Gündem

MHP'nin af teklifine karşı hukukçu görüşü: AYM iptalleriyle af genişler, kader mahkûmu diye bir kavram yok

"Yasal düzenlemenin kapsamı iyi belirlenmelidir"

26 Eylül 2018 10:46

MHP’nin, suç örgütü liderleri Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz dahil 162 bin 989 kişiyi kapsayacak af teklifi tartışma yarattı. Teklifi değerlendiren hukukçular ‘Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) olası iptal kararları ile af kapsamının genişleyebileceği uyarısı yaptılar. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Seçimler yaklaşırken siyasi saiklerle yapılan değerlendirmeler yargıyı ciddi ölçüde tahrip ediyor. Mesela ‘kader mahkûmu’ diye hukuki bir kavram hukukta yoktur. Eğer af konuşuyorsak bunun bir toplumsal ihtiyaç olduğu noktasında birleşmemiz gerekiyor" dedi.

Durakoğlu şunları kaydetti:

Böyle bir ihtiyaç olmadan önerilirse, suçu teşvik edecek noktaya kadar varır. Cezanın da caydırıcılığı kalmaz. Şimdi ortaya çıkan teklifi incelediğimizde bunun bir genel af olmadığı; cezalarda indirim öngördüğü görülüyor. Bu nedenle anayasanın 87. maddesindeki nitelikli çoğunluk aranmadan Meclis’ten kolaylıkla çıkarılması mümkün olabilecek.

AYM’nin ‘Rahşan affı’ olarak bilinen şartlı salıverme düzenlemesini eşitlik ilkesine aykırı bularak kapsamının genişletilmesine neden olan kararının bir benzeri bu yeni yasa için de yeniden verilebilir. Bu ihtimali de değerlendirmek gerekiyor. Çünkü, örgütlü suçlar konusunda azmettiren konumunda bulunanlar için suçu af sınırları içerisinde değerlendirip; diğer örgütlü suçlarda kapsam dışı bırakılması AYM’nin meşguliyet alanı içerisine girebilir.

Af tartışmalarının bu kadar uzun bir süre yapılıyor olması bile yargıya çok ciddi zarar veriyor. Şimdi hâkim ve savcılar günlerce uğraştığı bir davada sanığın devlet tarafından salınacağı düşüncesiyle dosyayla ilgileniyor. Benim yargı içindeki bir unsur olarak ricam; şişeden cini çıkardınız ya bir an evvel ne yapacaksanız yapın ya da mutlaka yeniden şişeye sokun.” 

Doğru olan adaletini sağlamak

Avukat Prof. Dr. Devrim Güngör: “Öncelikle affa niye ihtiyaç duyulduğunun topluma iyice anlatılması gerekir. Af siyasi açıdan bir oy devşirme aracı olarak görülmemelidir. Affın suçla mücadeleyi zorlaştıracağı unutulmamalıdır. Ülkemizde ceza adaletinin işleyişindeki sıkıntılar affı bir ihtiyaç halinde getirmiştir. Doğru olan affa ihtiyaç bırakmayacak şekilde ceza adaletinin sağlanmasıdır. Yasal düzenlemenin kapsamı iyi belirlenmelidir. Bir başka deyişle af kapsamına giren suçların neler olduğunun belirlenmesinde meşru bir 
ölçüt kullanılmalıdır. Aksi takdirde eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptali söz konusu olabilir.”