Dünya

Baradey: Demokrasiyi umursamayanlarla müttefik olmam

Nobel Barış Ödülü alan Mısırlı politikacı Muhammed El Baradey: Müslüman Kardeşler'in bu demokratikleşme sürecine katılmalarını talep ediyorum

08 Temmuz 2013 19:05

Çeviri: Kerem Uluç

Nobel Barış Ödülü alan ancak Mısır'daki darbenin ardından başbakan olma ihtimali nedeniyle tartışılan Muhammed El Baradey, Der Spiegel'e "Demokrasiyi ve hoşgörüyü umursamayan kimseyle müttefik olmuyorum" dedi. Ancak, Baradey anayasayı askıya alan ve Muhammed Mursi'yi görevden alan ordunun müdahalesini "darbe" olarak nitelemediğini söyledi. Mursi için "Demokratik yollarla seçilmiş, otoriter ve demokrasinin ruhunu kirleten bir cumhurbaşkanımız vardı" diyen Baradey, ABD Başkanı Barack Obama ve Dışişleri Bakanı John Kerry'yi Mursi'nin görevden alınması için iknâ etmeye çalıştığını belirtti.

Muhammed El Baradey'in Der Spiegel'e verdiği söyleşinin tam metni şöyle:

Spiegel: Sayın El Baradei, daha eski devlet başkanı Hüsnü Mübarek'in otoriter tavırlarını eleştirmiştiniz. Şimdi, askerî darbenin seçilmiş bir cumhurbaşlanını devirmesinin ardından, oluşturulacak geçici hükümette önemli bir rol oynayacaksınız gibi görünüyor. Sizce Nobel Barış Ödülünü almış birisi, bir darbenin parçası olmalımıdır?

El Baradey: Öncelikle şunu açıklığa kavuşturalım. Bu bir darbe değildi. Durum artık kabul edilemez bir hal aldığından, yirmi milyondan fazla insan sokaklara döküldü. Eğer Mursi görevden alınmasaydı, faşist bir devlet yönetimine doğru ilerleyecektik veya bir iç savaş yaşanacaktı. Çok zorlu ve acı verici bir karardı. Kesinlikle hukuki bir çerçeveye oturtulamaz, ancak başka seçeneğimiz yoktu.

Spiegel: Mısır'da toplu protestolar, demokratik kurallardan daha mı önemlidir? Yani buradaki mesaj, sokakların parlamentodan daha büyük bir ağırlığı olduğu mu?

El Baradey: Hayır, bizim bir parlamentomuz yoktu. Bizim sadece demokratik yollarla seçilmiş, otoriter ve demokrasinin ruhunu kirleten bir cumhurbaşkanımız vardı.  Mursi adlî yargıyı hedef aldı, medyayı baskı altına aldı, kadınların ve dinî azınlıkların haklarını katletti. Kendi kabinesindeki Müslüman Kardeşler'ini önemli pozisyonlara yerleştirmek için Cumhurbaşkanlığı yetkilerini ihlâl etti. Uluslararası normların hepsini ayaklar alınta aldı ve ülkenin ekonomisini bir enkâza çevirdi.

Spiegel: Yine de sizi, bu darbeyi yöneten general Sissi'nin arkasında, Kıptî Hristiyanları ve radikal Salafîlerle beraber otururken görmek garipti.

El Baradey: Birlikte yaşamaya ve birbirimizle geçinmeye mahkûmuz. Bu denli özel durumlar, özel değerlendirmeler gerektirir.

Spiegel: Ordunun yaklaşımını ne şekilde haklı çıkartmaya savunmaya çalışırsanız çalışın, demokratik değil.

El Baradey: Siz yıllarca otokratik bir sistemle yürütülmüş bir ülkeye yüksek standartlarınızı dayatamazsınız. Bizim demokrasimiz henüz başlangıç aşamasında.

Spiegel: Bu söyledikleriniz yüzlerce Müslüman Kardeşler üyesinin gözaltına alınmasını ve cumhurbaşkanının ev hapsinde tutulmasını haklı gösterir mi? Birçok insan bunu İslamcılara karşı bir cadı avı olarak nitelendiriyor.

El Baradey: Durum oraya gelmeyecek, ordu bana keyfî tutuklamalar yapılmayacağına dair garanti verdi. Ben günlerdir, Müslüman Kardeşler'in de bu demokratikleşme sürecine katılmalarını talep ediyorum. Gerekli nedenler gösterilmeden, kimse yargılanmamalı. Eski Cumhurbaşkanı Mursi'nin onuru kırılmamalıdır. Bunlar ulusal uzlaştırma sürecinin şartlarıdır.

Spiegel: Birçok insan şu andaki durumun tam tersi olduğundan korkuyor. Spiegel ile geçen sene yaptığınız bir söyleşide, iç savaş tehditleriyla ilgili uyarılarda bulunmuştunuz.

El Baradey: Ben de tam ona değinecektim. Tam bu nedenle, kanlı çatışmaları engellemek için, askerî bir müdahele gerekliydi. Şu anda duygular ve tansiyon ne kadar şiddetli olursa olsun, temennîm bir iç savaş tehdidinin ortadan kalkması.

