gündemini böyle bir konuyla meşgul etmeye ihtilaç olmadığını söyledi. İçişleri Bakanlığı’nın bu kanunla ilgili istatistiklerinden yılda aşağı yukarı 600 bin nikâh yapıldığının anlaşıldığını belirten Erdoğan, “Diyanet’in tamamını kapsayacak  bir yetkilendirme düşünülürse neredeyse  birkaç evliliğe  bir özel nikâh memuru yetkilendirmesi  gibi bur durum ortaya çıkacak. Bu kadar çok yetkiyi dağıtmanın bir faydası olduğunu düşünmüyoruz. Zaten herkesin kendi inancına göre, resmi nikâh yaptıktan sonra dini nikâh yapmasının önünde bir  engel yok. Türkiye de içeride ve dışarıda bu kadar sıkıntı varken gündemi değiştirmenin ötesinde bir hayrı olduğunu düşünmüyorum” dedi.

Mehmet Erdoğan, ayrıca komisyonda müftülüklere nikâh yetkisi veren maddenin tasarı metninden çıkarılması önergesi verdi. Erdoğan’ın komisyonda tutanaklara yansıyan konuşması şöyle:

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) –Öncelikle bu maddede “sınırı olmayan müftülüklere” deyince Türkiye’deki Diyanet İşlerinin yani il ve ilçe müftülüklerine bağlı 100 binden fazla personele yetki verilebileceğinin önü açılmaktadır. Aslında bu kanun tasarısı vesilesiyle ortaya çıkan istatistiği de görmüş olduk. Türkiye’de yıllık ortalama 600 bin nikâh var. Son yılların nikâh sayısını bakanlığımız tespit etmiş koymuş, o istatistik de ortalama 600 bin. Şu anda bu işi yapan sayı belli. Bin 400 civarında belediyemiz, 18 bin civarında muhtarlığımız ve bin civarında da nüfus idaresi bu işi yapmakta. Şimdi 600 bin nikâh için biz 100 bin kişiye daha nikâh yetkisi verilebilecek buraya bir madde yazıyoruz.

Bir kere Türkiye'nin gündemini böyle bir konuyla meşgul etmeyle hiçbir ihtiyaç yok. Türkiye'nin bugün gerçekten çözüm bekleyen acil sorunları var. Şimdi, nikâh sayısı belki yıllık 600 binden 1 milyona çıkacak ama insanlar nikâh dairesine gidemiyor çünkü işi yok aşı yok.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) – İşsizlik oranlarını tabii İstatistik Enstitüsü sürekli açıklıyor ama açıklanan rakamlar içerisinde biraz detaya indiğinizde görüyorsunuz ki işsizliğin pik yaptığı alan özellikle gençlerimizin işsizliği, eğitimli gençlerimizin işsizliği.

Şimdi, biz bunların derdine çare bulacakken bunlar nikâhını müftüde mi yapsın, nüfus idaresinde mi yapsın, muhtarda mı yapsın, belediyede mi yapsın… Önce adama bir kere nikâh yapacak imkân sağlayın. Adam nikâh yapacak hâle gelsin ondan sonra nikâh yapacak yeri de bulur.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) – Şimdi, bu maddeyle bu yolu açtığınızda yarın bir defa toplumsal ayrışmanın yolu açılacak. Yarın başka azınlıklar, başka kesimler bu tip taleplerle karşımıza gelecek. Şimdi, eğer mevcut nikâh memuru sayısı yetmiyorsa geçen dönem iç güvenlik paketinde biz, köyden mahalleye dönüşen muhtarlara da bu yetkiyi verelim diye komisyonda oy birliğiyle kabul etmiştik. Gelin onu getirelim geriye. Veya ihtiyaç varsa bütün mahalle muhtarlarına verelim neyse yani… Ya da en azından iktidar partisi kendi getirdiği düzenlemeyi sınırlandırsın. Yani bunu il ve ilçe müftülüklerinden öteye hiç olmazsa belli sayıda oradaki mesela il-ilçe müftüsü ve işte bunların iki tane yardımcısına vesaire gibi birtakım sınırlamalar getirin. Bu kadar ucu açık, altından kalkılamaz bir düzenleme yarın sizi de sıkıntıya sokar.

Bugün “vermeyeceğiz bazılarına” dedi Sayın Bakan. Ama yarın, siyaset, gelecek birileri size bastıracak ve bugün “vermeyeceğiz” dediğiniz birçok insana o yetkiyi  vereceksiniz. Bu sıkıntılara hiç gerek yok. Çünkü bunun kapısını açtınız mı o kapıyı kontrol edemezsiniz. Yani siz valiyken aldığınız güvenlik tedbirlerinde sizin aldığınız, koyduğunuz barikat bir yerden yıkılırsa orada güvenliği tekrar sağlayamazsınız. Şimdi, siz güvenli bir alanın barikatını yıkıyorsunuz, bundan sonra orada güvenliği nasıl sağlayacağız diye düşüneceksiniz.

Ben onun için dün uyardım, evvelsi gün uyardım , bugün tekrar uyarıyorum.Bu yanlıştan fırsat varken dönün ve kamuoyunu bu lüzumsuz konuyla meşgul etmeyin.

 Bugün Türkiye’nin gündeminde bir sürü başka sıkıntı varken yani “il ve ilçe müftülüklerine” diyerek ucu açık bir yetkinin burada tartışılması hem baştaki kanunun birinci fıkrasıyla, işin bütünlüğüyle örtüşen bir durum değil, hem de Türkiye gündeminde bence gerekli bir durum değil. İç güvenlik paketinde daha başka bir şey vardı o zaman, özellikle Büyükşehir Kanunu’ndan kaynaklanan, bu muhtarların, ki zaten Nüfus Genel Müdürlüğünün bize sunduğu istatistiklerde de bu şey var… O istatistikler neredeydi?

Buradaydı galiba. Evlenme istatistiklerine baktığımızda, şimdi, 2010 yılında köy muhtarlığında yapılan evlenme sayısı 85 bin küsur, 2017 yı lında bu sayı 16 bine düşmüş. Şimdi, burada, ilk baktığınızda, 2013’e kadar 70 binin üzerinde, 2014’tenitibaren bu sayı hemen yarı yarıya inmiş. Niye inmiş? Büyük şehirlerden dolayı inmiş. Yani vatandaşın “Köyde nikâh yaptırmayacağım.” demesi… Çünkü köy sayısı 2012 yılında kabul edilen Büyükşehir Kanunu’yla 16 bin adet azalmış. O zaman da biz bunu aslında -Büyükşehir Kanunu’nun görüşme tutanaklarına gidilirse- dile getirdik, özellikle uzak köyler ve uzak beldeler açısından hiç olmazsa bu nikâh memurluğu yetkisini kaldırmayın dedik. Gene belediye sayısı azaltıldı arkadaşlar. Mesela o zaman Büyükşehir Kanunu görüşülürken bazı belediyelerin tüzel kişiliğinin korunması konusunda da ısrarcı olduk. Yani buna hangi formül bulunacaksa, madem illaki büyükşehir yapacaksınız, bazı belediyelerin tüzel kişiliğini koruyalım dedik.

Türkiye'nin içeride ve dışarıda bu kadar gündemi olan bir zamanda bu maddenin buraya eklenmesini ne kanunun maksadına uygun buluyorum… Efendim, şimdi, dün Sayın Bakan diyor ki: “Efendim, biz yönetmeliğe göre her yerde nikâh yapılmasına izin vermeyeceğiz.” Yarın bir başkası bakan oldu, izin verdi. Ne yapacağız bu kanun düzenlemesinden sonra? Yani kanunla mı güvence altına alacağız Türkiye'deki işleri, yoksa Bakanın şahsi beyanlarıyla mı güvence altına alacağız? Veya Sayın Bakan diyor ki “Biz müftülere bu yetkiyi kullandıracağız ya da sınırlı sayıd a personele.” Ama yarın bir başkası geldi, bakan oldu, dedi ki “Kardeşim olur mu?” Müftü de teklif etti, Diyanet de teklif etti, “Bütün imamlara bu yetkiyi verdik.” dedi. Bu işin denetimi nasıl olacak? Yani şimdi siz 40 bin muhtarı denetleyemiyorsunuz ama 100 küsur bin imamı denetleyeceksiniz. Bu nasıl olacak?