Spiegel: Sizce Müslüman Kardeşlerin öfkesini ve milyonlarca sempatizanı hafife almıyomusunuz? Neden bundan sonra seçimlere katılmakla ilgilensinler ki?

El Baradey: Mısır gerçekten de çok derinden yara aldı ve bölündü. Uzlaşma olmazsa bir geleceğimiz olamaz. Müslüman Kardeşler toplumumuzun önemli bir parçasıdır. Önümüzdeki tartışma ve seçimlerde yer alacaklarından gerçekten ümitliyim. Eğer ki azâmi eşitliğe sadık kalınmazsa, ilk protestoyu ben başlatırım.

Spiegel: Peki bunlar çok önceden ihlâl edilmedi mi?

El Baradey: Generallere sorduğumda, bana ortada dolaşan tutuklama sayılarıyla ilgili söylentilerinin abartıldığını söylediler. Bana söylenen tutuklamaların haklı nedenlerle yapıldığı, mesela silah bulundurmaktan tutuklananlar var. Bir de İslamcı televizyon kanalının kapatılması var. O da çatışma ortamını hiddetlendirecek fetvalar verdiği için kapatıldı.

Spiegel: Sizce, daha önceki tutumları ve Mısır'da kendi istekleri doğrultusunda hareket etmiş bir orduya bu kadar güvenmek dorğu bir hareket mi?

El Baradey: Bu sefer ordu kendi isteği doğrulutusunda zor kullanarak gücü ele geçirmedi. Bundan sonra politikada baskın bir rol edinmeyi düşünmüyorlar. Generaller, şu anda Mısır'ın içinde bulunduğu kaos ortamında, tarihsel bir rol oynadıklarının farkındalar. Ben de bu yüzden orduyu sorumluluktan azad etmiyorum.

Spiegel: Peki ordu sizi dinliyor mu? Kusurlarını gizlemek için sizi kullandıklarını hiç düşünmüyormusunuz?

El Baradey: Bu körü körüne bir inanç meselesi değil. Beni dinliyorlar, generallerle olan bir dahaki görüşmem ayarlandı bile. Ancak ordu da benim kanadımda istediğini yapamaz. Benim kesin çizgim şu: Demokrasiyi ve hoşgörüyü umursamayan kimseyle müttefik olmuyorum. Onlar da bunu biliyor.

Spiegel: Geçiş süreci için bir plan var mı?

El Baradey: Önceden böyle bir yol planı çizmek çok zor. Ancak, bir yıl içerisinde demokratik bir seçime gidilmeli. Herkes için özgürlüğü ve eşitliği oluşturacak ve kimse tarafından suistimal edilemeyecek bir anayasanın yapılması şart. Bunun tasarlanmasında bende yer alacağım. Bizim işleyen kurumlara, bağımsız bir yargıya ve kuvvetler ayrılığına ihtiyacımız var.

Spiegel: Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama ve Dışişleri Bakanı John Kerry sizi aradı ve gelecekteki cumhurbaşkanıymışsınız gibi konuştu mu?

El Baradey: Evet, ikisiyle de görüştüm ve Mursi'nin görevden alınması için onları iknâ etmeye çalıştım. Ancak kendimi gelecekteki cumhurbaşkanı olarak görmüyorum. Ben yetkilerimi Mısırlıları bir araya getirmek ve barıştırmak için kullanacağım. Söz gelimi, görünmeyen bir yardımcı gibi.

Spiegel: Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, askerî bir darbeyi tanımlarken birçok başka Alman gibi 'demokrasi adına ağır bir yara ve gerileme' olarak niteliyor. Batıdaki müttefiklerinizin güvenini yitirdiniz. Bunu nasıl geri kazanmayı hedefliyorsunuz?

El Baradey: Almanların bize sempati duyması gerekir. Bir diktatörlükten, demokrasiye geçişin ne denli zor olduğunu en iyi onlar bilir. Ayrıca, Mursi'nin anti-demokratik politikalarını eleştirenler de onlar olmuştu. Size Mursi döneminde mahkemelere sürüklenen politik kurumları hatırlatmak isterim. Berlin'den finansal destek geleceğinden ümitliyiz, ama bunun yanında; yeni bir cumhurbaşkanı seçilene kadar oluşturulacak kurumlar hakkında tavsiyeler de bekliyoruz. İlk önceliğimiz, cesurca sokaklara dökülen gençlerimiz için bir ekonomik görünüm ve istihdam sağlamak.

Spiegel: Eğer Müslüman Kardeşler gelecek seçime katılır ve kazanırsa, onlardan birinin ülkeyi yönetmesini kabullenebilecekmisiniz?

El Baradey: Eğer Mursi'nin yaptığı gibi, elde ettikleri gücü ve iktidarı suistimal  etmelerini engelleyecek kurumlarımız ve parlamentomuz olursa ve kendilerini demokrasiye adarlarsa evet.

İlgili Haberler